İzlediğim bir filmde genç çocuk yaşlı kadına sorar; "Bir insanın kaderinde olduğunu nasıl anlarsın?

Kadın önce gülümser ve sonra "çok basit" der.

"Karşındaki insan eğer kaderinde yoksa, o insanla sohbetiniz de hep parazitler olur.

Ama karşındaki kişi senin kaderinde varsa, o kişi ile sohbetinizde Beethoven çalar."

Bazen ilişkilere çok anlam yüklüyoruz gibi hissediyorum.

Veya fazla mantık...

Duygular arasındaki dengeyi sağlayabilmek, yaşam arasındaki o en ince çizgileri fark edebilmek kadar değerlidir.

Bazen farklı bakmak gerekir, farklı görmek, farklı düşünmek ve bazen başkası gibi düşünmek...

Işte o zaman daha iyi anlayabiliriz belki de birbirimizi.

İçten içe keşke beni duyabilseniz diyenleri hissediyorum çünkü.

Ne kadar inkar edersek edelim, zamanı geldiğinde sesimizi duyurma ihtiyacımızı hiç bir zaman yok sayamayacağız.

İnsanların birbirlerine ihtiyaçları olduğu bu dönemlerde belki de daha fazla empati kurmaya çalışma ve onun gibi düşünmeyi de öğrenmeliyiz.

Kim bilir belki hayat beklediğimizden daha güzel bir sonuç verir...