Organ nakli sonrası sağlığına kavuşan dört hasta, Afyonkarahisar’da yaşadıkları süreci anlatarak organ bağışının önemine dikkat çekti. Afyonkarahisar Diyaliz Hastaları ve Doku Nakilleri Derneği üyesi Hasan Demiralay, Cemalettin Öksüm, Turhan Dönmez ve Abdullah Çelik, kendi yaşam mücadelelerini paylaşırken halen nakil sırası bekleyen hastaları da unutmadıklarını belirtti. Sağlığına kavuşan dört hasta, dernek çatısı altında yürütülen farkındalık çalışmalarına aktif olarak katıldıklarını, özellikle diyadizdeki hastaların umut ışığını artırmak için organ bağışı bilincinin güçlenmesi gerektiğini ifade etti.
Malulen emekli 51 yaşındaki Hasan Demiralay, 2008 yılında kadavradan alınan böbrek ve pankreas nakli ile yaşama tutunduğunu anlatarak, yıllar süren zorlu süreç sonrasında hayatının normale döndüğünü dile getirdi. Sekiz yıl diyaliz tedavisi gördüğünü belirten Demiralay, “Şeker ve tansiyon nedeniyle çok zor günler geçirdim. Nakil sonrası sağlık durumum düzeldi, kontrollerimiz devam ediyor. Diyalize giren arkadaşlarımız oluyor, üzülüyoruz. Herkes organlarını bağışlasın ki diğer hastalarımız da kurtulsun. Organlarımız toprak olmasın, çürümesin, bir cana can katsın” sözleriyle çağrıda bulundu.
“ORGAN BAĞIŞI KURUMUŞ AĞACI AŞILAMAK GİBİDİR”
19 yıl önce babasından alınan böbrekle sağlığına kavuşan memur Cemalettin Öksüm (43), yalnızca altı aylık diyaliz sürecinde bile hayallerin yıkıldığı, psikolojik yıpranmanın çok ağır hissedildiği günler yaşadığını anımsattı. Babasının fedakârlığıyla yeniden hayata tutunduğunu belirten Öksüm, bugün iki çocuk sahibi bir aile babası olarak sağlıklı bir yaşam sürdürüyor. “Organ bağışı, kurumuş bir ağacı aşılamaya benzer. Aşıladığınız ağacın meyvesini görmeye de şahit olursunuz” diyen Öksüm, Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu konuda vatandaşları bilgilendirdiğini vurguladı.
2011’de ablasından alınan böbrekle sağlığına kavuşan memur Turhan Dönmez (44) ise dokuz aylık diyaliz döneminin hayatındaki en zor süreçlerden biri olduğunu kaydetti. “Nakil sonrası normal hayatıma döndüm, Allah ablamdan razı olsun” ifadeleriyle konuşan Dönmez, organ bağışının hayati önemine dikkat çekti.
“HER GÜN MÜJDELİ HABERİ BEKLEYEN BİNLERCE HASTA VAR”
Babasının verdiği böbrekle çapraz nakil yöntemiyle on yıl önce yeniden sağlığına kavuşan 40 yaşındaki Abdullah Çelik ise nakil öncesinde yedi yıl diyalize bağlı yaşamak zorunda kaldığını söyledi. Çelik, “Diyalize giren hastalar dört saat boyunca makineye bağlı. Her gün organ nakli konusunda gelecek müjdeli haberi bekliyorlar. Bu hastalarımızı düşünerek hareket etmeliyiz” diyerek seslendi.
Dört hasta, kendileri gibi bekleyen binlerce kişinin olduğunu belirterek, Türkiye genelinde organ bağışı farkındalığının artırılmasını istedi. Organ nakliyle hayata tutunan bu hastalar, bağışlanan her organın yeni bir yaşam anlamına geldiğini bir kez daha hatırlattı.
