Erdoğan yaptığı konuşmada, Şura'nın birlik, beraberlik, muhabbet ve kardeşlik ruhunu tazelemesini, güçlendirmesini diledi.

Şura kapsamında 3 gün boyunca, 5 ayrı çalışma komisyonu bünyesinde düzenlenecek oturumların, sunulacak tebliğlerin, yapılacak tartışmaların ve müştereken alınacak kararların, ülke, millet ve İslam alemi için hayırlar getirmesini Allah'tan dileyen Erdoğan, Şura'nın düzenlenmesinde emek sarf edenlere teşekkür etti.

Şura kararlarının titizlikle uygulanması

Erdoğan, 5 yılda bir toplanan din şuralarını temiz ve imanlı ellerin, muhlis bir kalple hazırladığı bereketli bir ilim ve tefekkür olarak gördüklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

Belediye Meclisi'nden muhtarlara fatura desteği! Belediye Meclisi'nden muhtarlara fatura desteği!

"Sözü, fikri, eseri, müktesebatı ve tavsiyeleriyle bu sofrayı zenginleştiren ilim ve fikir insanlarına, yani sizlere, İslam'ın çizdiği o emin istikamette ebedi saadete giden bu muazzez yolda birlikte yürüdüğümüz yol arkadaşlarımız olarak bakıyoruz. Rabb'im bu sofrayı daha da büyütmeyi, bereketlendirmeyi, sizlere de bizlere de nasip eylesin. Yalnızca ülkemiz için değil gönül coğrafyamız, yurt dışındaki vatandaşlarımız ve dünyanın farklı köşelerindeki tüm kardeşlerimiz için fayda sağlamasını ümit ettiğimiz 7. Din Şurası kararlarının titizlikle uygulamaya konulmasının ehemmiyetini şimdiden hatırlatmak isterim."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar şuralarda alınan kararların takibini bizzat yaptığını dile getirdi.

Erdoğan, 2019'da düzenlenen 6. Din Şurası'nın kapanış programında Diyanet İşleri Başkanına kararların tatbikiyle ilgili hassasiyetini ifade ettiğini belirterek, "Bir önceki şurada alınan kararların 5 yıllık bir süre zarfında yüzde 95'lik bir oranla hayata geçirilmesini takdirle karşılıyor, Diyanet İşleri Başkanlığımızı ve kıymetli mensuplarını yürekten tebrik ediyorum. Teşkilatımız bünyesinde yurt içi ve yurt dışında i'la-yi kelimetullah yolunda büyük bir gayretle çalışan, aşkla atan kalpleri İslam ile buluşturan tüm kardeşlerimize, hocalarımıza, büyüklerimize çalışmalarında iyilikler, güzellikler, hayırlar temenni ediyorum." dedi.

"Hiç şüphesiz dinimiz emin ellerdedir"

Kur'an-ı Kerim'deki Hicr Suresi'nin 9. ayetinde, 14 asır önce Müslümanlara, "Muhakkak ki bu kitabı, bu vahyi, biz indirdik ve muhakkak ki onu koruyan da biziz" buyurulduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"Evet mukaddes kitabımız Kur'an-ı, vahyi, yani dinimizi muhafaza edecek, ebedi koruyacak olan Allah'tır. Şurası bir gerçek ki bu ayet, dinimize yönelik saldırılar konusunda bizlere sonsuz bir öz güven aşılıyor. Hiç şüphesiz dinimiz emin ellerdedir. Dinimiz yüce Rabb'imizin muhafazası, koruması altındadır. Ancak bu garanti bizim, yani kulların üzerinden mesuliyeti çekip almaz. Müslümanlar olarak bizler de dini yaşamak ve yaşatmakla mükellefiz. Dinimize yönelik saldırılarda her ne kadar sınırsız bir emniyet içindeysek, dindarlara yönelik saldırılarda tedbir alacak, bu saldırıları göğüsleyip, püskürtecek olan bizden başkası değildir."

"Medeniyetlerimizi inşa eden öz, tazeliğini muhafaza etmektedir"

Erdoğan, İslam dininin Mekke ve Medine'den başlayarak asırlar boyunca çok geniş bir coğrafyada eşsiz güzellikte medeniyetler inşa ettiğini dile getirdi.

Bağdat, Şam, Kahire, Buhara, Semerkant, Gırnata, Kurtuba, Konya, Bursa ve İstanbul'un asırlar boyunca dünyaya istikamet çizen ilim ve medeniyet merkezleri olduğunu anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Batı'nın kan, gözyaşı, katliam, soykırım ve sömürüye dayanan ilerlemesi Doğu'nun ilahi ve insani medeniyetini boğmak için, altını çizerek söylüyorum, geçici bir dönem üstünlüğü eline geçirmiştir. Ama bizim medeniyetlerimizi inşa eden ruh ve öz ilk günkü gibi tazeliğini muhafaza etmektedir. Gün gelecek, kutsallığı ve insanı dışlayan ilerleme dönemlerinin parantezi er ya da geç kapanacak, Batı uygarlığı büyük bir gürültüyle çökerken sahip olduğumuz öz ve ruh ile bizim ilahi, insani, aşk medeniyetimiz hem de daha güçlü olarak Allah'ın izniyle tekrar inkişaf edecek, şaha kalkacaktır. Şu hususu özellikle vurgulamak istiyorum. Biz kendi kodlarımızla kendi medeniyetimizin yeniden inşasına ne kadar inanıyorsak medeniyetimizin tekrar dirileceğine de o derece inanıyoruz. Müslümanların kendi ruh kökleriyle olan irtibatı uygar dünyayı rahatsız etmekte, o ruh kökünü yıpratmak, koparmak için asırlardır Müslümanlara sadece fiilen değil manen ve fikren de saldırılmaktadır. Bu saldırıların son asırda büyük ivme kazandığını son yıllarda ise adeta zirve noktasına ulaştığını burada hatırlatmak durumundayım."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dijital hareket, yeryüzündeki tüm semavi dinleri özellikle İslam'ı hedef alıp yıpratmak suretiyle yeni bir yapay din oluşturma gayreti içindedir." dedi.

"Dijital dünya küresel ölçekte tüm değerleri tahrip ederken Müslümanları ve özellikle de ehli sünnet akaidini doğrudan hedef tahtasına koyuyor." açıklamasını yapan Erdoğan, "Dijital alemin sadece bir kapitalist araç olmadığını, sadece para kazanma, sadece eğlence amacı gütmediğini fark etmemiz gerekiyor." diye belirtti.

Erdoğan, "Dijital inanç sistemleri karşısında Müslümanların tüm değerleriyle korunabilmesi için acil önlemler alınmalı ve hayata geçirilmelidir." diye konuştu. "Dijital tekno kültürü yönetenlerin bir taraftan ciddi paralar kazanırken diğer taraftan kendi inanç, yaşam tarzlarını yeni nesillere zerk ettiğini görüyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı, "Yapılması gereken, 7. Din Şurası'nın da ana temasını oluşturan dijitalleşen dünyada diyanet hizmetleri yeniden değerlendirilmelidir." açıklamasını yaptı.

Erdoğan, "Coğrafyamızdaki her ırkın çimentosu İslam'dır, bize kazandırdığı kardeşlik ruhudur. Özellikle Türkleri, Kürtleri, Arapları bir arada tutan ortak dinimizdir. İslam varsa bayrak vardır, vatan vardır, hürriyet vardır, hepsinden öte İslam varsa Türkiye vardır." diye belirtti.

Cumhurbaşkanı, "Toplumun çimentosu mukaddesatımıza yönelik girişimler milli güvenlik sorunudur, başta RTÜK, ilgili kurumlarımız hızla tedbirleri devreye almalıdır." dedi. "İnsanlarımızın sırf inancı, dış görünüşü dolayısıyla aşağılanmasına, üç beş kendini bilmezin reyting savaşına meze yapılmasına müsaade edemeyiz." diye konuştu.

Erdoğan, "2024 Türkiye'sinde, 28 Şubat'ı hortlamaya çalışanlara göz yummayız, böyle bir atmosferin oluşmasına da asla fırsat vermeyiz. Din adamlığıyla şovmenlik aynı kisvede bulunamaz. Şöhret hastalığı samimiyetin hüsnüniyetin ortadan kalkmasına neden olur, bunun vebali ağırdır." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA