İlk kez yetki kararnamesi ile atama kararnamesinin birleştiğini duyurdu. “Yargıda seferberlik başlatmalıyız sözü bizim rehberimiz oldu” diyen Kuluoğlu, 2026 sonunda birçok yapısal sorunun çözüleceğini söyledi.
Afyonkarahisar’da düzenlenen Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Yıl Sonu Değerlendirme Toplantısında, yargı teşkilatının işleyişi, yeni dönem uygulamaları ve geleceğe dönük yapısal değişiklikler ele alındı. Toplantıda konuşan HSK 1. Daire Başkanı Turan Kuluoğlu, hem mevcut durumun fotoğrafını çekti hem de yeni dönemde atılacak adımları ayrıntılı bir şekilde anlattı.
YENİLİKLERDEN İLKİNİ GERÇEKLEŞTİRMİŞ OLDU
Konuşmasının başında toplantının önemine vurgu yapan Kuluoğlu, bu toplantının HSK’nın yeni oluşumunun ardından yapılan ilk kapsamlı değerlendirme toplantısı olduğuna dikkat çekerek şu sözlerle giriş yaptı: “Bu değerlendirme toplantısı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yeni oluşumundan sonra yapılan ilk değerlendirme toplantısıdır. Sayın Bakanımızın ‘Yargıda seferberlik başlatmalıyız’ sözünü, iradesini kendimize rehber edindik. Yeni dönemde yeni değişikliklerimizi, yeni gelişmeleri ve projelerimizi heyecanla ortaya koymaya başladık. Dün gece itibarıyla yayımlanan mazeret kararnamesinde bu yeniliklerden ilkini gerçekleştirmiş olduk.”
“YETKİ VE ATAMA KARARNAMESİ İLK KEZ BİRLEŞTİRİLDİ”
Kuluoğlu, HSK 1. Daire olarak yargı camiasında önemli bir yenilik başlattıklarını belirterek, ilk kez atama kararnamesi ile yetki kararnamesinin bir araya getirildiğini söyledi: Kuluoğlu, “Ben birinci daire öğretimimize huzurlarınızda teşekkürlerimi sunuyorum. İlk defa yetki kararnamesiyle atama kararnamesi birleştirildi. Bu aslında bakıldığında sadece kağıt üzerinde küçük gibi görünen bir değişikliktir. Meslektaşlarımız Asliye Hukuk Mahkemesi'nden başka bir Asliye Hukuk Mahkemesine atanmış gibi gözükebilir. Ancak yargıda gecikmeleri hep konuşuyoruz, çözüm önerilerini konuşuyoruz fakat uygulamada hep eksik kalıyorduk.” Bu yeni uygulamanın gecikmeleri tamamen ortadan kaldıracağını vurgulayan Kuluoğlu, düzenlemenin etkisini “Bu uygulamayla iki ay sonra, belki bir ay sonra, hatta belki yirmi gün sonra yeniden bir yetki çalışması yapılmasının önüne geçilmiş oldu.” sözleriyle anlattı.
“MESLEKTAŞLARIMIZ ARTIK GÖREV YERLERİNE TEREDDÜTSÜZ GİDECEK”
Yeni kararname birleştirme sistemi sayesinde hakim ve savcıların göreve giderken artık belirsizlik yaşamayacağını belirten Kuluoğlu, sistemin sağlayacağı kazanımı şöyle ifade etti: “Meslektaşlarımız görev mahallelerine giderken zihinlerinde hiçbir tereddüt olmadan hangi mahkemede görev yapacaklarını bilerek gitmiş olacaklar. Planlamalarını buna göre yapacaklar. Bu da uzun süredir konuştuğumuz ‘geciken adalet algısının’ ortadan kalkmasına çok önemli bir katkı sağlayacaktır.”
“VARLIK SEBEBİMİZ ADLİYELERDİR”
Konuşmasının devamında yargı teşkilatının temel amacına dikkat çeken Kuluoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Bakanım, sizin ‘Yargıda seferberlik başlatmalıyız’ sözünüzün gereği olarak, bakanlığımızın birimlerinin yargı teşkilatına dair çok önemli birikimleri ve deneyimleri var. Kurulumuzun yargı teşkilatına dair çok önemli tecrübeleri ve birikimleri var. Bizim varlık sebebimiz hakimler ve savcılar kurulu değildir. Bakanlık teşkilatının varlık sebebi de bakanlık merkez teşkilatı değildir. Varlık sebebimiz, adliyelerdir.” Yargı hizmetlerinin üretildiği yer olan adliyelerin güçlendirilmesi için bakanlık ve HSK arasındaki bilgi paylaşımının artırıldığını söyleyen Kuluoğlu, bu iş birliğinin sistematik hale getirildiğini belirtti.
“2026 SONUNDA BİRÇOK SORUNU ÇÖZMÜŞ OLACAĞIZ”
Kuluoğlu “Bakanlık birimleri ile Kurulumuzun birimlerinin daha yakın iletişim kurması, bilgi paylaşımının artması ve sorunların hızlı çözülmesi için yeni bir iletişim modeli oluşturduk. Bu uygulama sistematik şekilde devam ederse, konuştuğumuz sorunların çok önemli bir kısmını 2026 yılı sonunda geride bırakmış olacağımıza inanıyorum.”
“HEDEF BİR AMA YÖNTEMLER FARKLI OLABİLİR”
Kuluoğlu, konuşmasının bir bölümünde yargıda yapılan bazı reformlara gösterilen tepkilere de değindi: “Teşkilatımızda birçok hususun tartışmaya açılması gerektiğini düşünüyorum. Hedefimiz aynı: Adalet hizmetlerini milletimize ve talep sahiplerine en hızlı ve en doğru şekilde ulaştırmak. Ancak bu hedefe ulaşmanın binlerce yöntemi var. Bazen yöntem değişikliğini amaç değişikliği gibi algılıyoruz, işte direnç noktaları burada oluşuyor.”
“AVRUPA’DAKİ ÖRNEKLERLE YENİDEN KURGULANMALI”
Kuluoğlu, 2014 yılındaki kanun değişikliğiyle adli yıl açılış törenlerinin farklı bir boyut kazandığını hatırlatarak bu sürecin kapsamlı şekilde ele alınması gerektiğini söyledi: “Adli yıl açılışlarını yeni bir kurguyla, Avrupa'daki örneklerle birlikte yeniden değerlendirmemiz gerekiyor. Bakanlığımızın, HSK’nın ve belki Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında yeni bir kurgu oluşturulmalıdır.”
“ÖNEMLİ BİR ZEMİN OLUŞUR “
Bu yeni modelin sadece Ankara’da değil, tüm Türkiye’de etkili olabileceğini ifade eden Kuluoğlu, şu öneride bulundu: “Tüm adliyelerimizde bir hafta boyunca belirlenmiş programlarla sempozyumlar, paneller, çalıştaylar düzenlenebilir. Barolar, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler bu sürece dahil olabilir. Böylece hem yargısal sorunlar tartışılır hem de adalete dair olumsuz algıların yerinde çözümü için önemli bir zemin oluşur.


