Önceki gün...

Afyon Kocatepe Üniversitesindeki kantin ihalelerini yazmıştım.

Dün sabah AKÜ Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Karakaş aradı, öğle saatinde buluştuk.

Yaz tatili nedeniyle bir süredir görüşemiyorduk, hasret giderdik, Üniversitedeki gelişmeleri ve kantin ihalelerini konuştuk.

Afyon’da bir mahkum firar etti!
Afyon’da bir mahkum firar etti!
İçeriği Görüntüle

Yazımda da belirtmiştim.

Demiştim ki...

Öncelikle...

Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Karakaş’ı yıllardır tanırım ve en ufak bir şaibesi olmayan, şaibeli işlere karşı antipatisi olan birisi olduğunu en iyi bilenlerdenim.

Rektör Karakaş Hocamızın izinli olduğu dönemde çıkılan ihale ile ilgili kendisi bilgi sahibi olduktan sonra hızlıca yanlış olan yoldan, O’nun talimatıyla dönüldüğü ve ihalenin yenilendiğini de ifade etmek gerekli.

Rektör Hocamız ile ilgili yanılmadığımı bir kez daha ifade edeyim.

Çok hassas.

Özellikle ‘akçeli’ işler konusunda kılı kırk yarıyor desem yeridir.

Zaten bu nedenle 33 yıldır içinde bulunduğu kurumda en tepe noktaya geldi.

*

Rektör Hocam ile pek çok konuyu konuştuk.

İleride bahsederim o konulardan da...

Bugün konumuz kantin ihaleleri.

Rektör Karakaş, AKÜ kantin ihalelerinin üç yıllık olarak yapıldığını, normalde ihalelerin yaz aylarında olduğunu ama pandemi zamanında bu takvimin sarktığını belirterek, dolayısıyla mevcut kira müddetinin de ekim aylarında sona erdiğini, kurum olarak ta ekim ayı gelmeden ihaleye çıkıldığını vurguladı.

Rektör Hocam ile açık açık konuştuk.

Her zamanki netliği ile cevap verdi sorularıma.

TSE konusu...

- TSE ile ilgili arkadaşlar bana daha önceden bilgi vermişlerdi. Bende uygun olacağını söylemiştim. Nedeni ise, ‘çantacı’ olarak tabir edilen kişi veya firmaların bizim ihalelere girmelerinin engellenmesi, işi gerçekten hakkıyla yapacak olanlar ile çalışmak istememizdi. Kalite artsın istiyoruz. Ama bu belgenin alınabilmesi bir süreç gerektiriyor. Bana göre en az altı ay kadar bir süre önceden hazırlık yapılmalı. Bunu gördük ve o maddeyi şimdilik kaldırdık. İhaleyi de o nedenle yeniledik.

İhaleleri üçe bölme konusu...

- Öğrencilerin talebine göre planlama yapıyoruz. Bazı okulların öğrencileri kahve ağırlıklı konsept istiyor. Bazıları ise yemek ağırlıklı. Bazı öğrencilerde hızlı yenilebilecek türden yemek konsepti istemekte. Öğrencilerimizin taleplerini içeren çalışmalar yaptı arkadaşlarımız. Ona göre yaptık. Ayrıca bir rekabet ortamının oluşmasını da istiyoruz. Kaliteyi yükseltmenin yollarından birisi de rekabet ortamının oluşmasıyla olabiliyor. Klasik kantin mantığı değişti artık.

- Her kantin bölgesinde farklı konseptler olursa, kampüsün daha canlı hale getirilmesi de sağlanmış olacak diye düşündük.

Sadece ikinci bölgeye GES şartı konusu...

- Önceden Kuğu Cafenin olduğu yerden ısınma konusunda epey şikayet gelmişti. Burada ısıtma ile ilgili işletmecinin ciddi zararının olduğu belirtiliyordu. Klimalar nedeniyle. Ondan dolayı oraya Güneş Enerji Sistemi şartı konuldu. Bu tamamen işletmeciyi düşünerek konulan bir madde. Diğer alanlarda böyle bir ihtiyaç olmadığı için oralara bu madde konulmadı.

Teminat ve kiranın tamamının alınması konusu...

Yazımda demiştim ki; Bu ihalelere girecek olanlardan alınacak olan teminat ve ihale onaylandığında alınacak olan peşin bedelin, yıllık tamamının alınması ‘çantacı’ tayfasını engeller.

Rektör Hocamız bu konuda da net konuştu;

- 2886 sayılı kanuna göre %3 ila %30 arasında bir oranı kurum belirleyebiliyor. Biz maksimum uyguladık. %30 olarak belirledik. Burada kanunun bize tanıdığı en yüksek oranı uyguladık.

- Kiranın tamamının peşin alınmasını istemek ise bu işlere sadece belirli firma ve kişilerin girmesine imkan tanır ki, bu da rekabetin oluşmasını engeller. Bunu da düşünmek gerekli.

Üç ayaklı sistem...

Rektör Karakaş’ta aynen benim gibi düşünüyor.

Birinci ve üçüncü yerdeki ihale sonucundaki rakam için ‘Keşke’ demekte.

Keşke bu rakamlardan sözleşmeler imzalanıp, gerekleri yerine getirilsin diyor Rektörümüz ama bazı vurgulamaları da yapıyor;

- Birinci öğrenci memnuniyetinin tam sağlanması gerekiyor. Kiralar ve masraflar yüksek diye kalitenin düşürülmesine asla izin vermeyiz.

- İkincisi bu işi yapacak olan firmanın da mutlu olmasını istiyoruz. kar elde etmeli ki, işini daha iyi yapmak için motive olsun.

- Bu işin üç ayağı var. Birincisi Üniversite. Ne isteriz biz? İş iyi yapılsın, öğrenci memnun olsun. Kalite ön planda olsun. İşi yapan firma kar elde etsin, işine sıkı sıkıya sarılsın. Çalıştırdığı elemanlarına ücretlerini denk ödesin, vergisini sigortasını yatırsın. Bize de kirasını zamanında ödesin.

Dün ne oldu?

İhale ile ilgili süreç değerlendirildi ve ilgili Rektör Yardımcısı ihaleleri onayladı.

Böylelikle 15 günlük sözleşme süresi başlamış oldu.

Hızlı onayın amacı şu...

- Bu ihale süreci hızlı bir şekilde neticelensin istemekte Rektör Karakaş.

- 15 gün içerisinde ilgili firmalar gelir sözleşmelerini imzalar ve teminatlarını yatırırlar ise sorun yok.

- Eğer bu olmazsa, yani benim yazımda belirttiğim hususlar olursa, o zaman yeni ihale süreci başlatılacak.

- Mevcut işletmecinin süresi ekim ayının ortalarında sona erecek. İşte o tarihlere kadar hızlı hareket edilmesini hedefliyor AKÜ Yönetimi.

Yeniden ihale olursa...

Rektör Karakaş’a, eğer yeniden ihale olursa, mevcut ihalenin şartlarını aynen koruyacak mısınız, yoksa bazı değişiklikler olabilir mi? diye sordum.

Net konuştu;

- Ne olacak bir görelim öncelikle.

- Sonra...

Dedi ve orada durdu.

Biraz gülümsedi.

Off the record’ dedi ve bazı şeyleri söyledi, samimiyetime güvenerek.

Dedim ya en baştan.

Rektör Hocamızın ‘akçeli’ işler ile ilgisi asla olmadı, olamazda.

Her şeyi görüyor ve anlıyor.

Kim neden neyi nasıl yapıyor...

Hepsinden malumatı var.

O nedenle temkinli ve attığı her adımda, hem Üniversitesini, hem öğrencilerini, hem de AKÜ ile iş yapan – yapacak olanları düşünüyor.

Herkes mutlu ve memnun olsun istiyor.

Ama...

Suistimal edilmeden.

Kalite düşürülmeden.

Devlet ve Millet aleyhine olunmadan.

Bir not daha...

Rektör Hocamız dedi ki;

- İş yapan hizmet eden zarar etmesin istiyorum.

- Öğrencimizin memnuniyeti tam olsun istiyorum.

- Bizde kimseyi dışlama da olmaz, kimseye peşkeş çekmede olamaz.

*

*

*

Hocamızla başka konuları da konuştuk.

Devamını Pazartesi yazmak temennisiyle...

*

*

*

Günün sözü

Kalbi ile dili bir olan insandan korkma.

Şems

Kaynak: MEHMET EMİN GÜZBEY