Sevgili okurlar,
"Yerel seçimlerle" ilgili yazılarımız devam ediyor..
Nasıl devam etmesin?
Gündem, bu gündem!
Dün ki, yazımın başlığını hatırlatmama gerek var mı?
"Kimi neden seçmeliyiz" idi?
Öyle ya, kimi neden seçmeliyiz?
Bu soruyu irdelemeden, gelin şöyle seçimlerin bir fotoğrafına bakalım mı?
Merkez malum, ilçeler ise heyecanlı..
Elbette," heyecanın odak noktasını," iktidar, yani "Cumhur ittifakına" karşı, aday çokluğundan kaynaklanıyor..
Sokakta, caddede, kentte, ilçede, alanda söylenen o sözü, tekrarlamamı ister misiniz?
"Duyan aday olmuş!?"
Bu sözü olumlu bulanlar, "demek ki iktidar ortakları Cumhur ittifakının da alternatifi varmış" diyerek, "aday patlamasına gönderme yapanlara" hazır cevapları, bu noktada düğümleniyor..

ASLAN ZORDA?
Öyle ya, "alternatif mi var" diyenlere, "yerel seçimlerde, çoklu seçenek sunan adayların yanında, bu adayları destekleyenlerin ayak sesleri" duyuluyor artık!
Hani hep deriz ya, "aslan zorda" artık?
Nasıl zorda olmasın, rakipler bir değil, birkaç da değil, bir hayli çok!
Gel de, "böyle bir ortamda, rakipleri alt et, zaferini ilan et, kürsüye çık, madalya sevinci" yaşa?
Bir ara, "Adapazarı Merkez Belediye Başkanı Mutlu Işıksu'nun rakibi yok" diye meydanlarda nara atanlar vardı?
Ne oldu?
Bu merkezde de kıran, kırana bir yarış var!
Ya, diğer merkez ilçeler, Serdivan, Erenler?

Vallahi, muhalif adaylar gümbür, gümbür, iktidar adayları ise savunmada gibi görünüyorlar!?
Neyse?

ŞAMPİYONA NE OLDU?
"Madalya" kelimesi, aklıma Akyazılı şampiyon güreşçimiz Kamil Özdağ'ı hatırlattı..
"Bağımsız" adaylığını, erken açıklayanlardandı Özdağ?
Sevgili dostum, Kamil Özdağ, "iyi ve erken bir çıkış yaptı, yani iyi başladı ama, erken pes edenlerden" oldu?
Benim gibi merak edenler çok!
Ata yadigarı güreşin rakipsiz temsilcilerinden bir olan Kamil Özdağ, niye erken havlu attı ki?
Onu, adaylığa iten nedenler neydi, vazgeçmesine ise neler gerekçe oldu ki?
Bir açıklaması olursa, paylaşırız..
Kendi bileceği, bir durum bu!

SİYASET KAZANI, FOKUR, FOKUR!
Bakınız, "Akyazı fokur, fokur" büyük bir yarışta..
Hendek ilçemizde ise, "siyaset kazanı "daha bir başka kaynıyor..
Karasu mu?
Sormayın gitsin?
Anketler bile paylaşılıyor?
Ya, Taraklı?
Emekli öğretmen, eski belediye başkanı yazar, yalaza ustası Tacettin Özkaraman, icazeti sevgili Fahri Tuna'dan aldı ya, yola tam gaz koyuldu..
Tutana, aşk olsun!

Espri bu ya, "Taraklı'da bile, bu defa siyasetin rengi" değişecek gibi?

RANT MERKEZLERİ?
İlçeler arasında, "rantın en büyük olduğu ilçelerden biri olan Karasu'da, siyasetin dalgaları, artık adam adama markajı" gerektiriyor..
Mevcut Başkan İsak Sarı'nın, birden fazla rakibi düşündürmüyor değil?
"Bu çoklu aday yarışında, oyların bölünmesi yine de İshak Sarı'ya yarar" diyenlerin sayısı çok..
Listemde yer almayan, "yeni rant alanları ile iştah kabartan Kaynarca, Söğütlü, Ferizli'deki yarışlar göz ardı" edilir mi?
Hatta, "Arifiye, Sapanca, Pamukova ve Geyve'de yarış soluksuz" sürüyor..

SAKARYA HAK ETTİĞİNİ ALDI MI?
Bütün bu gelişmelerden üste çıkan soru şu?
"Mevcut güçlü iktidar döneminde, Sakarya hak ettiği bütçeyi, değeri, yatırım projelerini aldı mı?
Aldıysa, durum nedir?
Bu projelerin, ne kadarı hayata geçirildi?
Nerelerde eksikliklerimiz var, bu yeni durumda ihtiyaç nedir, ne yapılmalıdır" diyenlerin sesine seçmen, bu soluksuz yarışta cevap bulabiliyor mu?
Bu noktada, "adayın vizyonu, genel perspektifi, Ankara ile ilişkileri, yaratıcılığı, yöneteceği il'i, ilçeyi çok iyi tanıması, ortaya konacak ihtiyaçlara, projelere kaynak yaratıcılığı.." öne çıkıyor..

İKİ KOYUNU GÜDEMEZ?
Siyasette çok konuşulan, "iki koyunu güdemez" anlayışında olanların, "sırf partilerinden ötürü seçilmesi, o belediye çevresine", ne kazandırır ki?
"Sakarya'da, 21 Yılı aşkın bir dönemdir, iktidar yanlısı başkanlara teslim edilen belediyelerin durumunu, iyi bir sorgulamak" gerekmez mi?
"Az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik" türünden açıklamalar, seçmeni tatmin ediyorsa, eyvallah!
Bir de "müflis başkan" söylemi altında, "belediyelerin, sırf gelir elde etmek için, belediyeye devredilen arazileri, kelepir fiyatına satışın imza atanları dillendirenlerin", bu sefer, işi sıkı tutacağı biliniyor..
Ne denilirse, denilsin?
İşte bu noktada, işin ehlini, layığını seçip, göreve getirmek mecburiyeti hasıl oluyor..

BİZDEN HATIRLATMASI?
Bu seçimler, seçmen açısından da zor bir seçim olacak?
Bu kadar aday arasından, "iyiyi, doğruyu, dürüstü, işin ehlini seçip göreve getirmek, ondan hizmet beklemek, her seçmenin hayali ve umurunda olmasa da, gerçekleri görenlerin, geleceği düşünenlerin, milli menfaatleri, kendi menfaatleri üzerinde görenlerin" birinci görevi olacaktır..
İşte, bunu başardığımız an, "siyaset çarkını, tersine döndürmüş, kendi gerçeklerimizi iktidara taşımış" oluruz!
Hizmet için, kapı kapı dolaşmanıza, adamını aramanıza gerek te kalmaz!
Bizden hatırlatması!