İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasında yaşananlara ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı konuşmada Yargıtay'ın bir kararına rağmen Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen yasalara TBMM'nin ‘tanımama’ hakkının olamayacağını vurgulayarak, bu durumun anayasal devletlerde kabul edilemez olduğunu söyledi.

“HİÇBİR HUKUK DEVLETİNDE KABUL EDİLEMEZ”

Milletvekili Olgun konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Günlerdir burada konuşuyoruz. Yargıtay bir karar vermiş; nasıl bir yasa Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğinde Türkiye Büyük Millet Meclisi "Ben bu iptali tanımam." diyemezse, yargı kararlarından kaynaklanan bir Anayasa ihlali varsa yargı organı Anayasa Mahkemesinin ihlal kararına uymayacağını söyleyemez. Böyle bir yargısal davranış, hiçbir anayasal devlette, hiçbir hukuk devletinde kabul edilemez.

36 bin sözleşmeli sağlık personeli istihdamı Resmi Gazete'de! 36 bin sözleşmeli sağlık personeli istihdamı Resmi Gazete'de!

“BAZI PARTİLER YARGITAY ÖNÜNDE AÇIKLAMA YAPMALI”

Ancak, bunun çözümü de her gün bu kürsüden konuşmak, bazı partilerin oturma eylemi, bazı partilerin Yargıtay önünde gidip açıklama yapması, bu işi çözmemektedir. Burada görev, Cumhuriyet ve Anayasa'nın teminatı olan ve ülke genelinde ceza adaletinin gerçekleşmesinde, hukuk güvenliğinin sağlanmasında etkin rol oynaması beklenen, adı üzerinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına aittir. Anayasa'yı fiilen işlevsiz kılan, normlar hiyerarşisini, Anayasa'nın üstünlüğünü yok sayan bu kararın, Yargıtay açısından tarihe kara bir leke olarak geçmemesi için derhâl yapılması gereken şey, yargının tarafsız ve bağımsız olduğuna güvenin tekrar tesisi için Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 308'inci maddesini işletmektir.

“HİÇBİR HUKUKÇU OY VERMEZ”

Nedir bu 308'inci madde? Yargıtay Ceza Dairelerinden birisinin kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının Yargıtay Ceza Genel Kuruluna, bu dosyayı itirazen göndererek, tekrar 5 hâkim değil, 25 yüksek yargıç tarafından bir daha incelenmesini sağlamaktır. Kanunumuz, bu konudaki tek yetkiyi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına vermiştir. İnanıyorum ki 25 yüksek hâkimden böyle bir kararın çıkmasına, hiçbir hukukçunun böyle bir karara oy vermeyeceğine inanıyorum.

" CUMHURİYET BAŞSAVCISINA SESLENİYORUM"

Bu sebeple, ben, buradan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına sesleniyorum: Bu millet bu Anayasa'yı yaptı. Bu Anayasa'yla sana Yargıtay’ın, cumhuriyetin savunucusu, bekçisi görevini verdi. Maaş alıyorsun, ülkemizin en büyük Cumhuriyet Başsavcısısın. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı demek, kırmızı plakalı arabalarla, onlarca polis korumalarla temsil görevi yapmak değildir, Anayasa'yı, hukuku, milletin hakkını, hukukunu savunmaktır diyor, hepinize saygılarımı sunuyorum.” SAİT KARADUMAN 

 

Editör: Fadime Özkaran