Sağanak yağmura rağmen meydanı dolduran vatandaşlar, milli iradeye sahip çıkmak için alanı terk etmedi. Anma programında Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, anlamlı bir konuşma gerçekleştirdi.
Programa, Vali Yiğitbaşı’nın yanı sıra AK Parti Afyonkarahisar Milletvekilleri Ali Özkaya ve Hasan Arslan, MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Fatih Dağlı, Belediye Başkanı Burcu Köksal, İl Emniyet Müdürü Ahmet Birtan Erol, Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş ve çok sayıda protokol üyesi ile vatandaş katıldı.
VALİ YİĞİTBAŞI: “15 TEMMUZ, MİLLETİMİZİN DİRENİŞ VE İMAN GÜCÜNÜN YENİDEN ALEVLENDİĞİ GÜNDÜR”
Vali Kübra Güran Yiğitbaşı, konuşmasına protokol üyelerini ve Afyonkarahisarlıları selamlayarak başladı ve 15 Temmuz’un, milletin iradesine, özgürlüğüne ve devletine sahip çıktığı kutlu bir direniş günü olduğunu vurguladı. Yiğitbaşı, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bu meydan ve bu millet, 15 Temmuz 2016 gecesi büyük bir direnişin canlı tanığı olmuştur.
Ezanımızı susturmak, bayrağımızı indirmek, milletimizi esaret altına almak isteyen hain FETÖ terör örgütü, kanlı bir darbe girişiminde bulunmuştur. Ama bilmiyorlardı ki bu topraklarda her yürek vatan sevgisiyle çarpar ve gerektiğinde o vatan uğruna canını seve seve verir.”
Vali Yiğitbaşı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla halkın sokaklara indiğini, tankların önüne geçtiğini ve canını ortaya koyarak demokrasiye sahip çıktığını belirtti. “Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla milletimiz o gece özgürlüğe ve vatana sahip çıktı. 253 şehidimiz toprağa düştü, 2 binden fazla gazimiz cesaretin ve fedakârlığın sembolü oldu” dedi.
“15 TEMMUZ, BİR MİLLETİN YENİDEN DİRİLİŞİDİR”
Yiğitbaşı konuşmasında, 15 Temmuz’un yalnızca bir darbe girişiminin engellendiği tarih olmadığını, aynı zamanda Çanakkale’den Kurtuluş Savaşı’na, oradan bugüne uzanan milli mücadelenin ve iman gücünün bir kez daha alevlendiği gün olduğunu vurguladı: “Bu ruhu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin en önemli vazifelerindendir. O gece Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalanmış, milletin iradesi hedef alınmıştır. Ama unutulmamalıdır ki bu milletin iradesi tankla, uçakla ya da hainlerin tuzaklarıyla bastırılamaz.”
Yiğitbaşı devamında , 15 Temmuz’da sergilenen dirayet ve kararlılığın “Türkiye Yüzyılı”nın da temelini oluşturduğunu belirterek şunları söyledi: “Bizler, ‘ya istiklal ya ölüm’ diyerek kurulan Cumhuriyetimize ve milletimizin iradesine kasteden hiçbir karanlık odağa boyun eğmeyeceğiz. Çünkü bu millet, esareti ölümden daha beter sayan bir şuurla hareket eder. 15 Temmuz gecesi bu gerçeği bir kez daha ispatladık.”
“TÜRKİYE, SADECE TÜRKİYE’DEN İBARET DEĞİLDİR”
Yiğitbaşı, 15 Temmuz gecesi verilen mücadelenin yalnızca Türkiye için değil, tüm mazlum milletler için de bir umut ve ilham kaynağı olduğunu ifade ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine atıfla şu değerlendirmede bulundu: “O gece yazılan destan sadece Türkiye'nin değil, tüm mazlum milletlerin ilham kaynağı oldu. O gece ümmet olmanın ne manaya geldiğini, millet olmanın şuurunu bir kez daha yaşadık. Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğu hakikati o gece yeniden anlaşıldı.”
Konuşmasının sonunda şehitlere rahmet, gazilere şükran dileklerini ileten Yiğitbaşı, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Bayrağımızdan da, ezanımızdan da, vatanımızdan da, bu memleketin hiçbir evladından da asla vazgeçmeyeceğiz. Yaşasın milletimizin sarsılmaz iradesi, yaşasın demokrasimiz, birlik ve beraberliğimiz. Hepinizi en içten dileklerimle selamlıyorum. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.”