Otizm tanısı olan oğlunu oyun alanına götüren anne, orada karşılaştıkları ağır tepki, hakaret ve tehditler nedeniyle karakola giderek şikayetçi oldu. Olayın ardından duygularını kamuoyuyla paylaşan anne, yaşadıklarının sadece kendi çocuğu için değil, tüm özel çocuklar adına bir feryat olduğunu söyledi.
Olay, otizmli bir çocuğun oyun alanında su dökmesiyle başladı. Yeni gelen bir kız çocuğunun çorapları ıslanınca ailesi duruma tepki gösterdi. Tanık ifadelerine göre, görevli bir kadın çocuğun özel bir birey olduğunu belirtip annesini çağıracağını söylemesine rağmen bağırışlar devam etti. Tepkilere maruz kalan çocuk, kendini savunmak amacıyla diğer çocuğu itti. Ardından tartışma büyüdü.
“HAKARET, TEHDİT VE FİZİKSEL SALDIRIYA UĞRADIM”
Olay yerine gelen anne, kendisine yönelik tehdit ve hakaretlerin ardından polise başvurdu. Annenin ifadesine göre, tartışmaya karışan kadınlardan biri adliyede çalıştığını söyleyerek, “İstediğin kuruma şikayet et, hiçbir şey olmaz” diyerek bağırmaya devam etti. Ancak polisin arandığını fark edince hızla olay yerinden uzaklaştı. Kimlik tespiti için alanda yaklaşık bir saat kalan anne, daha sonra karakola giderek gece yarısına kadar ifade verdi.
“BEN BU OLAYIN BAŞIMIZA GELMESİNE RAĞMEN ‘İYİ Kİ OLDU’ DEDİM”
Otizm Derneği’nde dört yıldır başkan yardımcılığı yapan anne, yaşadıklarını anlatırken güçlü duruşuyla dikkat çekti. “Ben hem anne, hem baba olmaya çalışan bir kadınım. Bu olay bizim başımıza geldi ama belki bu sayede birileri artık uyanır” dedi.
“BİZ SUSARSAK, BU ÇOCUKLARI KİM KORUYACAK?”
Sosyal medya paylaşımında diğer annelere de seslenen anne, “Susmayın, susturulmayın! Otizmli çocuklara yapılan kötü muameleleri duyurun. Bu utanç bizim değil, otizmi hala bilmeyen insanların!” diyerek çağrıda bulundu. Artan olaylara dikkat çeken anne, toplumda özel çocukların uğradığı zorbalık ve dışlanmaya karşı mücadele etmeye devam edeceğini vurguladı.
“SADECE GÜZEL ANLARI DEĞİL, GERÇEKLERİ DE PAYLAŞACAĞIZ”
Toplumda özel çocuk annelerinin yalnız bırakıldığını ifade eden anne, “Savaşlarımızı tek başımıza veriyoruz. Ama artık yalnız değiliz. Sesimizi duyurun. Bu çocuklar bizim değil, hepimizin geleceği” diyerek dayanışma çağrısı yaptı.
İŞTE O ANNENİN MEKTUBU…
“Dün akşam Karayolları Parkı’na götürdüğüm özel çocuğum (otizm tanılı), oyun alanında oynarken yere su döküyor. O esnada oyun alanına yeni giren bir kız çocuğunun çorapları ıslanıyor.
Ailesi ve çocuk buna tepki vermeye başlıyor, oğluma bağırıyorlar. İçerideki görevli hanımefendi
“Hayır, durun! O özel bir çocuk, annesini çağıracağım.” dediği hâlde bağırmaya devam ediyorlar.
Çocuğum maruz kaldığı tepkiden dolayı çocuğu ittiriyor, tam o sırada annesi çocuğu kucağına alıyor. Çocuğun annesi ve yanındaki kadın bu sefer daha şiddetli bir şekilde bağırmaya başlıyorlar. O esnada ben sesleri işitip koşarak alana geliyorum.
Maruz kaldığım tehditler, hakaretler ve saldırı sonucunda polis çağrılmasını istiyorum.
Kadın, adliyede çalıştığını, istediğim kuruma istediğim şikâyeti yapabileceğimi, sonucunda hiçbir şey olmayacağını söyleyerek bağırmaya devam ediyor. Ancak polisi arayıp konuşmaya başladığımda koşarak alandan kaçıyor. Gelen ekiplerle kimlik tespiti için bir saat alanda kalıp sonrasında karakola geçiyorum.
Gece 12’ye kadar ifade verdim. Olayı anlatmadım, haykırdım!
Ben, 4 yıldır Otizm Derneği'nde başkan yardımcılığı yapan, çocuğuna hem annelik hem babalık yapmaya çalışan, kendi ayakları üzerinde güçlü kalmayı başaran bir ANNEYİM!
İfademi verirken üzerine basa basa “İyi ki bizim başımıza geldi bu olay.” dedim.
Benim birbirinden kıymetli, güçlü, fedakâr annelerim ve onların en değerli canları!
Susmayın, susturulmayın!
Çocuğunuza yapılan her türlü kötü muameleyi şikâyet edemiyor musunuz? Türk Ceza Kanunu’nda herhangi bir karşılığı yok mu? Yazın! Anlatın! Haykırın!
Bizler değil, daha otizmin ne olduğunu bile bilmeyen bu insanlar utansın!
Özellikle son dönemde artan olaylara sessiz kalmak zorunda kalan bütün annelerimin sesi olacağım!
Toplum tarafından dışlanan, zorbalık gören, küçümsenen, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan bütün özel çocuklarım için haykırmaya devam edeceğim!
Sizlere burada karşılaştığımız zorluklardan değil, sayısı az olan güzel anlarımızdan kareler paylaşıyoruz. Ancak duymayan kalmasın bundan sonra!
Biz özel çocuk anneleri, toplum tarafından maruz kaldığımız bu tür olaylar karşısında tek başımıza savaşlar veriyoruz!”
