Ülkenin çevre ve şehircilik politikalarının ele alındığı toplantıya AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Turgay Şahin, Sandıklı Belediye Başkanı Adnan Öztaş, İscehisar Belediye Başkanı Seyhan Kılınçarslan, AK Parti Afyonkarahisar İl Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Emin İntepe ve çok sayıda partili katıldı. Programda, güncel çevre politikaları ve iklim kanunu üzerine değerlendirmeler yapılırken, Av. Yaşar Baş da kapsamlı bir konuşma gerçekleştirdi.

“TARTIŞTIĞIMIZ KONULAR ASLA SADECE KENDİ BAĞLAMINDA DEĞİLDİR”
Yaşar Baş, konuşmasına iklim meselesinin küresel rekabetin bir parçası olduğunu vurgulayarak başladı. Baş, “Hatırlayacaksınız kitabı okumayanlar da kitabın adı Football Against the Enemy, düşmana karşı futbol; futbolun aslında toplumlardaki rekabetin bir aracı, bir aparatı haline nasıl dönüştürüldüğünün hikayesini anlatan bir kitaptır. İnsanlık, hangi hassasiyete sahipse onu rekabetin bir aracı haline dönüştürüyor. Kitap Türkçeye çevrilirken ‘Futbol asla sadece futbol değildir’ başlığıyla yayımlandı. Bu başlık bize şunu da hatırlatıyor: Tartıştığımız konular hiçbir zaman sadece kendi bağlamında değildir,” ifadelerini kullandı.
“İSTATİSTİKLER ÜZERİNDEN BAKILMAMALI”
İklim konusuna yalnızca küresel ısınma istatistikleri üzerinden bakılamayacağını belirten Baş, “Bir ısınma sürecinin yaşandığına tanıklık ediyoruz; sıcaklıklar yükseliyor, su kaynaklarımız azalıyor, ekstrem iklim olaylarıyla daha sık karşılaşıyoruz. Bir değişim var. Tartışma, bu değişimin olup olmadığı üzerine değil; bu değişim karşısında tutumumuz ne olacak?” dedi. Dünya siyasetinin II. Dünya Savaşı sonrası iki kutuplu rekabet düzenine geçtiğini hatırlatan Baş, küresel hassasiyetlerin artık küresel rekabetin bir parçası haline geldiğini belirtti.

“TÜRKİYE, KÜRESEL GÜÇLERLE RASYONEL İLİŞKİ KURMAK ZORUNDA”
Türkiye’nin küresel güç merkezleriyle rasyonel ilişki kurmasının zorunlu olduğunu belirten Baş, “Türkiye olarak biz bu küresel güç mücadelesi içinde kendi rolümüzü ve pozisyonumuzu nasıl şekillendireceğiz? Türkiye’nin son 25 yılda askeri, siyasi ve ekonomik rekabet koşullarında kendisini nasıl konumlandırdığını görüyoruz. Biz, küresel güç merkezlerinden bağımsız ama hepsiyle rasyonel ilişki kurmayı savunuyoruz,” diye konuştu. İklim politikalarının da bu genel yaklaşımın bir yansıması olduğunu ifade eden Baş, şöyle devam etti: “Türkiye, iklim konusundaki küresel rekabetin tüm unsurlarıyla rasyonel ilişki kurmayı gerektiren adımları atıyor. Seçenekleri ne kadar artırırsak, strateji masasındaki gücümüz o kadar artıyor.”
“2026’DA YENİ BİR İKLİM MUHASEBE DÖNEMİ BAŞLIYOR”
İklim kanununun Türkiye’ye küresel rekabet içinde avantaj sağlayacağını belirten Baş, 2026’dan itibaren dünyada üretim ve ticaret ilişkilerinin iklim muhasebesine bağlanacağını söyledi. Baş, “Henüz regülasyonların detayları yürürlüğe girmedi ama bu uygulamaların bir yıl ertelenmesi mümkün. Ancak bu yıl olmazsa önümüzdeki yıl küresel ticarette emisyon yükü izlemesini sağlayacak bir muhasebe düzenine geçeceğiz,” dedi. Türkiye’nin bu düzene uyum sağlamaması halinde ticarette asimetri oluşacağını vurgulayan Baş, “Avrupa Birliği, üretici ülkede muhasebenin yapılmadığı emisyon maliyetini ihracatçı firmadan tahsil edecek. Emisyon maliyetlerini milli sınırlar içinde denkleştirmezsek, Almanya’ya, Belçika’ya, İspanya’ya vergi ödemek zorunda kalacağız,” ifadelerini kullandı.

“İKLİM KANUNU, ÜRETİCİYİ YABANCI VERGİ BASKISINDAN KORUMAK İÇİN VAR”
Kanunun üreticiyi koruyan bir yapıya sahip olduğunun altını çizen Baş, şunları söyledi: “Bu iklim kanunu, ihracatçılarımızı ithalatçı ülkelerin uygulayacağı vergi baskısından kurtarmayı amaçlayan bir düzenlemedir. Üretimde ortaya çıkan emisyonların karbondioksit cinsinden hesaplanarak vergilendirilmesini sağlıyor. Bunun milli sınırlar içinde vergilendirilmesinin avantajı şu: Üretimde maliyete dönüşmemesi için çeşitli teşvik mekanizmalarıyla bu bedeli üreticimize iade edeceğiz.”
Toplumsal yaşamda kısıtlamalar olacağı yönünde yapılan spekülasyonlara da cevap veren Baş, “Sosyal medya söylemlerinin aksine, üretim–tüketim ilişkileri dışında vatandaşın hayatını kısıtlayacak bir düzenleme kesinlikle söz konusu olmayacak,” dedi.
Konuşmasının sonunda kısa bir ara isteyen Baş, teknik detayların soru-cevap kısmında ele alınacağını belirterek sözlerini tamamladı.




