Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28. Dönem 4. Yasama Yılı’nın başlamasıyla birlikte siyasi partilerin grup toplantıları yeniden yapılırken, DEM Parti grubunda yaşanan olay büyük tepki çekti. Diyarbakır’dan Ankara’ya “umut hakkı” için yürüyen bazı DEM Partili kadınlar, TBMM’deki grup toplantısında “Biji Serok Apo” ve “Jin, Jiyan, Azadi” sloganları attı. Meclis’e yakışmayan bu görüntüler kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, yaşananlara ilişkin yaptığı konuşmada, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu yüce Meclis’in koridorları, bugün terör örgütü elebaşı, bebek katili için atılan sloganlarla yankılanırken, hukuktan bahsedenler bu suça alkış tuttular. Devlete kurşun sıkan bir teröristin adını haykırmak, devlete meydan okumak, hukuka ve her şeyden önce bu millete kafa tutmaktır” dedi.
“BU MECLİSİN İTİBARI HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜYLE KORUNUR”
TBMM Genel Kurulunda konuşan Milletvekili Olgun, Meclisin itibarının terör sloganlarıyla değil, milletin vicdanı ve hukukun üstünlüğüyle korunacağını vurguladı. Milletvekili Olgun, “Biz o hukuku, kim çiğnerse çiğnesin, karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Milletvekili Olgun sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu yüce Meclisin koridorları, bir siyasi parti grubunun salonunda terör örgütü elebaşı bebek katili Abdullah Öcalan lehine atılan sloganlara yankılandı. Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi; bu milletin kanıyla, canıyla kurduğu Cumhuriyet’in çatısı altında, devlete kurşun sıkan bir teröristin ismini haykırmak devlete meydan okumaktır, hukuka kafa tutmaktır. Sonra dönüp kürsüye çıkıyorsunuz, hukuk diyorsunuz. Hangi hukuk? Siz bugün hukuku çiğniyorsunuz, sonra kalkıp adaletten bahsediyorsunuz.”
“SÖZDE KOMİSYONLARLA HUKUKU GÖLGELİYORSUNUZ”
Milletvekili Olgun, Mecliste hukukun dışına çıkan yapıların varlığını da eleştirerek şunları söyledi: “Bakın siz hâlâ adına ‘Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu’ dediğiniz ama ne dayanışmanın ne de kardeşliğin gerçek anlamda var olduğu sözde bir komisyonun baş aktörlerindensiniz. Bu komisyonun ne anayasada bir dayanağı var ne de Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde bir karşılığı. Hâlâ hukuk dışında faaliyet gösteren, Meclisin yetkisini ve milletin iradesini gölgeleyen bir yapının içindesiniz.”
Milletvekili Olgun, bu tür yapıların hukukun üstünlüğünü zedelediğini belirterek, “Yani bizzat siz hukukun dışında bir yapı kurdunuz. Sonra da bugün kalkıp hukuk dışılıktan bahsediyorsunuz. Bu gerçekten ibretlik bir tablo. Hukuku çiğneyip sonra mağduriyet edebiyatına sığınmak adalet değil, manipülasyondur” ifadelerini kullandı.
“KOBANİ OLAYLARINDA HUKUKSUZLUĞU DA TERÖRÜ DE KABUL ETMEYİZ”
Milletvekili Olgun, Kobani olaylarına da değinerek, “Kobani olaylarında canı yanan, o gün devletinin yanında duran bu milletin hafızasıyla dalga geçmeyin. Siz o gün sokakları ateşe veren çağrıların altına imza attınız. Bugün kalkmış, hukuk devleti diyorsunuz” dedi.
İYİ Parti’nin hukuk karşısındaki duruşunu net bir şekilde ortaya koyan Milletvekili Olgun, “Biz İYİ Parti olarak Kobani’de, Kobani bahanesiyle devlete meydan okumayı da savunmayız. Ama aynı kararlılıkla söylüyoruz: Eğer yargı sürecinde hukuka aykırılıklar varsa, onun da karşısında dururuz. Hendek davasında nasıl adaletsizliğe karşı ses yükselttiysek, Kobani davasında da aynı duruşu sergileriz. Kobani’yi savunmayız ama hukuksuzluğu da seyretmeyiz. Hukuk tektir, herkese her koşulda aynı şekilde uygulanmak zorundadır” dedi.
“HUKUK KİMSENİN PROPAGANDA MALZEMESİ DEĞİLDİR”
Milletvekili Olgun, hukukun siyasetin aracı haline getirilemeyeceğini belirterek, “Hukuk kimsenin propaganda malzemesi değildir. Kobani hakkındaki önergelerinizde yaptığım konuşmaların sayısını ben bile unuttum ama tümünde sadece hukuku savundum. Eğer hukuku savunuyorsanız, amasız, fakatsız, lakinsiz savunacaksınız” ifadelerini kullandı.
Milletvekili Olgun, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Meclis’te terörist başını alkışlayıp ardından hukuk istiyoruz diyemezsiniz. Şunu herkes bilsin; hukuku tanımayanların hukuk çağrısı samimiyet değil, siyasal hesapçılıktır. Bu Meclisi itibarıyla değil, hukukun üstünlüğüyle korurlar. Ve biz o hukuku kim çiğnerse çiğnesin, karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz.”