Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Gökçe Zeytin Demiral, inmenin dünyada kalp hastalıklarından sonra en sık görülen ölüm ve sakatlık nedeni olduğunu belirterek, “Erken müdahale ve yaşam tarzı değişiklikleriyle inme çoğu zaman önlenebilir bir durumdur” dedi.
Doç. Dr. Demiral, inmenin beynin bir bölümüne giden kan akışının aniden kesilmesi veya azalması sonucu meydana geldiğini, en yaygın türünün “iskemik inme” olarak bilinen pıhtı kaynaklı durumlar olduğunu ifade etti. Hemorajik inmenin ise beyin damarlarının yırtılmasıyla ortaya çıktığını belirten Demiral, “Vücudun bir tarafında güçsüzlük, konuşma bozukluğu, dengesizlik, görme kaybı veya yüzde kayma gibi belirtiler ani başlarsa derhal tıbbi yardım alınmalıdır” uyarısında bulundu.
TANIDA HIZ HAYAT KURTARIR
İnme teşhisinde en kritik noktanın zaman olduğunu belirten Doç. Dr. Demiral, hastaneye başvuran kişide nörolojik muayene yapıldığını ve beyin görüntülemelerinin hızla gerçekleştirildiğini vurguladı. İlk olarak bilgisayarlı tomografi (BT) ile kanama olup olmadığının incelendiğini, gerektiğinde manyetik rezonans (MR) veya anjiyografi yöntemlerinin kullanıldığını ifade eden Demiral, “Amaç tedaviyi gecikmeden başlatmak ve beynin kalıcı hasar görmesini önlemektir” dedi.
İnme riskinin özellikle 55 yaş üzeri bireylerde, aile öyküsü bulunanlarda, daha önce inme veya geçici iskemik atak geçirenlerde yüksek olduğuna dikkat çekti. Ayrıca yüksek tansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği, kalp ritim bozuklukları, sigara ve alkol kullanımı, hareketsizlik ve obezite gibi etkenlerin risk faktörleri arasında yer aldığını belirtti.
TEDAVİ VE KORUNMADA BİLİNÇ ŞART
İnme vakalarında zamanında müdahalenin hayati olduğunu söyleyen Doç. Dr. Demiral, iskemik inmelerde pıhtı çözücü ilaçlarla tıkanıklığın giderilmeye çalışıldığını, bazı vakalarda anjiyografiyle pıhtının çıkarıldığını kaydetti. Hemorajik inmelerde ise kanamanın durdurulması ve beyin basıncının azaltılmasının hedeflendiğini belirtti.
Demiral, tedavi sonrası sürecin de en az ilk müdahale kadar önemli olduğuna dikkat çekerek, “Fizyoterapi, konuşma terapisi ve psikolojik destek, hastaların yeniden bağımsız yaşama dönmesi açısından çok değerlidir” dedi. İnmeden korunmanın temel yolunun ise sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek olduğuna vurgu yapan Demiral, “Tansiyonu düzenli ölçmek, şeker ve kolesterolü kontrol etmek, sigara ve alkolü bırakmak, egzersiz yapmak ve dengeli beslenmekle inme riski yüzde 80 oranında azaltılabilir” ifadelerini kullandı.
