1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Afyonkarahisar’da emekçilere destek olmak amacıyla yürüyüş düzenlendi. Ali Çetinkaya Tren Garı’ndan başlayan yürüyüş, Zafer Meydanı’nda tamamlandı. Yürüyüş ardından Birleşik Kamu-İş Başkanı Cengiz Öztürk açıklama yaptı.
Birleşik Kamu-İş Başkanı Cengiz Öztürk, yaptığı açıklamada, 1 Mayıs'ın emekçilerin haklarını savunmak ve işçi sınıfının taleplerini duyurmak amacıyla bir araya geldikleri anlamlı bir gün olduğunu belirtti.
Başkan Öztürk, işçi sınıfının gücünü, dayanışmasını ve mücadelesini simgeleyen bugün de, 1977 yılında Taksim Meydanı’nda, gericiliğe ve faşizme karşı mücadelede yaşamını yitiren 34 emekçi başta olmak üzere, tüm emek mücadelesinde hayatını kaybedenleri saygı ile andıklarını vurguladı.
İŞSİZLİK VE GENÇ İŞSİZLİĞİ
2024 yılı için dar tanımlı işsizlik oranının %8,7 olarak açıklanırken, geniş tanımlı işsizlik oranı %26,7’ye ulaşmış durumda. Bu oran, kamuoyunu aldatmaktan başka bir amaca hizmet etmediğini ifade eden Başkan Öztürk, 2023 yılında 1 milyon 804 bin olan iş bulma ümidini kaybeden emekçi sayısının 2024 yılında 2 milyon 171 bine yükseldiğini belirtti.
Bu artış, işsizliğin kalıcılaştığını gözler önüne seriyor. Ayrıca, "ev genci" olarak adlandırılan 15-24 yaş arasındaki gençlerin sayısının 2024'te 2 milyon 679 bine, 15-29 yaş arasındaki gençlerin sayısının ise 4 milyon 676 bine çıktığını aktaran Öztürk, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında bu oranla ilk sırada yer aldığını ifade etti.
AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'na bağlı KAMU-AR tarafından yapılan Nisan araştırmasına göre, açlık sınırı Nisan ayında 26 bin 178 TL’ye yükselirken, yoksulluk sınırı ise 79 bin 413 TL'ye çıkmış.
Son bir yılda açlık sınırı 6 bin 288 TL, yoksulluk sınırı ise 21 bin 208 TL artmış. Ayrıca, son 12 ayda gıda fiyatlarının ortalama %65,1 oranında arttığına dikkat çeken Başkan Öztürk, bu artışların halkı daha da yoksullaştırdığını belirtti.
KAMU EMEKÇİLERİ VE ASGARİ ÜCRET
Konfederasyonun araştırmasında, kamu emekçilerine Ocak ayında verilen %6'lık sefalet zammının yoksulluğa mahkum ettiğini ve bu ücretlerin her geçen gün enflasyon karşısında eridiğini vurgulayan Öztürk, milyonlarca asgari ücretlinin de verilen zamla açlık sınırının altında çalışmaya zorlandığını ifade etti.
Çıkarılmaya çalışılan iklim yasasıyla, köylülerin tarım arazilerinin, ormanlarının ve meralarının kapitalist sermayeye peşkeş çekilmek istendiğini belirten Başkan Öztürk, yıllardır uygulanan plansız tarım politikaları ve artan maliyetler nedeniyle birçok çiftçinin mahsül yetiştiremez hale geldiğini söyledi.
HUKUKSUZLUK VE SENDİKAL BASKILAR
Başkan Öztürk, ülkedeki ekonomik, siyasal ve toplumsal koşulların, emeğe, hukuka ve adalete sahip çıkmanın her zamankinden daha kritik bir hale geldiğini ifade etti.
Artan yoksulluk, derinleşen gelir adaletsizliği ve sendikal hakların engellenmesi gibi sorunların halkın temel haklarını yok sayan politikaların yansıması olduğunu belirten Başkan Öztürk, özellikle ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve emekçilerin taleplerinin görmezden gelinmesinin işçi sınıfının karşılaştığı zorlukları daha da derinleştirdiğini vurguladı. Gaziantep’te yaşanan sendikal baskıları örnek göstererek, "İşçilere parmak sallayanlara müsaade etmeyeceğiz!" dedi.
KADINLARIN ÇALIŞMA HAYATINDAKİ EŞİTSİZLİKLERİ
Tüm dünyada işçi sınıfının yaşadığı en büyük sorunlardan birinin iş cinayetleri ve güvencesiz çalışma koşulları olduğunu belirten Başkan Öztürk, 2024 yılı itibarıyla Türkiye’de 1897 işçinin iş kazaları nedeniyle hayatını kaybettiğini, artan işçi kayıplarının iş güvenliği önlemlerinin yetersizliğini gözler önüne serdiğini söyledi.
Kadınların çalışma hayatında karşılaştığı eşitsizliklerin giderek derinleştiğine dikkat çeken Başkan Öztürk, kadınların iş gücüne katılım oranının hala erkeklerin gerisinde kaldığını, ücret eşitsizliği, iş güvencesizliği ve bakım yükü gibi sorunların kadınların çalışma hayatındaki yerini zorlaştırdığını ve toplumsal eşitsizliği pekiştirdiğini belirtti.
1 MAYIS’IN ANLAMI
Başkan Öztürk, 1 Mayıs’ın sadece talepleri dile getirmek için değil, aynı zamanda büyüyen toplumsal tepkiyi yoksulluğa, adaletsizliğe, baskılara ve hukuksuzluğa karşı meydanlara taşımak için de önemli bir fırsat olduğunu vurguladı.
"Bugün yalnızca emekçilerin değil, tüm yurttaşların daha adil, daha özgür ve daha eşit bir yaşam için hep birlikte mücadele etme zamanıdır." dedi.
Son olarak, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak bu 1 Mayıs’ta yalnızca emekçilerin sesini değil, tüm halkın sesini duyurmak için alanlarda olduklarını belirten Başkan Öztürk, "Bizim mücadelemiz, sadece işçi sınıfının değil, tüm emekçi kesimlerin, kadınların ve gençlerin mücadelesidir." diyerek konuşmasını sonlandırdı.