Büyük Utku Anıtı, Afyonkarahisar’da kentin Yunan işgalinden kurtarılışı ve Büyük Taarruz anısına dikilen bir zafer anıtıdır. Ünlü Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel tarafından 1934-1936 yılları arasında yapılmış ve 24 Mart 1936 tarihinde dönemin Başbakanı İsmet İnönü tarafından açılmıştır.

Afyonkarahi̇sar’in Si̇mgesi̇ Büyük Utku Aniti’nin Hi̇kayesi̇ 2

HEYKEL NE ANLATIYOR?

ATSO’dan Milli Eğitime Ziyaret
ATSO’dan Milli Eğitime Ziyaret
İçeriği Görüntüle

Anıtın kaidesi büyük ve kübik bir kayaçtan oluşur. Kaidenin üst kısmında tunçtan yapılmış çıplak iki erkek heykeli yer alır. Bu heykellerden ayakta duran figür, düşmanı ayakları altına almış Türk askerini; ayaklar altında yatan figür ise Türkiye’yi işgal eden düşmanları simgelemektedir. Bir başka yoruma göre ise ayaktaki figür, tam bağımsızlık için savaşan Türk gücünü, yerdeki figür ise Türk’ün gücü karşısında yenilen emperyalizmi temsil eder.

Ayakta duran heykel, yüz hatları ve duruşu itibariyle Mustafa Kemal Atatürk’e benzetilmiştir.

Anıtın kaidesinin çevresinde tunçtan yapılmış kabartmalar bulunur. Bu kabartmalarda; ön yüzde Atatürk’ün sol profilden bir portresi, arka yüzde Türk askerinin taşıdığı sancağı öpen kurtulmuş halk, sol yüzde Atatürk, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak’ın harita üzerinde yaptıkları Başkomutanlık Meydan Muharebesi planı, sağ yüzde ise Türk askerinin gerçekleştirdiği süngü hücumu betimlenmiştir.

Afyonkarahi̇sar’in Si̇mgesi̇ Büyük Utku Aniti’nin Hi̇kayesi̇ 3

ATATÜRK ÖVGÜSÜ

Heykeller, normal insan boyutlarından daha büyük ve hareketleri oldukça canlı bir şekilde tasarlanmıştır. Yerde yatan figür, işgalcileri sembolize ederken, başındaki ıstıraplı ifade ve güçsüz düşen vücudu yenilgiyi simgeler. Ayakta duran figürün yüzündeki hiddet, gerilmiş kasları, şişmiş boyun damarları ve yukarı kalkmış kolları ise zaferin gücünü anlatır.

6 Kasım 1937 tarihinde Afyonkarahisar’a gelen Mustafa Kemal Atatürk, anıtı inceledikten sonra “Büyük utkuyu en iyi anlatan anıt” sözleriyle Utku Anıtı’nı övmüştür.

Bugün Büyük Utku Anıtı, önden bakıldığında arkasında görünen Afyonkarahisar Kalesi ile birlikte kentin en önemli sembollerinden biri olarak varlığını sürdürmektedir.

Muhabir: Mustafa Dadak