Her yıl Hicri takvime göre Zilhicce ayının 10’unda başlayan bu mübarek bayramın kökeni, binlerce yıl öncesine, Hazreti İbrahim’in sadakatine dayanmaktadır.
KURBAN BAYRAMININ KÖKENİ
Kurban Bayramı’nın tarihçesi, üç semavi din tarafından da kabul edilen büyük bir kıssaya dayanır. Rivayete göre; Yüce Allah, Hz. İbrahim’i imtihan etmek için ondan en çok sevdiği şeyi, yani oğlu Hz. İsmail’i kurban etmesini ister. Hz. İbrahim, bu emri sorgulamadan yerine getirmek üzereyken, Allah tarafından gönderilen bir koç ile Hz. İsmail kurtarılır. Bu olay, İslam inancına göre teslimiyetin ve imanın zirvesi olarak kabul edilir.
İSLAM’DA KURBAN İBADETİ
Bu kıssanın hatırasına, İslam peygamberi Hz. Muhammed döneminden itibaren her yıl Kurban Bayramı'nda Allah’a yakınlaşma niyetiyle kurban kesilir. Kurban, maddi durumu yerinde olan Müslümanlar için vacip kabul edilir ve genellikle koyun, keçi, sığır ya da deve gibi hayvanlar kesilir.
TOPLUMSAL DAYANIŞMANIN SİMGESİ
Kurban Bayramı, sadece bireysel bir ibadet değildir; aynı zamanda sosyal yardımlaşma ve paylaşma geleneğinin de bir parçasıdır. Kesilen kurban etleri ihtiyaç sahiplerine dağıtılarak toplumda birlik ve beraberlik duyguları güçlendirilir. Bu yönüyle bayram, zenginle fakirin aynı sofrada buluştuğu, gönüllerin birleştiği özel bir zamandır.
TARİHTEN GÜNÜMÜZE KUTLAMA GELENEĞİ
Kurban Bayramı, İslam dünyasında asırlardır coşku ile kutlanmaktadır. Osmanlı döneminde padişahlar da kurban kesmiş, halkla birlikte bayramlaşmış ve ihtiyaç sahiplerine kurban etleri dağıtılmıştır. Günümüzde de bu gelenek sürdürülmekte, camilerde bayram namazları kılınmakta, akrabalar ve komşular ziyaret edilmekte, dargınlar barışmaktadır.