Arslan ODAK’a yaptığı açıklamalarda yeni hastanenin yeri ile ilgili olarak ta görüşlerini açıkladı.
ODAK : Afyonun sağlık alanında en büyük problemlerinden birisi de ağız ve diş sağlığı merkeziydi. Son durum nedir? Ayrıca ikinci Devlet Hastanesi ile ilgili gelişmeler nelerdir?
HASAN ARSLAN: ‘ KAMU DİŞ HASTANELERİ VE HEKİM SAYILARI ARTIRILACAK’
‘Kamuda aslında sadece Afyon'da değil, Kamuda diş hizmetlerinde biraz geride kaldık. Kamu ağız-diş sağlığı merkezlerinde, ağız-diş sağlığı hastanelerinde biraz geride kaldı. Buna en büyük faktör Pandemi idi. Yaklaşık iki buçuk yıl diş hekimleri, kamuda özellikle Covid virüsünün etrafa kolay yayılabilir olması nedeniyle hizmet veremediler. Bu dönemde diş hekimleri istifa ettiler, özele kaydılar. Özel muayenehaneler açtılar, özel hastanelerde çalıştılar.
Özel muayenehanelerde takır takır hizmet verdiler aslına bakarsanız.
Yani hizmetler özele kaydı. Kamuda azaldı. Sadece Afyon'da değildi bu durum.
Şimdi yeni yatırımlar yapılıyor. Burada kamudaki diş hekimliği hizmetini artırmak için yeni hastane yapımı gerekliydi. Yeni hastane yapılıp, şimdi hizmet veren yerin kapanması planlanmış olsa da, bu hamle aslında her ne kadar Ağız Diş Sağlığı Merkezinin kapanıp buraya taşınması ilk önce planlansa da şimdi ben kesinlikle oranın kapanması taraftarı değilim.
Orası da aynı şekilde diş hekimliği hizmetine devam edecek.
Orası da ilave bir hastane olacak. Bu şekilde diş hekim sayımızı artıracağız, hizmet ünitemizi artırmış olacağız. Vatandaşın da diş hizmetine kolay ulaşmasını sağlayacağız.
Hedefimiz, amacımız bu.
Bu inşaatın normalde yıl sonuna bitirilip, açılması planlanıyor, bekleniyor. Ödeneklerin salıverilmesine bağlı bir açıdan da.
Biraz mali durumdan dolayı sıkıntı yaşadık. Tabii iş biraz yavaşlamış gibi görünsede, müteahhitten aldığımız bilgi, sağlık müdürlüğünden aldığımız bilgiye göre yıl sonuna kadar bitecek diyorlar. Şöyle bakıyorum yıl sonuna kadar biter mi?
Kışın içeride çalışacakları için belki içeride çalışabilirler. Belki bitirilebilir. Bitirilmezse de birkaç ay gecikir.
Çok önemli değil. Ama orası en kısa sürede hizmete girecek.
Eski yer. Orası da çalışacak, burası da çalışacak. Rektörümüzün bir teklifi oldu.
O konuya da açığız. Rektörlüğün de Diş hekimliği, fakültesinin de poliklinikleri var.
Onlar da iyi çalışıyorlar. Onlar da mekan olarak genişlemek istiyorlar.
Orayı biz de kullansak olur mu eski yeri diye fikirleri var.
Belki beraber kullanılabilir. Bizim diş hekimi sayımız birden artamayacağı, iki hastaneyi birden çalıştıramayacak şekilde olduğu için belki yapılabilir, birlikte çalışılabilir diye istişareler devam ediyor. Sağlık Müdürümüz de, Rektör bey de birlikte ekipleriyle konuşuyorlar. O daha olgunlaşmış değil.
Ama o binada çalışacak, bu binada çalışacak.
İster Sağlık Bakanlığında ister Üniversite Hastanesi'nde.
Sonuçta Afyonkarahisar’da kamu tarafından ciddi bir diş hekimi hizmeti verilecek.
‘YENİ HASTANE İÇİN İKİ YÜZ YATAK ŞİMDİ YETERLİ OLUR, AMA YA İLERİDE ? BUNUN İÇİN DAHA BÜYÜK DÜŞÜNMELİYİZ.’
Yeni hastane, biz seçim zamanında da söyledik biliyorsunuz. Yeni Hastane, Afyonkarahisar'a gerekli.
Biliyorsunuz Üniversite Hastanesi üçüncü basamak hastane, Eğitim Araştırma hastanesi. Devlet Hastanesi üçüncü basamak yapıyoruz. Eğitim Araştırma Hastanesi hedefimiz var. Her ne kadar şu anda mevcut devlet hastanesi olsa da, şehrin doğusunda kesinlikle bir hastaneye daha ihtiyaç var. Bunda hem fikiriz. Ama çok büyük bir hastane değil. Hizmet edecek, poliklinik yükünü alacak, vatandaşın kolay ulaşabilmesini de sağlayacak bir yerde konumda olması gerekiyor.
Bunun için hem fikiriz. Bakanlık da tamam diyor.
Sadece seçim zamanı alelacele yer bulmak istemedik. Milli Eğitimin bir yeri vardı. Ataköy'de iç kısımda. Orayı bulduk, gösterdik. Bakanlıkla konuşmalar devam ediyordu. Orayı da dile getirdik hatırlarsanız. Fakat bakanlık o yolların ileride, yükü kaldırmayacağından bahsetti. Şimdi ileriye dönük planlayacağız, yatırım yapıyoruz. Ciddi bir yatırım. Şurası olsun deyince buraya hastane yapılmaz. İleride sıkıntı olabileceğinden bahsedildiği için şimdi yer arayışı devam ediyor. Bakanlık da uğraşıyor, biz de uğraşıyoruz.
Bana göre burası daha küçük bir hastane olacağı için, Afyon Devleti Hastanesi gibi bin yataklı hastane olmayacak. En fazla olsa olsa işte 400 yataklı olur, 300 yataklı olur. Hani 200 yataklı bile olsa, poliklinik oda sayısı fazla olması lazım.
iki yüz olarak devreye alırsın, modüler genişleyebilecek bir hastane olduğu zaman yeterli olur.
Bunun için mekan gerekiyor, arsa arazi gerekiyor. Kamu arazisi çok fazla yok biliyorsunuz. Şimdi Millet Bahçesi yapıldı, Garnizon Komutanlığı çıktı, yer mesela mükemmel bir yermiş. Yani geçmişte düşünülseydi keşke, düşünülebilirdi. DSİ'nin olduğu yer var şu anda. DSİ 38 bin metrekare.
Oraya en fazla 200 yatak sığar.
Daha fazla büyüyebilecek bir hastane olmaz. İki yüz yatak yeter dersek ki uzun yıllar yeter bize.
Ama 50 yıl yeter mi? Soru işareti var bu konuda bende. Afyon'un büyümesi bakımından daha büyük düşünmemiz gerekli.’
ODAK : Peki orada Eski Cezaevi var. Orası olamaz mı?
HASAN ARSLAN: ORASI MÜKEMMEL BİR YER OLUR. ARAMIZDA KONUŞUYORUZ BU YERİ.
‘Aklın yolu birdir işte. Yani aynı şekilde düşünüyorum, şu anda adliyeyi oraya yapmaktansa, şehrin biraz kenarına yapalım. Orası 71 bin metrekare.
500 yatak hastane gerekse ileriye dönük buraya çok rahat yapılabilir. Sağlık tesisi de yanına yapabilirsiniz ufak tefek. Orasına gerçekten her şey olur.
Devlet hastanesi için mükemmel bir yer. Otopark sorunu da olmaz.
Şimdi onun için kendi içimizde de konuşuyoruz. İstişare ediyoruz.
Bakanlıktan almak gerekiyor. DSİ'yi her ne kadar iki yüz yataklı bile olsa olabilir dedik ama o kadar zor ki. DSİ'yi de bize yer gösterin diyor. Yani bize bina yapın diyorlar. Ama eski cezaevinin olduğu yer hem ilerisini düşündüğümüzde mükemmel, hem de etrafında yeşil alan bırakılarak güzel bir sağlık alanı oluşturulabilir.’
‘ŞEHRİN YÖNETİCİLERİ AKILLI OLMALI. ÖNGÖREBİLMELİ’
Eğer DSİ’nin olduğu yere yaparsak, iki yüz yatakta takılır kalırız. İşte yirmi sene, otuz sene sonra, kırk sene sonra Afyon nüfusunun ne olacağını bilmiyoruz. İhtiyacın ne olacağını bilmiyoruz. Sadece öngörebiliriz. Belki diğer illere göre çok daha fazla artar nüfusumuz. Ki potansiyeli var Afyon'un ve kabuğunu yırttı artık. Cezaevinin olduğu yer mükemmel yer. En son geleceğim yer orasıydı. Siz söylediniz. Aklın yolu birdir. Bu bakış açısında herkesin de böyle düşünüyor olması güzel. Şehrin yöneticileri akıllı insanlar olmalı. Öngörebilmeli bunun vebali var. Hani şöyle ben yapıyorum burası olsun. Bak işte getirdim yaptım demekle olmuyor. Yirmi sene sonra tıkanır. Yirmi sene sonra vatandaş size beddua eder’
*
*
*
*
*
ODAK: İlimize yeni bir Sağlık Müdürü atandı. Bu atamanın ardından Afyon’da sağlık alanında ne gibi çalışmalar ve değişiklikler olacak?
HASAN ARSLAN: ‘SAĞLIK MÜDÜRÜMÜZÜN AFYONA İYİ ŞEYLER KATACAĞINA İNANIYORUM’
Sağlık Müdürü ya da sağlık yöneticileri herhangi bir üst yönetici, aslında bir rutin çalışan bakanlığın talimatlarının rutin işleyişini işletmektir görevi. İşte hastaların muayenesini sağlamak, sistemin işlemesini sağlamak, cihazların - bakım odalarının tamiratı, başhekimse hastane müdürlüklerinin sağlıklı çalışmasını sağlamak gibi. İkinci görevi de vizyon katmaktır yöneticilerin.
Şehrin profilini, fotoğrafını çekip ileride şehre ne katabilirim? Sağlık alanına ne yapabilirim? Bunları hesaplamak, planlamak.
Ondan sonra o yolda onayları da aldıktan sonra herkesle hem fikir olduktan sonra da o yolda ilerlemektir.
Sağlık Müdürümüz şu anda Afyon'un fotoğrafını çekiyor.
Afyonkarahisar’da olması zaten Afyon'un bildiği anlamına gelir ama şehri biliyor, ilçeleri biliyor, köyleri biliyor, yapısını biliyor.
Tüm bunların yanı sıra sağlık sistemini daha yakın tanıyor.
Kendi vizyonunu idareciliğine yansıtacaktır.
Ben 17 yıl sağlıklı idarecilik yapmış biri olarak da diyorum, eğer bir idareci sadece rutini yapıyorsa, gelen evrak imzalıyor, sistemi çalıştırıyorsa bu idarecilik değildir, hiç kimse kusura bakmasın.
Asıl idarecilik, üst idarecilik o sisteme vizyon katmasıyla, bir şeyler katmasıyla, bir şeyleri değiştirmeye çalışmasıyla ortaya çıkar.
Ben Sağlık Müdürümüzün de bu kapasitede olduğunu biliyorum, tanıyorum ve Afyona da iyi şeyleri katacağına inanıyorum.’
*
ODAK : Sağlık kadrolarına yeni atamalar olacak mı? Hangi branşlarda atamalar istiyorsunuz?
HASAN ARSLAN : ‘ÖNCELİKLERİMİZİ BELİRLEDİK VE BUNLARIN TAKİBİNİ SÜREKLİ YAPIYORUZ’
‘Her iki ayda bir zorunlu hizmet atamaları yapılıyor. Hekim atamalarını kastediyorum. Biliyorsunuz hekimlerde zorunlu hizmet mecburiyeti var. Devlette çalışmak zorunluluğu var. Yoksa diplomasını Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında kullanamaz bir hekim mezun olsa da. İki ayda bir bu atama yapılıyor. İki ayda bir de eksiklerimizi giderlemek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Biz de iletiyoruz Bakanlığa bu atama döneminden önce, kadrolar belirlenmeden önce. Sağlık Müdürümüzden ben eksik kadroları alırım. Bildiklerim var tabi ama Sağlık Müdürümüzün teknik çalışması önemli.
Hangi ilçede, hangi hastanede, hangi branş eksik ve bunu öncelik sırasına göre Bakanlıkla da Sağlık Müdürlüğümüz tabii ki yazışıyor, resmi talepte bulunuyor. Biz de bakan bey ile Bakan Yardımcımızla bunlar konusunda hassasiyetimiz olduğu hususunun altını çiziyoruz. Ama takdir edersiniz ki, mesela tüm Türkiye'de dönemsel olarak değişiyor. Genel olarak kulak burun boğaz uzmanı ataması tüm Türkiye'yi bu iki aylık dönemde tüm Türkiye'deki bin tane hastaneye yaklaşık 10-15 kulak burun boğaz uzmanı atanıyor. Yani çok yüksek bir doktor sayısı hemen birden mezun olmuyor, hemen atanmıyor. Bu önceliklerimizi belirtiyoruz. Olmayan yerlere göre, ilin durumuna göre Sağlık Bakanlığı ideal atamayı gerçekleştiriyor. Nörolojide sıkıntıdayız. Afyon’da ve Türkiye'de de sıkıntıdayız. Mezun vermiyor fazla bu branş. Tercih edilmiyor. Çocuk cerrahide sıkıntıdayız. İkiye çıktı sayısı çok şükür Devlette. İstedik, ikinciyi vermişlerdi. Afyon Devlet Hastanesi için konuşuyorum. Üniversite hastanesinde başhekim Ahmet Bey var sadece hoca olarak. Afyon'da güçlendirmesi gereken branşlardan birisi bu.
Yine atama yapıldı çok şükür. Yine desteklenmesini bekliyor ve ısrar ediyoruz, istiyoruz. Bunları yakından takip etmeye çalışıyoruz.
*
ODAK : İlçelerimizde durum nedir?
HASAN ARSLAN: SAĞLIK ALANINDA İLÇELERİMİZDE CİDDİ YATIRIMLAR YAPILIYOR.
Aile hekimliği sistemimiz kendi mecrasında yürüyor. Bakanlığın hedefi tüm Türkiye'de olduğu gibi aile hekim birimi sayısını artırmak. O anlamda da daha fazla artacaktır. Köylere de hizmet gidiyor. Mobil sağlık hizmeti veriyor aile hekimlerimiz. Kapasite artınca bu biraz daha rahatlayacaktır.
Hastane hizmetleri açısından da Türkiye'nin biraz önce bir puanlama yaptık ya sağlık hizmet açısından. Türkiye ortalamasının üzerindeyiz.
Hekim sayısı açısından baktığımız zaman.
İlçelerdeki hekimlere de baktığımız zaman, Sandıklı Devlet Hastanesinde ben 14 yıl çalıştım. O 14 yıl boyunca en fazla uzman hekim sayısı benim çalıştığım zamanda herhalde 11'di. Yanlış söylemeyeyim. 11 değilse de 12'dir.
Yani 11-12 uzman hekimle çalışıyorduk. 7 olduğunu da biliyorum. Çok iyi biliyorum.
7 tane uzman hekimimiz vardı.
Şimdi 31 tane uzman hekim var Sandıklı Devlet Hastanesinde.
Dinar Devlet Hastanesinde 28 ya da 29 tane uzman hekim var.
Eskiden bunlar çok azdı.
Ama vatandaşımız tabii ki hemen elinin altında sağlık hizmetine ulaşmak istiyor. Bu da en doğal hakkı. İ
mkanlar nispetinde de hükümetimiz, devletimiz, bakanlığımız bunu sağlamaya çalışıyor.
Hekim sayısını, herkesi İl’e yığmıyor, ilçelere de gönderiyor. Oralarda da hizmetin verilmesini sağlamaya çalışıyor.
Eskiye göre baktığınız zaman her geçen yıl daha iyi bir hizmet, sayısal anlamda daha iyi bir hizmet sağlanıyor.
Biraz önce de söylediğim gibi nitelikleri de hem alet edevat, hem malzeme, hem hekimin yönelimi, hastanın yönelimi, personelinin çalışması anlamında niteliği artırmaya çalışmamız lazım artık.
Diğer ilçelerde aslına bakarsanız fena değil,
Bolvadin, Çay Devlet Hastanesi yetmiyor. Yataklar inanın dolu.
Yatak lazım, ek bina lazım.
Onun için uğraşıyoruz Çay Devlet Hastanesinde. Hasta yatıracak yatağımız yok. Binanın kapasitesini de büyütmemiz gerekiyor.
Çay Devlet Hastanesi ile ilgili bence gayet iyi çalışmalar var.
Sinanpaşa'yı biliyorsunuz geçen sene seçim vaadimizdi.
Diyaliz ünitesi koyduk. Hastalarımız herhalde 25-30 kadar hastamız var.
Bunlar Sinan Paşa'dan Afyon merkeze gelip gidiyordu.
Yani özel diyaliz merkezine ve devletteki diyaliz merkezlerine gelip gidiyorlardı. Oraya koyduk, 30 kilometre geliyor, 30 kilometre geri gidiyor.
Bir de servis şeklinde çalışıyor ya, köylere giriyor ya da diğer evlere girince hastanın 3-4 saati yolda geçiyor.
Bir de diyaliz hastayı yoran bir tedavi.
Haftada 3 defa yapılıyor. Çok yorucu. Sinanpaşa'ya bu merkezi kazandırdık çok şükür.
Bazı engeller vardı, onları aştık. Düzenlemeler yaptırdık Bakanlığa. Orada hizmet veriyoruz vatandaşın evinin yanında ya da ilçe merkezine diyelim kasabadan geliyorsa da, merkeze gelmekten daha rahat şekilde diyaliz hizmeti veriliyor orada.
Türkiye'de o nüfusta sağlanan en güzel hastanelerden bir tanesi o yatırım.
Sinanpaşa’nın ölçeğinde, bu vatandaşımız yanlış anlamasın ama Türkiye ölçeğine baktığımız zaman, Sinanpaşa Bölgesine göre çok önemli bir yatırım orası. Kesinlikle. Uzman doktorlarımız var. Bina olarak güzel bir yatırım. Bir ısınma problemi vardı, onu da inşallah bu sene daha da iyi olacak, onu çözmeye çalışıyor arkadaşlarımız. Halkımız için ne yapsak azdır.’
*
*
*
*
*
ODAK: Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Nurullah Okumuş Sağlık Bakan Yardımcısı oldu. Peki AFSÜ’ye yeni Rektör kim olacak?
HASAN ARSLAN: ‘SİSTEMİ ÇOK İYİ BİLEN BİRİSİ OLMALI’
‘Cumhurbaşkanımızın takdiri, ama biz ısrarla birkaç sefer toplu da gittik, YÖK başkanımıza da gittik.
Biz Afyon’da, Sağlık Bilimleri Üniversitesi bizim için önemli.
İyi hizmet veriyor, vermesi lazım, daha iyi hizmetler vermesi lazım, bilimsel çalışılması lazım.
O yüzden atacağınız kişi gerçekten nitelikli, ehliyetli, liyakatlı birisi olsun diye söylemeye çalışıyoruz, çabalıyoruz.
İl başkanımız, Milletvekillerimiz beraber bunun için de uğraşıyoruz.
İnşallah adayların içerisinde en iyisi olur.
Sadece idareci olarak değil, akademik açıdan da başarılı birisi olması lazım. Akademik olarak da hastaneyi ya da üniversiteyi, sadece hastane değil tabii, üniversitenin diğer fakülteleri de var biliyorsunuz, onları da yüceltebilecek bir arkadaş olması lazım.
Yani sistemi bilen, çok iyi bilen birisi lazım.
Üniversiteyi tanıyan birisinin olması 1-0 öne geçirir. Niye öne geçirir?
Tanıyana kadar 6 ay geçer.
Bu süreli görevler biliyorsunuz. Göz açıp kapanana kadar geçiyor. Bu nedenle Üniversiteyi yakından tanıyan birisi olursa, her şey daha hızlı olur, daha iyi olur.
Atamayı da bu ay içerisinde bekliyoruz aslında.
ODAK: AFSÜ’ye Rektör olarak Adem Aslan’ı mı bekliyorsunuz?
HASAN ARSLAN: ‘POTANSİYELİ GÜÇLÜ BİR ÜNİVERSİTEYİZ’
‘İnanın bilmiyorum.
Biz Afyon Sağlık Üniversitesi'nin ne kadar önemli olduğunu, Afyon Sağlık Üniversitesi'ndeki özellikle tıp fakültesindeki hocaların doktor öğretim üyesi oranının dikkate alınması gerektiğini, bilimsel olarak dinamik bir üniversite olduğuna dikkat çekmeye gittik.
Aslında gerçekten de bilimsel olarak, bilim adamı olarak potansiyeli güçlü bir üniversiteyiz.
Bütün hocaları profesör olan bir üniversitede ilerleyemeyiz. Çok yol alamazsınız. Doktor öğretim üyeniz ve doçent kadronuz fazlaysa genç ve dinamik bir üniversitedir orası.
Onlar sürekli araştırmak isterler bir şeyleri.
Onları iyi yönlendirebilirseniz, bir şeyler kazanırsınız.
*
*
*
*
*
ODAK: Ulaştırma Bakanımız Afyona geldiğinde, YHT Şantiyesinde kendisine Afyonun Kızılay ya da Avşar Madensuyu yerine Beypazarı ikram edilmiş. Bu duruma ne diyeceksiniz? Afyonumuzun böylesine önemli markaları var iken, Beypazarı ikram edilmesi ve buna kimsenin bir şey dememesini nasıl karşılıyorsunuz?
HASAN ARSLAN: ‘MECLİSTE AFYON MADENSUYUNU LİSTEYE EKLETTİM’
‘Mecliste çay ocaklarımız var. Geldiğiniz zaman size de ikram ederiz. Mecliste dijital sistem var. Çay ocağı var. Direkt arkadaşlar sipariş ederken düğmeye basıyorlar. Seçiyorlar, düğmeye basıyorlar. Orada maden sularında Beypazarı maden suyu vardı sadece. Oraya Afyonkarahisar, Kızılay maden suyu eklendi. Erzincan'ı da eklemişler. Afyonkarahisar’ı özellikle istiyorum dedim.
Afyon maden suyu oraya eklendi. Aslında benim de bakış açım sizin bakış açınız gibi. Farklı değil.
Ama oradaki ayrıntı elinize sağlık iyi görmüşsünüz. Ben görmedim. Siz görmüşsünüz. Yani bu Hızlı Treni inşaatını yapan firmanın Ankara'da lokantaları var. Yemek ikram ettiler Bakan beye. Bizde vardık. Ankara'daki aşçısını da getirmişler. Oradan malzemeleri getirmişler. Afyon kaymağı, Ekmek kadayıf ve kaymak vardı üzerinde. Hatta şunu da söyledim ben. Misafirim vardı ben Ankara'da bir lokantaya gittim. Afyon’un vişneli ekmek kadayıfı vardı listede. Dedim bak Afyon'un ürünüdür bu, ben bundan yiyeceğim dedim misafirimle de arkadaşlarla sipariş ettik. Bizim vişneli ekmek kadayıfıyla alakası yoktu. Bunu da söyledim orada onlara.
Burada, Ankara'da lokantaları var ya, onlara o işleten bir hanımefendi vardı. Aileden birisi. Dedim bak Ankara'da ben bu ekmek kadayıfını yedim. Bir lokantada da vişneli ekmek kadayıfı dediler. Bizimkiyle alakası yoktu dedim.
Ama Afyonda şantiyede yediğimiz kadayıfı Afyon'dan almışlar. Gerçekten de Afyon'un ekmek kadayıfıydı. Maden suyunu tamam Beypazarı almışlar da. Ekmek kadayıfı Afyon'du.
Oradan kurtardı o zaman. Yani ben bu gördüğümü size anlatmış olayım.
Bu sohbeti de onunla yaptık. Lokanta işletiyorlar ya Ankara'da.
Dedim bak Afyon'unki gibi değil. Siz öyle bir şey yapmayın. Yapacaksanız Afyon'dan alın götürün ki Afyon'un ekmek kadayıfı adı kötü anılmasın.
Ben çünkü yedim. Hoşuma gitmedi. Doğru değil dedim ve bunun üzerine sohbetini ettik.
‘MARKETLERDE KENDİ ÜRÜNÜMÜZÜ ARIYORUM’
Dün üç harfli markete girdim.
Beypazarı maden suyu var. Kızılay maden suyu var ama Erzincan Kızılay maden suyu var. Markette çalışanlarla da onu eleştirdim. Bana magnezyum içeriğini savunuyorlar. Magnezyum daha fazla diye vatandaş bunu daha çok tercih ediyor diye savundukları şeyler ama çalışanlar da tabii ki onlar. Gözüm orada da onu aradı. Beypazarı var. Çünkü ben Afyon varken Afyon'unu alıyorum ki gerçekten de bizimki daha damak zevki belki alıştığımız için daha hoşuma gidiyor. Avşar da hoşuma gidiyor.’
*
