Doktor Melih Can Gül OdakHaber.com Yazı İşleri Müdürü Ali Küçükkartal ve muhabir Mustafa Dadak’ı ağırlayarak, Devlet Hastanesinde öncülüğünde faaliyet gösteren Obezite Merkeziyle ilgili soruları cevapladı.
A.K:Ali Küçükkartal
M.D: Mustafa Dadak
SORU (A.K) : Hocam hem kendinizden hem de merkezinizin işleyiş sürecinden bahsedebilir misiniz?
Evet, ben Operatör Doktor Melih Cangül. Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’nde 2024 yılının Eylül ayı itibariyle gastroenteroloji cerrahisi uzmanı olarak görev yapmaya başladım. Daha önce Afyon ilimizde genel cerrahi uzmanı olarak da görev yapmıştım. Ankara'daki yan dal eğitimimi aldıktan sonra hastanemizde göreve başladım. Bu süreçten sonra, özellikle gastroenteroloji cerrahisi yetkinlik alanlarından biri olan obezite cerrahisi üzerine hastanemizde daha önce yapılmamış ameliyatları gerçekleştirmek ve halkımıza daha geniş bir yelpazede hizmet sunabilmek için, bakanlığımızın yönergeleri çerçevesinde yöneticilerimizle bir araya gelerek obezite merkezi ve obezite cerrahisi servisinin kurulumu ile ilgili girişimlere başladık.
Bu süreçte, İl Sağlık Müdürlüğü ve bakanlığın destekleriyle birlikte yapılandırma aşamasına geçtik. Bu dönemin başlangıcından itibaren hastanemizde 14 hastamıza obezite cerrahisi gerçekleştirdik. İleriki takvimimizde planladığımız birçok ameliyat mevcut. Obezite, çağımızın hastalığı. Aynı zamanda insan vücuduna birçok sağlık problemi getirmektedir. Afyonkarahisar, Türkiye'de obezite hastalarının yoğun olarak bulunduğu bir ilimiz. Polikliniğimizde değerlendirdiğimiz obezite hastalarımızı, endokrinoloji uzmanımız Uzman Doktor Mustafa Can ile birlikte cerrahi uygunluk açısından tekrar değerlendirip gerekli görüşmeleri yaptıktan sonra ameliyatlarını planlıyoruz. Merkezimizde koordinatör hemşiremiz, bununla birlikte bir diyetisyenimiz, psikoloğumuz, fizyoterapistimiz ve servisimizdeki deneyimli hemşire ekibimizle birlikte hastalarımızın tedavilerini gerçekleştirmekteyiz. Hastalarımızı ameliyattan sonra da aylık rutin kontrollerle birlikte bir yıl boyunca takip ve tedavileri devam etmektedir. Bu şekilde elimizden geldiğince hastalarımıza destek vermeye çalışıyoruz. Obezite hastalığı, aynı zamanda birçok sağlık problemini de beraberinde getirdiği için, obezitenin gerilemesiyle hastanın tedavi olmasıyla birlikte şeker hastalığı, tansiyon, romatizma, migren gibi birçok hastalıkta da iyileşmeler görüyoruz. Bu tedavilerin tamamı, kriterlere uygun olan hastalarımıza hastanemizde uygun şartlarda ücretsiz olarak gerçekleştirilmektedir. Bu şekilde takip ve tedaviye devam etmekteyiz.
SORU (M.D) : Hocam, genel olarak Afyonkarahisar’da hangi yaş kategorisinde bu ameliyatları gerçekleştiriyorsunuz?
CEVAP: Ameliyatını gerçekleştirdiğimiz hastalarımız şu anda 18 ve 63 yaş aralığında. En küçük hastamız 18 yaşında, en büyük hastamız ise 63 yaşındaydı. Kontrolsüz diyabeti olan bir hastamızdı. Bu hastamızda şu anda 4. ayında 33 kilo kaybı gerçekleşti. Şekeri kontrol altına alındı, takipleri devam etmekte.
SORU (M.D):
Hocam, insanların bazıları çok korkuyor. Çünkü televizyonu açtıklarında bu tarz yanlış ameliyat sonrası ölüm vb. olumsuz şeyler yayınlanıyor. Sizler bu tür hastaların endişelerini nasıl gideriyorsunuz?
CEVAP:
Kamuya verdiğimiz hizmette hastalarla ilgili muayene süremiz ne kadar kısıtlı olsa da, ek süre ayırıp hastaların öncelikle endişelerini dinliyoruz. Bununla birlikte, ameliyat öncesinde psikolog ve psikiyatri uzmanlarımızın konsültasyonlarından geçiyor hastalarımız. Tabii ki daha önce ameliyat olmuş hastaların iyileşme süreçlerine merkezimizde şahit oluyorlar. Bunun da çok ciddi bir etkisi oluyor. İnsanların da teşviki oluyor. Ameliyattan bir sonraki gün, diyetisyenimizle birlikte hastanın bundan sonraki yaşam sürecindeki beslenmesini planlıyoruz. Bu şekilde özellikle ekstradan zaman ayırmaya çalışıyorum bu hastalara. Kaygı ve endişelerini dinleyip kendi yaşadığımız örneklerle dile getiriyoruz. Kendim de 9 yıl önce aynı ameliyattan geçmiş biri olduğum için, onların endişelerini çok daha iyi anlıyorum. Bu nedenle sordukları sorulara elimizden geldiği kadarıyla cevap vermeye çalışıyoruz. Bu şekilde motivasyonu sağladığımız ve düzenli takibe gelmiş, ameliyat öncesi hazırlıkları uygun olan hastaların ameliyatlarını gerçekleştiriyoruz.
SORU (A.K):
Hocam, size başvuran her hastayı ameliyat ediyor musunuz? Bir sınırınız var mı?
CEVAP:
Şimdi tabii ki obezite cerrahisi ile ilgili Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kriterler var. Vücut kitle indeksi diye bahsettiğimiz hesaplanan bir indeks var. Yani insanın vücut ağırlığının, boyunun karesine bölünmesiyle ortaya çıkan hesap. Bu hesaplamada vücut kitle indeksi 35'in üzerindeyse ve ek hastalıkları varsa — şeker hastalığı, tansiyon gibi — hastayı endokrinoloji uzmanı hocamızla birlikte değerlendiriyoruz. Veya ek hastalığı olmadan, vücut kitle indeksi 40'ın üzerinde olan hastalarda, kilo almasına neden olan başka bir metabolik hastalık yoksa, sadece yeme ve porsiyon küçültmesi ve yeni bir yaşam düzenlemesi amacıyla düzenli takibine gelen hastaları ameliyata uygun olarak görüyoruz. Bunları hastaya anlatıyoruz. Tabii ki hiçbir ameliyat basit değildir. Bu ameliyatın da getirdiği bazı zorluklar vardır. Öncesinde önemli hazırlıklar yapıyoruz. Örneğin vücutta ameliyattan sonra pıhtı gelişmesin diye anti-emboli çoraplarını giydiriyoruz. Bir gece önceden yatırıp hastaların kan sulandırıcılarını uyguluyoruz. Ameliyat sonrası solunum egzersizlerini anlatıyoruz, erken yürümelerini teşvik ediyoruz. Bunları kendilerine uygun hale getirmek için devamlı telkinde bulunuyoruz.
SORU (M.D):
Hocam, son dönemlerde sizin de bildiğiniz gibi obezite cerrahisi ile ilgili özellikle özel hastaneler reklam amaçlı paylaşımlar yapıyorlar. Artık bu iş biraz ticarete dönüştü. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
CEVAP:
Şimdi bizim, Sağlık Bakanlığının denetiminde olan işlemlerimiz var. Sağlık turizmiyle ilgili yurt dışından gelen hastalar var. Yurt içinde de hastalar, ameliyatın maliyetini karşılaması halinde bu ameliyatı rahatlıkla olabilecekleri merkezler olduğunu sıkça görüyoruz. Ancak biz merkezimizde, kriterlere uygun olmayan hastalara kriterlere uygun olmadığını açıkça belirtiyoruz. Sonuçta bu bir estetik tedavi değildir. Her zaman bunu bilmemiz lazım. Biz hastanın günlük yaşam konforunu artırmaya çalışıyoruz. Yani merdiven çıkamayacak hale gelmiş, nefes nefese kalmış, kilolarından dolayı kendini toplumdan soyutlamış bireyleri yeniden topluma kazandırmaya çalışıyoruz. Sağlığını daha kaliteli bir şekilde sürdürebilmesini hedefliyoruz. Çünkü vücudumuz ağırlaştıkça, eklemlerimize, bacaklarımıza, kalbimize binen yük artar. Solunum kapasitemiz etkilenir. Günlük hareket fonksiyonlarımız kısıtlanır. Bu nedenle hastanın normal bir hayata dönebilmesi için yardım etmeye çalışıyoruz. Obezite cerrahisi bir estetik ameliyat değildir. “Biraz kilom fazla” diyerek yapılması gereken bir ameliyat değildir. Bu konuda çok dikkatli olmalıyız. Topluma ve halkımıza doğru mesajı vermeliyiz.
SORU: (A.K)
Hocam, genelde mide küçültme ameliyatı olarak bilinen – tabii ki literatürdeki adı farklıdır – bu ameliyatların kronik hastalıkları tetikleme veya genetik bazı faktörleri ortaya çıkarma gibi riskleri var mı?
CEVAP:
Hızlı kilo verme durumu oluyor. Tabii ki fazla kilolardan kurtulurken, insanların yemesini kısıtladığımız için hızlı kilo verme durumunda bazı hastalarda, çok aşırı kilo kaybı olanlarda, eğer düzenli kontrollere gelmezlerse, vücutlarında bazı mineral ve vitamin eksiklikleri yaşanabiliyor. Bu nedenle, takip sürecinde 6 aylık ve 1 yıllık dönemlerde vitamin ve protein desteğini diyetisyenimizle birlikte öneriyoruz. Bunların düzenli kullanılmaması ve düzenli takibe gelinmemesi halinde, hastalarda bazı nörolojik ve vücut dengesiyle ilgili rahatsızlıklar oluşabiliyor. Bunu doğrudan ameliyatla ilişkilendirmek yerine, kişinin “Ben düzenli kontrollere gittim mi?”, “Bende bir şikayet oluştuğunda hekime başvurdum mu?” sorularını kendisine sorması gerekiyor.
Kişinin hekimiyle sürekli koordinasyon halinde olması lazım. Yine belirttiğimiz gibi, bu estetik değil, sağlık için yapılmış ciddi bir işlemdir. Ameliyatı hafife almamamız gerekiyor. Bunun dışında, düzenli kontrole gitmemiz şarttır. Bu ameliyatın vücutta oluşturduğu kalıcı bir hasar net olarak kanıtlanmış değildir. Bu nedenle, herhangi bir semptomda uyanık olup hekimimize başvurmamız gerekir. Hekiminize kolay ulaşılabilir olması önemlidir. Mümkünse bulunduğunuz yerde, güvendiğiniz, bu işi yapan bir hekimle yola çıkmanızı ben şahsen öneririm. Sonuçta obezite cerrahisi asla basit bir ameliyat değildir.