Arıkan, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın da katıldığı toplantıda, Türkiye’nin içinde bulunduğu durum ve çözüm önerileri üzerine ayrıntılı bir konuşma yaptı.
KADINA ŞİDDET VE AHLAK VURGUSU
Arıkan, konuşmasına 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'ne değinerek başladı. 2025 Türkiye’sinde hala kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarının konuşulmasının, dünyadaki adaletsizlikleri gözler önüne serdiğini belirtti. "Kadına şiddetin olmadığı bir dünya istiyorsak, bütün politikalarımızın temelinde önce ahlak ve maneviyat olmalı" diyen Arıkan, şiddetle mücadelenin sadece söylemlerle değil, köklü bir değerler değişimiyle mümkün olabileceğini vurguladı.

ÖĞRETMENLER GÜNÜ VE EĞİTİMDEKİ EŞİTSİZLİKLER
Arıkan, 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle öğretmenlerin yaşadığı sorunları da gündeme getirdi. Öğretmenlerin farklı statülerde ve hak edişlerle çalışmasının, eğitimdeki eşitsizlikleri derinleştirdiğini belirten Arıkan, özel sektör öğretmenlerinin de yıllardır görmezden gelinen haklı taleplerine dikkat çekti. "Atanamayan öğretmenlerimiz, KHK mağdurlarımız ve mülakat mağdurlarımız için hak mücadelesi vermeye devam edeceğiz" dedi.
SURİYE'DEKİ DURUM VE BARIŞ ARAYIŞI
Saadet Partisi Genel Başkanı, Suriye'deki iç karışıklıklara ve bölgedeki toplulukların Amerika ile İsrail ile olan ilişkilerine de değindi. Bölgedeki etnik ve dini grupların çıkarlarını savunmak yerine, Türkiye'nin bölgesel barışa katkıda bulunması gerektiğini söyledi. Arıkan, "Amerika ve İsrail, bölgeye barış getirmezler. Bizim amacımız, kan dökmeden, dil dökerek kardeşliği inşa etmek" dedi.
ASGARİ ÜCRET VE EKONOMİK ADALETSİZLİK
Arıkan, Türkiye’nin ekonomik durumu ve asgari ücret meselesi üzerine de eleştirilerde bulundu. Ülke ekonomisinin faiz odaklı bir sömürü düzenine dayandığını söyleyen Arıkan, "Asgari ücretin, sadece uluslararası finans kuruluşlarının öngörüleriyle değil, halkın gerçek ihtiyaçları doğrultusunda belirlenmesi gerekiyor" dedi. Ayrıca, bankaların kârlarının artarken halkın yoksullaşmaya devam ettiğine dikkat çekti. Arıkan, asgari ücretin insanca yaşamaya yetecek seviyeye çıkarılması gerektiğini söyledi.
DIŞ POLİTİKA VE FİLİSTİN MESELESİ
Dış politikada Türkiye’nin daha aktif ve adil bir duruş sergilemesi gerektiğini belirten Arıkan, Filistin’e yönelik İsrail saldırılarına karşı dünya kamuoyunun duyarsız kalmamasını istedi. Arıkan, özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Barış Planı’nda Donald Trump’ın yer almasını eleştirerek, "Trump’tan barış güvercini çıkmaz" dedi. Türkiye’nin, Müslüman dünyasının birliği için adım atması gerektiğini vurgulayan Arıkan, "Dünyada adil bir düzenin hakim olması için Türkiye’nin öncülüğünde bir birlik oluşturulmalı" şeklinde konuştu.
TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR DÜZEN ÇAĞRISI
Son olarak Türkiye’nin mevcut düzeninden rahatsız olduklarını belirten Arıkan, ülkeye adalet, liyakat ve ahlakın hakim kılınması gerektiğini söyledi. "Yeni ve temiz bir düzen için çalışıyoruz" diyen Arıkan, Türkiye’nin her köşesindeki insanları adalet ve eşitlik temelinde bir araya getirme hedefinde olduklarını belirtti.
Mahmut Arıkan’ın konuşması, ekonomik, sosyal ve siyasal pek çok soruna dikkat çekerek, ülkenin geleceği için atılması gereken adımları gündeme getirdi.
DAVUTOĞLU: BİZLER ÖĞRETMENİN VE ÖĞRENMENİN DEĞERİNİ ONLARDAN ÖĞRENDİK
Yeni Yol Partisi’nin grup toplantısında konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, gündemdeki önemli başlıklara dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Davutoğlu, toplantıya katılan siyasi liderlere, milletvekillerine ve ekranları başındaki vatandaşlara hitap ederken, Türkiye’nin ve bölgenin geleceği hakkında derinlemesine değerlendirmelerde bulundu.
Toplantıya Öğretmenler Günü ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü’nü hatırlatarak başlayan Davutoğlu, öğretmenlerin toplumdaki hayati rolüne değindi. “Bizler öğretmenin ve öğrenmenin değerini onlardan öğrendik. Öğretmenlerimizin ahirete irtihal edenlerini rahmetle anıyor, yaşayanlarının ellerinden öpüyorum,” diyen Davutoğlu, ancak öğretmenlerin karşılaştığı zorlukları da gündeme getirdi. KPSS mağduriyetlerine, mülakat sistemindeki adaletsizliklere ve atanamayan öğretmenlerin sorunlarına dikkat çeken Davutoğlu, “Bir toplum öğretmenlerine onurlu bir hayat sağlayamıyorsa, öğretmenlerin atanmasında nepotizm ve yolsuzluk varsa, başka düşman aramayın. Toplum içten içe çöküyor demektir,” ifadelerini kullandı.
Kadına karşı şiddetle mücadele konusunda ise Davutoğlu, günümüzdeki şiddet olaylarının sadece kadınları değil, toplumun tamamını tehdit ettiğine dikkat çekti. "Şiddet sadece kadına karşı değil, artık günlük bir olgu haline gelmiş. Artık saymayı unuttuk, her haber yüreğimizi dağılıyor," diyen Davutoğlu, çözüm için ahlak devrimine ihtiyaç olduğunu vurguladı. “Artık bir ahlak reformuna değil, köklü bir ahlak devrimine ihtiyacımız var. Bunu yapacak olanların kendileri örneklik teşkil etmedikçe halka nasihat etmelerinin hiçbir faydası yoktur,” şeklinde konuştu.
IRAK ZİYARETİ VE BÖLGESEL DENGE ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER
Davutoğlu, geçen hafta gerçekleştirdiği Irak ziyaretine de değindi. Ziyaretin amacının bölgedeki emperyalist hesapları engellemek ve bölge halkları arasındaki dayanışmayı pekiştirmek olduğunu belirten Davutoğlu, Irak seçimlerinin hemen sonrasında Irak’ın önde gelen siyasi liderleriyle yaptığı görüşmeleri anlattı. Sünni, Şii, Arap, Türkmen ve Kürt liderlerle uzun istişarelerde bulunduklarını ifade eden Davutoğlu, bölgedeki güç dengelerinin yeniden şekillenmeye çalışıldığına dikkat çekti. “Gazze ve Filistin coğrafyası olmak üzere bölgemiz, küresel emperyalizmin ve onun bölgedeki jandarması olan İsrail’in ciddi tehdidi altında,” dedi.
Davutoğlu, bölgede barış için kaos yönetmek yerine yeni bir düzen kurulması gerektiğini savundu. Bu bağlamda, Duhok Forumundaki görüşmelerde de “yönetilen kaos” anlayışına karşı çıkarak, “Yeni bir düzen kurmalıyız,” dedi ve bölgedeki halkların eşitlik temelinde bir araya gelmesini savundu.
SYKES-PİCOT DÜZENİ VE YENİ ORTADOĞU VİZYONU
Ahmet Davutoğlu, Sykes-Picot anlaşmasının 100 yılı aşkın süredir bölgeyi parçalayarak güvensizlik ürettiğini belirterek, bu düzenin artık değişmesi gerektiğini ifade etti. Bölgenin tarihsel bütünlüğünün önemine vurgu yapan Davutoğlu, “Türk, Kürt, Arap, Acem, Sünni, Şii, Hristiyan kategorilerimiz ne olursa olsun bu coğrafyanın tarihsel bütünlüğünü anlamadan barış inşa edilemez,” dedi.
Davutoğlu, üç temel senaryo üzerinde durdu: Parçalanma, hegemonya ve bölgesel düzen. Parçalanma senaryosunun, bölgeyi daha da küçük ünitelere ayırmayı hedeflediğini, hegemonya senaryosunun ise tek bir gücün bölgeye hükmetmesini amaçladığını belirtti. Davutoğlu, “Bölgeyi tek taraflı çıkarlarla şekillendirmeye çalışan hegemonik girişimler başarısızlığa mahkumdur,” diyerek, bu tür girişimlerin bölgedeki halkların iradesini yok saydığını söyledi.
FİLİSTİN VE GAZZE ÜZERİNE KİRLİ PAZARLIKLAR
Gelecek Partisi Genel Başkanı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde geçtiğimiz hafta kabul edilen Gazze planı üzerinden uluslararası diplomasideki çelişkileri eleştirdi. ABD ve Rusya arasındaki kirli pazarlıklara dikkat çeken Davutoğlu, “Gazze sahipsiz, çünkü Gazzeliler yetim,” dedi ve bu durumu uluslararası toplumun sessizliğine karşı sert bir şekilde eleştirdi. Filistinlilerin kendi kaderini tayin etme hakkının yok sayıldığını belirten Davutoğlu, “Gazze’de ateşkes altında soykırım devam ediyor. Neden biliyor musunuz? Çünkü Gazze sahipsiz,” diyerek uluslararası camiayı eleştirdi.
Davutoğlu, Türkiye’nin Ortadoğu’da yeni bir düzenin inşasında liderlik etmesi gerektiğini vurguladı. “Türkiye, Irak, Suriye, İran, Lübnan, Ürdün ve diğer ülkeler, ancak eşitlik temelinde bir araya geldikleri takdirde hegemonik güçlerin manipülasyonundan kurtulabilir,” diyen Davutoğlu, bölgesel bütünleşmenin önemine işaret etti. Ayrıca, kapsayıcı bir demokrasinin Türkiye’de inşa edilmesinin bu sürecin ön koşulu olduğunu belirtti.
ORTADOĞU’DA YENİ BİR DÜZEN KURULMALI
Son olarak Davutoğlu, bölgedeki krizlerin yönetilmesi yerine kalıcı bir çözüm için yeni bir paradigmanın inşa edilmesi gerektiğini ifade etti. “Bu ortak düzenin lider ülkesi olan Türkiye, izleyici olmamalı, öncülük etmelidir,” diyen Davutoğlu, Türkiye’nin geçmişten aldığı derslerle daha güçlü bir pozisyon alması gerektiğini belirtti.
ALİ BABACAN'DAN KADINA KARŞI ŞİDDET VE EKONOMİYE YÖNELİK ELEŞTİRİLER
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin haftalık grup toplantısında yaptığı açıklamalarda, Türkiye'nin gündemindeki pek çok önemli meseleye değindi.
Babacan, kadına karşı şiddetle mücadeleye, ülke ekonomisinin durumu ve esnafın yaşadığı zorluklara yönelik eleştirilerde bulundu. Ayrıca, eğitim ve sağlık gibi kamu hizmetlerinin sorunlarına da dikkat çekti.
Babacan, 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü'ne atıfta bulunarak, kadınların hayatlarının tehdit altında olduğu bir ülkede güvenlikten, adaletten ve hukuktan söz edilemeyeceğini vurguladı. "İktidarın Aile Yılı ilan ettiği 2025'te 411 kadın cinayeti işlenmişken, kadınlar sokakta güven içinde yürüyemiyorsa, hiçbirimiz güvende değiliz" diyen Babacan, şiddet gören kadınların durumunun iyileştirilmesi gerektiğini ifade etti. Bu konuda Milletvekili Elif Esen ve Kadın Çalışmaları Başkanı Zeynep Sodan'a teşekkür eden Babacan, kadınların güvenliği için her türlü çalışmayı sürdüreceklerini belirtti.
GIDA GÜVENLİĞİ VE DENETİM EKSİKLİKLERİ GÜNDEMDE
Babacan, son dönemde Türkiye'deki gıda güvenliği sorunlarına dikkat çekerek, bir ülkenin itibarıyla halkının güvenliği arasında doğrudan bir bağ olduğuna vurgu yaptı. "Zehirleniyoruz, evet, toplumca zehirleniyoruz. Yurdun dört bir yanından insanlar zehirleniyor ve bu olayların çoğu önlenebilir ihmallerin sonucudur" diyen Babacan, gıda denetimlerinin zayıf olduğunu ve devletin sorumluluk alması gerektiğini ifade etti. Son iki hafta içinde üniversite yurtlarında, cezaevlerinde ve okul yemekhanelerinde yaşanan zehirlenmelere örnekler vererek, denetim mekanizmalarının tamamen çökmüş durumda olduğunu belirtti. "Bu meselenin adı ciddiyetsizliktir" diyen Babacan, devletin görevini yerine getirmemesi durumunda, benzer ihmallerin sonunun gelmeyeceğini belirtti.
ÜNİVERSİTELERİN DEPREM RİSKİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Babacan, üniversitelerdeki binaların deprem riskine karşı dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Depreme dayanıklı olmayan üniversite binalarının öncelikli olarak yenilenmesi gerektiğine dikkat çeken Babacan, "Eğitim kurumları deprem riskinden acilen kurtarılmalıdır" diye konuştu.
ÖĞRETMENLER VE GENÇLERİN GELECEĞİ
Öğretmenler Günü vesilesiyle öğretmenlere teşekkür eden Babacan, eğitimin Türkiye'nin geleceği için kritik önemde olduğunu vurguladı. "Öğretmenler bu ülkenin gizli mimarlarıdır" diyen Babacan, öğretmenlerin hayatlarındaki etkilerinin kalıcı olduğunu belirtti. Atama bekleyen öğretmenlerin sorunlarına da değinen Babacan, "KPSS'ye girip yüksek puan alan ancak mülakatta elenen öğretmenler için sözümüz var, adaletli bir Türkiye'de kimse emeğinin karşılığını alamaz" dedi. Mülakatın kaldırılacağını ve fırsat eşitliği sağlanacağını belirten Babacan, hükümetin seçim öncesi verdiği sözleri hatırlatarak, "Bu konuda adım atmıyorsanız, sorumluluğunuzu yerine getirmiyorsunuz" şeklinde konuştu.
ESNAFIN TALEPLERİ VE VERGİ DÜZENLEMELERİ
Babacan, geçtiğimiz hafta taksici esnafı ile bir araya geldiklerini ve sahada yaşadıkları sorunları dinlediklerini belirtti. Taksicilerin korsan taşımacılıkla ilgili şikayetlerini dile getiren Babacan, esnafın en büyük taleplerinden birinin araçlarını yenileyebilmek olduğunu söyledi. "Taksici esnafımız, yüksek vergi yükü nedeniyle araçlarını yenileyemiyor, bu durum hem esnafı hem de yolcuları zor durumda bırakıyor" diyen Babacan, elektrikli taksilerin yaygınlaştırılması için vergi indirimleri ve uygun kredi koşulları sağlanmasını önerdi. Ayrıca, küçük esnafın zor durumda olduğunu ve vergi beyan sisteminin bu dönemde daha da zorlaştırılmasının yanlış olduğunu ifade etti.
İNFAZ YASASI VE CEZA ADALETİ
Son olarak, infaz yasası ve ceza adaleti konusuna da değinen Babacan, 31 Temmuz'da çıkan Covid yasasındaki eşitsizliklerin düzeltilmeden yeni bir yasal düzenlemenin eksik olacağını belirtti. KHK mağdurlarının yaşadığı mağduriyetlerin de giderilmesi gerektiğini ifade eden Babacan, "Cezada adalet, infazda eşitlik olmalı" diyerek, yasal düzenlemelerin daha geniş bir perspektiften ele alınması gerektiğini vurguladı.




