Adalet ve Kalkınma Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Dr. Hasan Arslan, ODAK’ı ziyaret etti, önemli açıklamalarda bulundu. Arslan, ODAK Ekibinin sorularını içtenlikle cevapladı. Afyonkarahisar Merkezde seçimi kaybetmelerinin kendilerini çok hırpaladığını kaydeden Arslan, ‘Ekonomik sıkıntılar ve Emeklilerin durumu da seçimi kaybetmemizin etkenlerinden birisiydi ama, MHP ile ittifak olsaydı durum farklı olurdu kanaatindeyim’ dedi.

Arslan, önümüzdeki seçimler içinde şahsi tercihinin ittifaktan yana olduğunu vurguladı.

*

*

*

ODAK: İttifakın adayı Dinar’da kaybetti. Afyon Merkezde de AK Parti kaybetti. Pek çok ilçede de AK Parti kendi Belediyelerini kaybetti. AK Parti bundan bir ders çıkardı mı?

HASAN ARSLAN: ‘Kesinlikle ders çıkardık. % de 35'ten 30'a düştük biz. İki belediye kaybettik ama Afyon Merkezi kaybettik. Bizi çok daha kötü hırpaladı. Biz bütün teşkilat toplantılarımızda bunlardan bahsediyoruz. Bunlardan derken vatandaşa dokunmamız lazım, vatandaş bize bir şekilde ders verdi diyoruz. Ama buradaki en büyük ders sebebi de, ekonomik sıkıntı, emeklinin durumu.

Bunların haricinde tabii ki bizim yerelde de hatalarımız var. Yok demiyorum bu yanlış anlaşılmasın, biz hatasızız demiyorum. Ulusal politikalar bunu çıkardı demiyorum, öyle bir şey yok. Hepsi bir üst üste geldi. Yereldeki bizim küçük, basit gördüğümüz şeyler bu sonucu getirdi. Afyon Merkez'de biz zaten kazanırız düşüncemiz bu sonucu getirdi.’

VATANDAŞ BİZE DERS VERDİ

‘Biz diyorum, hep beraber diyorum. Parti Teşkilatı olarak demek ki hatalı davranmışız. Vatandaşımız sabrediyor, sandıkta dersini veriyor. Verdi de. Bize ders verdi vatandaş. Ama bu ulusal etkiler de var. Mali politika, emekli politikaları bizim ittifak yapmamamız. Yapmadık . Yapmalıydık diye düşünüyorum. Şahsi görüşüm bu.’

*

ODAK : Vuruşa vuruşa kazanılmıyor demek ki...

HASAN ARSLAN : ‘VATANDAŞA HİZMET GÜCÜMÜZÜ KAYBETTİK’

Tabii ki vuruşa vuruşa değil. İttifak yapmamız lazımdı Afyonkarahisar'da. Yapmamamız bize şey verdi, yani biraz tabii bölünmüş oldu, oylarımız bölünmüş oldu. Diğer karşı tarafı, rakiplerimiz, rakip partilerimizin de tamamı ittifak yaptı. Yerine göre ittifak yaptı. Çay'da birbirini destekledi, Afyon'da biri diğerini destekledi. Böyle olunca ikisini de aldılar. Ve önceden 55 belediye vardı sayısal olarak. Cumhur İttifakı'nın şimdi 50'ye düştü. Biz 55 belediyemiz vardı. 60 belediyenin 55'i bizdeydi. İttifak yapmadığımız için biz en kötü bu 50 yerde birbirimizle yarıştık. Birbirimiz arasında işte küslükler oldu, dargınlıklar oldu. Ben bunlara değmezdi diye düşünüyorum. Biz ittifak yapmalıydık diye düşünüyorum. Ama partimizin kararı tabii biz o dönemde de yeni siyasetçiydik biliyorsunuz. Nasip yani bir şekilde bu duruma düştük. Ha sonuçta yine Afyonkarahisar milliyetçi bir toprak, milliyetçi memleket. Biz yine vatandaşımız Cumhur İttifakı'nı desteklediğini yerel seçimde de gösterdi. Dediğiniz gibi nüfus oranına da bakmak lazım. Büyükşehirleri kaybedince Afyon Merkezi kaybetmek, Afyon'un yarısını kaybetmek. Direkt kafadan zaten. Belediyeler vatandaşa hizmet eden muhtarlığın üzerindeki en büyük devletin birimidir. Vatandaşa hizmet gücümüzü kaybetmiş olduk, yeteneğimizi kaybetmiş olduk, yetkimizi kaybetmiş olduk. Vatandaşın yolunu, suyunu, her şeyini siz ayarlıyorsunuz. Ya da gariban vatandaşı görüyorsunuz, ona destek oluyorsunuz ya da olamıyorsunuz, olmaya çalışıyorsunuz. Çalışacaksanız, yaşlı hastalara destek olacaksanız evinde hizmet belediyeciliği ile olabiliyorsunuz ancak.’

*

ODAK : Bu sözlerinizden sonra, bundan sonraki seçimde Afyonda ittifaktan yana olduğunuzu mu anlamamız lazım?

HASAN ARSLAN: 'Ben kendi açımdan diyeyim bunu. Parti politikaları farklı olabilir. Şahsımın görüşü bugünkü ve dünkü konjonktürde ittifak olmalıydı düşüncesindeyim. Bugünkü konjonktürle bakarsanız evet olmalıyız.’

*

*

*

*

*

ODAK : Sandıklı, sizin seçim bölgeniz. Belediye’yi zorda olsa kazandınız. Neler diyeceksiniz Sandıklı özelinde, istediğiniz hizmetleri yapabiliyor musunuz?

HASAN ARSLAN: BİRİKMİŞ BORÇLARI ÖDERKEN, HİZMETTE YAPILIYOR

‘Yapmaya çalışıyoruz. Her istediğimizi yapamıyoruz tabii ki. Ama yapmaya çalışıyoruz. Yani belediye başkanımız hedeflerini zaten size de anlattı. Bu hedefler yolunda seçimde vaatleri yolunda hareket ediyoruz. Vergi borcunu sıfırladığı biliyorsunuz. SGK borcu da şu anda görüşülüyor. Tüm Türkiye'deki belediyeler gibi bu ciddi bir yük. Fakat biz de merkez idare olarak bütün belediyeler olduğu gibi Sandıklı’ya da hizmet anlamında desteklerimizi sağlamaya çalışıyoruz. Gençlik Spor Bakanlığı ayrı destek veriyor. Milli Eğitim Bakanlığı ayrı destek veriyor. Sağlık Bakanlığı ayrı destek veriyor. Bunların haricinde TOKİ ayrı destek veriyor. Hem sigorta borcunu, hem vergi borcunu ödemeye çalışıyor Başkanımız, hem de hizmetlerin devamlılığını sağlamaya çalışıyor.’

*

*

*

*

*

ODAK: AK Parti yirmi yılı aşkın süredir iktidarda. İktidar da kalmasının en önemli etkenlerinden birisi sağlık. İkincisi ulaşımda yaşanan gelişmeler.

Sağlıkta gerçekten ilk yıllarda ciddi atılımlar yapıldı. Afyonda bu nimetlerden istifade etti. Ama son bir kaç yıldır maalesef biraz sıkıntıların yaşandığı gözlenmekte. Bu sıkıntıların yaşanmasında halkımızın da önemli katkısı var. çünkü sanki biraz fazla rahata alışılmış bir hal var. Hastaneye gitmek artık sanki bir sosyal aktivite haline gelmiş durumda. Afyon Devlet Hastanesi metro istasyonu gibi. 10 binden fazla günlük poliklinik yapıldığı belirtiliyor. İki yüz civarında ameliyat. İlçe hastanelerimizde de yoğunluk var. 750 bin nüfuslu bir İl’de bu kadar yoğunluk sizce fazla değil mi? Eskiden paran yoksa hastaneye senet imzalardın, cenazeni bile alamazdın. Cumhurbaşkanımız bunu her fırsatta haklı olarak hatırlatıyor. Şimdiki nesil o günleri elbette bilmiyor ama, bizler o günleri yaşadık. Her şey bedava olunca sanki halk olarak kantarın topuzunu fazla mı kaçırdık? Bu durumu önlemek için farklı tedbirler düşünülüyor mu?

HASAN ARSLAN: SAĞLIKTA DA DURMAK YOK, YOLA DEVAM

‘Yok ben öyle demek istemiyorum, öyle de demiyorum. Doğumda beklenen yaşam süresi 78'i geçti biliyorsunuz. Bayanlarda 80, erkeklerde 77 civarında. Ortalama 78. Bu 1950'lerde 50 civarındaydı, yani 50 civarındaymış istatistiklere baktığınız zaman. Bu AK Parti hükümetleriyle de ciddi bir ivmeyle artış sağladı. Doğumda beklenen yaşam süresi, istatistik verilere ya da bir yere düğmeye basınca yükselmiyor. İllaki bir şeyler yapmanız lazım. İnsanların yaşamasını, daha uzun yaşamasını, sağlıklı kalmasını sağlamanız lazım. İster koruyucu sağlık hizmetleriyle, ister tedavi edici hizmetlerle yapmanız lazım. Ama önce insanın, vatandaşınızın sağlığa erişmesi, erişebilmesi lazım. Eskiden sağlık SGK zamanını anlattığınız zamanda, AK Parti öncesinde SGK ayrı bir dertti. Yeşil kart ayrı bir dertti. Karnesi olmamak, sigortası olmamak ayrı bir dertti. Bıçak parası ayrı bir dertti. Muayenehanecilik ayrı bir dertti. Ameliyat dediğiniz zaman, evinde ineği varsa, danası varsa onu satmaya çalışıyordu ameliyat parasını toparlamak için vatandaşımız. Bunların hepsi sağlığa erişimde dertlerdi, sıkıntılardı.

Bunu gençlere söylediğiniz zaman tuhaf geliyor. Yani bu zaten devletin görevi, böyle şey olur mu diyorlar. Çünkü bilmiyorlar, yaşamamışlar.

Ben acil serviste çok yaşadım bunu. Hastayı sevk edeceğiz. Kalp krizi geçiren hasta Sandıklı’dan Afyona gelecek. Ya da trafik kazası. Hastadan ambulans parası istiyor nöbetçi memur. Talimat öyle. Ambulans parasını ver. Yoksa mazotunu doldur gel. Ambulans petrole gidiyor, mazotunu dolduruyor.

Geliyor hastayı öyle götürüyor. Bu kabul edilebilir bir şey değildi.

Vatandaş isyandaydı. O yüzden AK Parti'ye vatandaş sıkı sıkı sarıldı.

Bunları değiştirecek, vatandaşın derdiyle dertlendiği için sıkı sıkı sarıldı, çok çalıştığı için sıkı sıkı sarıldı o yüzden.

Sağlık alanında boşluk çok fazlaydı. İyileştirmeleri yapınca vatandaş çok sevdi. Daha da iyileştireceğiz. Her geçen gün sağlıkta da aksayan yönler oldukça onları düzelteceğiz ve halkımıza layık olduğu hizmeti nasıl ki 23 yıldır verdiysek, bundan sonra da aynı kararlılıkla vermeye devam edeceğiz. Sağlık alanında da durmak yok, yola devam.’

‘BİZ ÇALIŞMAKLA VAR OLAN BİR PARTİYİZ’

Ulaştırma da aynı şekildeydi biliyorsunuz. Ben Sandıklı Afyon arasını iyi biliyorum. Akören civarı o yerler hep böyle çukurun içerisindeydi. Hatırlar mısınız bilmiyorum, Yol bir türlü yapılmıyordu. Yıllarca yapılmamıştı. Eskiyi görenler, şimdi AK Parti hükümeti geldikten sonra bunlar çalışıyor dedi, bunlara oy vermek lazım, desteklemek lazım dediler ve yıllarca desteklediler.

23 senedir, Kasım'da 23 olacak işte iktidarda olma süresi, 23 senedir destekliyor vatandaşımız. Biz çalışmakla var olan bir partiyiz, biz ideolojik bir parti değiliz. AK Parti olarak, Çalıştıysan varsın. Yoksa vatandaş bize kırmızı kartı gösterir. MHP'de öyle değil, MHP'de belli bir kitlesi var. CHP'de öyle değil, CHP'nin belli bir kitlesi var. Ama AK Parti çalışırsa var, çalışmazsa yok. O yüzden biz çalışmak zorundayız, vatandaşa hizmet etmek zorundayız.

*

*

*

*

*

ODAK: Afyonda sağlık konuları sizden soruluyor. Sağlık Bakan Yardımcısı Nurullah Okumuş Afyondan gitti. Öncesinde de İlimize çok değerli bir ismi Sağlık Müdürü olarak atadınız. Hakkı Öztürk’ü tanıyanlar on numara beş yıldız bir atama diyorlar. Nasıl ikna ettiniz Hakkı Beyi? Ve bundan sonra sağlıkla ilgili konularda tutumunuz nasıl olacak? İl içi beklenen atamalar ve yapılacak olan sözleşmeler var. Müdahil olacak mısınız?

HASAN ARSLAN: ‘MÜDAHİL OLMAM, İSTİŞARE EDERİM. SAĞLIK MÜDÜRÜMÜZ NE DERSE O OLUR’

‘Atamalar ve yeni sözleşmeler ile ilgili olarak Sağlık müdürümüz çalışacak tabi o konuda. O yüzden bakanlıkta iki aylık süreyi o yüzden verdi. Ben Sağlık Teşkilatı'nı tanıyorum. Yöneticileri tanıyorum. Bir çoğunu tanıyorum. Eğer biz müdahil olsaydık biz hemen yapardık? İki aylık süre uzatımına ne gerek vardı? Bir an önce bitirelim derdik. Dedikodu çok bu konuda. Afyon'da bu had safhada.

Şimdi biz istişare edileceğiz. İstişare ayrı, müdahil olmak ayrı. Müdahil olmak çok katı yani bir cümle aslında. Yani ben kesinlikle müdahil olmam. Beni de az çok tanıyorsunuz. Müdahil olup da kardeşim şu adam olacak der miyim sizce? Ama şöyle, eskiden de öyle. Beni, yani tanıyorsunuz aslında. İstişare etmeye her zaman açığım. Ama Sağlık Müdürü, ben desem ki mesela, şu başhekim iyi değil, bu başhekim kesin değiştirmen lazım. Sağlık Müdürü derse ki, yok ama ben öyle görmedim, bu konuda bu adam çalışıyor, daha iyisini bulmak biraz zor dese, ha o zaman ben derim ki, ben ilk cümleyi kurmam da, o zaman çalışmamız lazım, bu adamın eksik yönlerini gidermemiz lazım, daha iyisini bulamazsak derim. Çünkü amacımız bizim Afyon'un sağlık sisteminin daha iyi olması yönünde.’

*

*

*

*

*

ODAK: Çevre İllere göre, Afyonkarahisar’da MR dahil çeşitli sağlık hizmetlerine erişim daha kolay. Erişim bu kadar rahat ve kolay olunca da sanki fazladan MR ve diğer hizmetlere daha fazla talep oluyor gibi. Bu konuda bir çalışma düşünülüyor mu? Hastanelerdeki yoğunluğun azaltılmasıyla ilgili olarak ta, Aile hekimliği konusu da daha işlevsel hale getirilebilir mi?

HASAN ARSLAN: ‘BUNDAN SONRA SAĞLIKTA NİTELİĞE DE BAKMAK GEREKİYOR’

‘Biz yani düğmeye basmadık da doğumda beklenen yaşam süresi arttı dedik ya. Bu erişilebilir sağlık hizmetinin sağlanmasıyla oldu. OECD ülkelerinde yılda bir vatandaş altı defa - altı buçuk defa hastaneden doktordan hizmet alabilirken Türkiye'de bu on ikiyi geçti. Doktor sayımız bizim OECD ülkelerinin kat be kat altında. Yaklaşık %30'u civarında yanlış hatırlamıyorsam OECD ülkelerinin çok altında doktor sayımız var iken ve hasta sayımız onların baktığı hasta sayısının iki katı hasta bakılıyor iken, bizim gerçekten yoğun çalışıyor doktor arkadaşlarımız. Bu aslına bakarsanız övünülecek bir şey mi? Değil. Niceliğe de çok bakmamak lazım. Bir vatandaşın sağlığa erişebilmesini sağlamak lazım. Ama artık nicelikten öte, niteliğe de bakmak lazım. Sağlıktaki kaliteye de bakmak lazım. Kaliteyi de artırmak için hareket etmemiz, planlamalar yapmamız lazım. Hayatın kalitesine bakmamız lazım. İyi cerrahsa desteklememiz, iyi cerrah değilse desteklemememiz gerekiyor. Onun da iyi cerrah haline gelmesi gerekiyor. İyi doktorsa komplikasyonları azsa o doktorun farklı olması lazım. Vatandaşın sadece tercihine bırakılmış gibi oluyor ama iyi hizmetle kötü hizmeti ayırt edilecek kriterlerin konulması gerekiyor artık. Eskiden ulaşamıyorduk sağlığa, şimdi ulaşmayı sağlamaya çalıştık.’

‘AİLE HEKİMLERİNİ DAHA ETKİN VE NİTELİKLİ HALE GETİRMEK LAZIM’

‘Hatırlarsanız 2008-2009'da bir şey denendi. Aile Hekiminden sevk sistemi denendi. Türkiye'de dört pilot il belirlendi. Birisi Isparta, birisi Denizli, birisi Bayburt, birisi de başka bir ildi. Orada vatandaşlar hastaneye aile hekimi sevk etmeden gidilemez denildi. Uygulama buydu. Aile hekimlerinin önünde ciddi kuyruklar oldu. Yani aile hekimi sistemi hastaneye sevki kıracak sayı da değildi. Onu sağlayamadığımız için, artıramadığımız için o sistem başarısız oldu. Şu anda da sevki zincire getirsen, zorla aile hekimi sevk etmeden hastaneye gelemezsin kardeşim desen, aile hekimi bunu kaldıramaz. Aile hekimi sistemi bunu kaldıramaz. Aile hekimi sayısının artması gerekiyor. Burada sağlık Bakanımız da birinci basamak sağlık hizmetlerine önem vermemiz gerekiyor, daha fazla önem vereceğiz derken bu da bunların içerisinde bir faktördü. İnşallah bunu artırmaya çalışıyor Bakanlığımız. Artırdıktan sonra, hekim sayımız arttıktan sonra, aile sağlığı birimimiz arttıktan sonra sevk zinciri konabilir. Hatta bunun bir aşaması yapıldı. Geçen yıl Aralık'ta çıkan mevzuatla aile hekimliği yönetmenliği çıktı. Doktorlara hastaneye sevk ettiği hasta oranında ilave teşvik verdi Bakanlık. Geçen sene sevk ettiği hastadan daha az hasta sevk ettiyse bir teşvik veriyor. Daha çok hasta sevk ettiyse o teşviki vermiyor, kesiyor. Yani aslında kesmek değil de mevcut olan bir şeyin üzerine ayrıca bir şey bu. Az sevk ettiysen ilave ücret vereceğim dedi. Ötekinden aldığını keseceğim demedi. Bu maalesef toplumda da yanlış aksettirildi özellikle.

Ata Sporumuz Afyon’da: Rahvan Atlarımız, Bağımsızlığın Ve Kararlılığın Sembolüdür”
Ata Sporumuz Afyon’da: Rahvan Atlarımız, Bağımsızlığın Ve Kararlılığın Sembolüdür”
İçeriği Görüntüle

Ama bu sadece hastanelerdeki yükü azaltmaya çalışmak için yapılıyor. Şimdi biraz daha farklı şeyler yapmak lazım. Hastanelerin yükünü azaltmak lazım. Aile hekimlerini daha etkin ve nitelikli hale getirmek lazım. Çünkü hastanede bakılan hastaların yaklaşık %70'i aile hekimince tedavi edilebilecek hastalar. Hastaneyi rahatlatmak gerekiyor’

*

*

*

*

*

ODAK: Afyon Devlet Hastanesinde son yapılan operasyon ile ilgili neler diyeceksiniz? Aslında bu konuda sizde sıkıntıları öğrenmiştiniz ve düğmeye basılmasını sağlayanlardan birisinin de sizin olduğunuzu biliyoruz.

HASAN ARSLAN: ‘BU TÜR VAKALARA KESİNLİKLE TAVİZ VERİLMEMELİ’

‘Vatandaş da duymuştu, vatandaş da konuşuyordu. Savcılık zamanında el attı. Yani operasyonun yapıldığı gün değil, daha öncesinden teknik ve fiziki takipler devreye girdi biliyorsunuz. Her ne kadar daha yargılama bitmemiş olsa da, ben sağlık camiasında bu olayın, öyle bir olayın konuşuluyor olmasından bile oldukça rahatsızım. Doğru değil yani, hiç doğru değil. Yapıldıysa, gerçekten ki ilk izlenimler ve deliller öyle gösteriyor. Yanlış isnatta bulunmamak lazım, yargının sonucunu beklemek lazım ama, böyle bir şeyin olmasına kesinlikle taviz verilmemeli. Kesinlikle. Bunun şüphesi bile olmamalı. Sağlık camiasının adını kirletiyor. O yüzden bunlara taviz, hele ki Afyon'da hiç olmamalı.

*

*

*

*

*

ODAK : Siz hem hekimsiniz, hem de idarecilik yaptınız. Bir soru soracağız ama, cevabını alacağımızdan da şüpheliyiz doğrusu. Yine de soralım... Afyon’da sağlık sistemine, sağlığa on üzerinden kaç verirsiniz?

HASAN ARSLAN: ‘AFYON, TÜRKİYE ORTALAMASININ ÜZERİNDE’

‘Ben bakanlıkta da çalıştığım için Türkiye'nin değişik yerlerini de gördüm. İzledim, takip ettim. Yani yönetsel olarak da içinde bulundum Türkiye'nin değişik yerlerini. Türkiye 10'sa Afyon'a kaç mı verirsiniz demek istiyorsunuz? Türkiye 5'se ya da kaç verirsiniz Afyon'a? Ortalamayı bir alalım. Ona göre Afyon'un nerede olduğunuz rakamsal söyleyebilirsiniz. Türkiye'nin ortalaması 5'se Afyon 7 ya da 8. Türkiye ortalamasının kesinlikle ve kesinlikle üzerinde olduğunu ben biliyorum. Her türlü bu konuda her türlü tartışmaya da hazırım. Rakamsal verilerle de gösteririm.’

ODAK: Ne zaman 10 oluruz?

HASAN ARSLAN: AFYON DEVLET HASTANESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ OLMALI

“Yani en mükemmel 10 diyorsak, en mükemmel ne zaman oluruz? En iyisi, Türkiye'nin en iyisi ne zaman oluruz? Bu biraz da bakış açımızla alakalı. Siz Bayburt'ta kısa sürede 10 olabilirsiniz. Bir tane hastaneniz var. Ama Afyon'da 10 olmak isterseniz, 750 bin nüfusu olan bir ilde 10 olmak isterseniz biraz daha fazla çalışmanız lazım. 10 olması için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Bunun için Afyon'da, Afyon ölçeğinde neler yapılabilecek ise yasal olarak neler uygunsa onları yapmaya çalışmamız gerekiyor. Sevklerin azaltılması, daha da azaltılması için.

Bütün işlem, vatandaşların Afyon'da yapılabilecek bütün işlemler için dışarıya sevk edilmesini önlemek, azaltmak gerekiyor.

Teknik olarak da tabii bazı iyileştirmeler yapmak gerekiyor.

Biliyorsunuz geçen sene Afyon Devlet Hastanesi'nin üçüncü basamak hastane olması, 750 bin sınırda geçer.. Çünkü orada 750 bin sınırı var yasal olarak. Onu geçer, o konuda çalıştık. Çok şükür o zamanki arkadaşlarımız da Hastane Başhekimliği, Sağlık Müdürlüğü de bu konuda üzerine düşeni yaptılar ve üçüncü basamak olduk. Şimdi inşallah Afyon Devlet Hastanesi'nin bir eğitim araştırma hastanesi olması hedefi var. Bana göre o hedefi koymamız lazım. Şimdi Ankara Şehir Hastanesi Eğitim Araştırma Hastanesi'ydi. Ankara Şehir Hastanesi'nin koordinatör başhekimi uzman doktordu. Yani yıllarca öyleydi. Sonra o uzman doktor başhekimimiz Aziz Bey doçent oldu. Sınava girdi, doçent oldu. Ayrı konu. Ama doçent olana kadar uzman doktor olarak herhalde 4 yıl falan başhekimlik yaptı. Bu herhalde onun göstergesi oluyor. Örnek yani.

ODAK: Yani Başhekim değiştirmek için Eğitim Araştırma Hastanesi olmayacak Afyon Devlet Hastanesi...

HASAN ARSLAN: ‘EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ BAŞHEKİMİ UZMAN DOKTORDA OLABİLİR, DOÇENT OLMASI GEREKMEZ’

‘Şimdi bu eğer herhangi birisi herhangi bir Afyonkarahisarlı bir kardeşimiz başhekimi değiştirmek için hastaneyi eğitim araştırma hastanesi yapmaya çalışıyorlar derse ben Allah razı olsun derim yapandan ki, ben Başhekim olsam bu gerçekten engel olsa gerçekten engel olsa ben başhekim olsam ve Afyonu ve hastaneyi düşünüyorsam ayrılır giderim.

Şimdi bir yönetici kişi mi önemli, yoksa hastane mi?

Bu konuyu bu açıdan hiç tartışmamak, hiç bakmamak bile gerekir.

Yanlış anlamayın, bunu böyle size taşıyanlar varsa. Şimdi bir kişinin değil de 10 kişinin ayrılmasıyla Eğitim Araştırma Hastanesi pat diye normal bir şekilde olabiliyorsa şimdi ayrılsın hiç kusura bakmasın kimse.

Ama böyle bir engel yok.

Dediğim gibi Ankara Bilkent Şehir Hastanesi'nin başhekim Uzman doktordu. O sonradan doçent oldu. Şimdi sözleşmesi yenilenmedi.

Değişti. Yeni değişti de. 2-3 ay oldu galiba değişeli.

2019'da açıldı bu hastane. Yani son herhalde 1-2 yılda doçent oldu arkadaşımız. 3-4 yıl uzman doktor olarak çalıştı.

Ve başka örnekler de var sadece Ankara değil. Ankara'yı çok yakın bildiğim için söylüyorum.’

DEVAMI YARIN ODAK'TA...

Kaynak: ODAK ÖZEL HABER