Zamanla anlıyor insan; sevdikleriyle geçen her güzel günün bayram olduğunu, küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak, kapısı açılmayanların kapılarını açmaktır, bayram...

Elden ayaktan düşmemek, kimseye yük olmamaktır... 

Dumanı tüten bir ekmeğin ucunu bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara düştüğünde dost kapısını çalabilmektir, bayram...

Tokların, açların halinden anlamasıdır, hepimizin sevinçli, mutlu olduğu gündür, bayram...

Aynı zamanda çocuklarını kaybeden anne-babaların, 
anne-babasını kaybeden çocukların hüznüdür, bayram...

Babanla, kardeşinle, çoluk-çocuğunla bayram namazı kılıp, dönüşte annenin hazırladığı sofrada hep beraber kahvaltı yapmaktır, bayram...

Saçlarını müşfik bir sevgiyle okşayan babandan alacağın harçlıktır. Sıcaklığına, kokusuna koşacağın, elini öpeceğin bir annen de varsa, işte bayram odur...

Ama siz yine de sessizce kutlayın bayramı, çünkü bazı evlerin namazdan dönen babası, 
bazı evlerin kahvaltı hazırlayan annesi, bazılarının da kucaklayacağı kardeşi  olmayacak. 

Usulca kutlayın öksüzleri, yetimleri ağlatmayın, yavrusunu kaybetmiş anaların, babaların, kardeşlerin yaralarına tuz basmadan, canlarını acıtmadan kutlayın! 

Kimimizin canları gitti, kimimizin evleri, bunları unutmadan sıcak bir tebessümle kutlayın bayramı! 

"Yaza dönsün kışınız, 
bayramlar bayram olsun
Dert görmesin başınız, 
bayramlar bayram olsun
Otlar/dikenler dolsun 
Nemrut'ların çanına
Kolay gelsin işiniz, 
bayramlar bayram olsun."
*Abdurrahim Karakoç*

Bayramların bayram olması ümidiyle, hayırlı bayramlar...

Ruhunuz saîd, ömrünüz mezîd, Hicrî 1444 yılı Kurban Bayramınız ve cumanız mübarek olsun. Allahüteala din ve dünya saadeti versin inşaallah amin.