Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) öğretim üyesi Doç. Dr. Ulaş Acaröz’ün de aralarında bulunduğu uluslararası araştırma ekibi, Pakistan’ın Vehari ve Lodhran bölgelerinde yürüttüğü bilimsel çalışmada, ateş şikâyetiyle başvuran 200 gebe birey arasında yüzde 12 oranında bruselloz vakasına rastladı.
ÇİĞ SÜT TÜKETİMİ VE HAYVAN TEMASI BAŞLICA BULAŞMA KAYNAĞI
Araştırmada, hastalığın özellikle çiğ süt tüketimi ve enfekte hayvanlarla doğrudan temas yoluyla bulaştığı saptandı. Gebelik döneminde ciddi komplikasyonlara neden olabilen brusellozun, düşük, erken doğum ve yenidoğan enfeksiyonları gibi riskleri artırabileceğine dikkat çekildi. Çalışmada, kırsal bölgelerde pastörize süt tüketiminin teşvik edilmesi ve hayvancılıkla uğraşan kadınlara düzenli tarama programlarının uygulanması önerildi.
MOLEKÜLER TANI YÖNTEMLERİYLE DOĞRULANDI
Ekip, ateş semptomu gösteren gebelerde brusellozu hem serolojik testler (SAT, ELISA) hem de moleküler yöntemler (PCR) ile doğruladı. Ayrıca B. abortus ve B. melitensis türleri düzeyinde yapılan analizlerde, bulaşın hem sığır hem de küçükbaş kaynaklı olabileceği ortaya kondu. Risk faktörleri, tek bir istatistiksel model içinde değerlendirilerek bilimsel güvenilirlik güçlendirildi.
“TEK SAĞLIK” YAKLAŞIMI HAYATİ ÖNEME SAHİP
Çalışmanın sonuçları, brusellozun kontrolünde halk sağlığı, veteriner hekimliği ve çevre sağlığı arasındaki eşgüdümü temel alan “Tek Sağlık” (One Health) yaklaşımının önemine dikkat çekiyor. Araştırmacılar, basit farkındalık önlemlerinin bile anne ve bebek sağlığını korumada büyük fark yaratabileceğini vurguladı.
Doç. Dr. Ulaş Acaröz ve ekibi, “pastörize süt tüketiminin yaygınlaştırılması, hayvancılıkta koruyucu ekipman kullanımı ve gebelik döneminde erken tanı testlerinin uygulanması” gibi önlemlerin, hastalığın toplum sağlığı üzerindeki etkisini azaltmada kritik rol oynayacağını belirtti.
