Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selvihan Beysel, toplumda görülme sıklığı giderek artan diyabet hakkında kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Beysel, Tip 1 ve Tip 2 diyabetin tanımı, belirtileri, tanı yöntemleri ve tedavi süreçlerine ilişkin merak edilenleri yanıtladı.

AFSÜ’den Mikrocerrahette Yenilikçi Yaklaşım: VR Destekli Eğitim
AFSÜ’den Mikrocerrahette Yenilikçi Yaklaşım: VR Destekli Eğitim
İçeriği Görüntüle

Afsü’den Di̇yabet Uyarisi “Yaşam Tarzi Deği̇şmeden Tedavi̇ Olmaz” (2)

Uzman uyarılarına göre diyabetin gerek genetik gerek çevresel faktörlerle ortaya çıktığı, tedavide ise ilaçların tek başına yeterli olmadığı vurgulandı. Beysel, diyet, egzersiz ve düzenli takip olmadan diyabetin kontrol altına alınmasının mümkün olmadığını belirterek, hastaların yaşam tarzı değişikliklerine mutlaka önem vermesi gerektiğini ifade etti.

TİP 1 VE TİP 2 DİYABET: TEMEL FARKLAR VE RİSK GRUPLARI

Tip 1 diyabetin, bağışıklık sisteminin pankreas beta hücrelerine saldırmasına bağlı geliştiğini belirten Prof. Dr. Beysel, bu durumun insülin eksikliğine yol açtığını aktardı. Tip 1 diyabetli bireylerin genellikle normal kilolu veya zayıf olduğuna dikkat çekti. Otoantikorların varlığının Tip 1 diyabet tanısında önem taşıdığını da kaydetti.

Tip 2 diyabetin ise daha karmaşık bir genetik temele sahip olduğunu belirten Beysel, dengesiz beslenme ve fiziksel aktivite eksikliğinin hastalığın gelişiminde etkili olduğunu söyledi. İnsülin direnci, kilo artışı, tansiyon ve kolesterol bozukluğu gibi risk faktörlerinin 40 yaş üzeri bireylerde diyabet riskini artırdığı açıklandı.

BELİRTİLER VE TANI SÜRECİ

Diyabetin en bilinen belirtilerinin çok su içme, sık idrara çıkma ve aşırı açlık hissi olduğunu aktaran Prof. Dr. Beysel, ağız kuruluğu, iştahsızlık, kilo kaybı, görme bulanıklığı, kaşıntı ve yaraların geç iyileşmesi gibi belirtilerin de görülebileceğini ifade etti. Ayrıca sık enfeksiyon ve bulantının da diyabete eşlik edebileceğini söyledi.

Tanı sürecinde rastgele ölçülen yüksek glikoz değerinin tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Beysel, açlık kan şekeri, tokluk glikozu ve HbA1c testinin diyabet tanısında belirleyici olduğunu aktardı. HbA1c değerinin bireyin son üç aylık glikoz seviyesini yansıttığını hatırlattı.

Afsü’den Di̇yabet Uyarisi “Yaşam Tarzi Deği̇şmeden Tedavi̇ Olmaz” (4)

TEDAVİ YAKLAŞIMLARI: İLAÇ, İNSÜLİN VE EGZERSİZ

Diyabet tedavisinin temelinde yaşam tarzı değişikliğinin bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Beysel, diyet ve egzersiz olmadan tedavinin başarıya ulaşamayacağını ifade etti. Haftada en az 150 dakikalık orta yoğunlukta egzersizin önemine dikkat çekerek, özellikle kilo kontrolünün diyabet gelişimini önlemede kritik rol oynadığını belirtti.

Tip 1 diyabet tedavisinde insülinin zorunlu olduğunu, yoğun insülin tedavisinin fizyolojik dengeyi sağlamada etkili olduğu aktarıldı. Tip 1 diyabetli bireylerde yaşam tarzı bozukluğuyla birlikte insülin direnci gelişmesi durumunda metformin eklenebileceğini söyledi. Tip 2 diyabette ise yaşam tarzı değişikliği, ilaçlar ve gerektiğinde insülin tedavisinin birlikte kullanıldığı ifade edildi.

DİYABETLİLER İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ

Diyabet tedavisinin temelini doğru beslenmenin oluşturduğunu vurgulayan Prof. Dr. Beysel, diyabetlilerin mutlaka diyetisyen desteği alması gerektiğini kaydetti. Kilolu bireylerde en az yüzde 5 oranında kilo kaybının hedeflenmesi gerektiğini belirtti.

Afsü’den Di̇yabet Uyarisi “Yaşam Tarzi Deği̇şmeden Tedavi̇ Olmaz” (1)

Karbonhidrat, yağ ve protein dengesi açısından beslenmenin önemine dikkat çeken Beysel, yağ tüketiminin < %30, doymuş yağların < %7 ve trans yağların < %1 olması gerektiğini ifade etti. Etkin beslenme eğitiminin HbA1c değerini %1–2 oranında iyileştirdiğini belirtti. Karbonhidrat kısıtlı ketojenik diyetlerin ise başlangıçta olumlu sonuç verse de uzun vadede zararlı olabileceğini söyledi.

Diyabeti önlemek amacıyla porsiyon kontrolü, endüstriyel gıdalardan uzak durma ve Akdeniz tipi beslenmenin önerilebileceğini de ekledi.

Kaynak: GAMZE KARABULUT