Mahkemede son sözü sorulan sanık, yaşanan olaydaki bıçak müdahalesinin kendisi için hayatta kalma mücadelesi olduğunu dile getirdi.

Denizli'nin Pamukkale ilçesi 15 Mayıs Mahallesi'nde geçtiğimiz Mart ayında yaşanan olayda, Emel Ener ile eşi Barış Selahattin Ener arasında çıkan tartışma korkunç bir şekilde son bulmuştu. Tartışmanın büyümesi üzerine Emel Ener, eşini göğüs ve karın bölgesinden bıçaklayarak ölümüne neden olmuş, olayın ardından annesine durumu haber vermişti. Haber verilen annenin ihbarı ile olay yerine gelen sağlık ekiplerinin tespitine göre Barış Selahattin Ener hayatını kaybetmiş, Emel Ener ise gözaltına alınmıştı.

Denizler halkındır! Denizler halkındır!

Karar duruşmasında, sanık Emel Ener ve maktul Barış Selahattin Ener'in yakınları, her iki tarafın avukatları salonda hazır bulunurken, üzücü olayın detayları ortaya çıktı. Yapılan otopside maktulün iki ana damarının ve akciğerinin zarar gördüğü, ölümünün bu yaralanmalardan kaynaklandığı belirlendi. Emel Ener hakkında 'eşi kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebi ile başlayan dava, tahrik ve meşru müdafaa hükümleri çerçevesinde değerlendirildi.

Sanık Emel Ener savunmasında, defalarca şiddete maruz kaldığını, eşinin alkol tedavisi gördüğünü ve onunla evlenirken sevgi dolu bir birliktelik hayal ettiğini ancak aksinin yaşandığını anlattı. İstanbul'daki işini bırakarak Denizli'ye yerleştiğini belirten sanık, eşi tarafından sık sık darp edildiğini ve çaresizliğini dile getirdi. Olay günü eşinden şiddet gördüğünü ve kendini savunmak amacıyla bıçak kullandığını ifade eden Emel Ener, avukatının da beraatını talep ettiği duruşmada, müvekkilinin kendini savunduğunu savundu.

Sanık Emel Ener olay gecesi yaşadıklarını anlatarak, "O gece bıçağı çevirmeseydim ölmüş olacaktım. Kimse kendine doğru saplanmak üzere olan bir bıçak karşısında savunmasız kalamaz" dedi. Mahkeme heyeti sanığın bu beyanlarına karşılık verirken, haksız tahrik altındaki eylemden dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını 21 yıl hapis cezasına indirdi. Sanığın olay sonrası sağlık ekiplerine haber vermek yerine aile üyelerini araması ise takdir indirimi olarak değerlendirilmedi.

Editör: Duygu Özger