Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) 2025-2026 akademik yılı açılış dersi, Gazze’de yaşanan soykırımın tanıklıklarına sahne oldu. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) çağrısıyla düzenlenen etkinlikte, AFSÜ Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Usame Rakip, doğduğu topraklarda yaşanan trajediyi bilgi ve duygu yüklü bir sunumla aktardı.
Mavi Salon’da gerçekleştirilen etkinliğe AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Aslan, rektör yardımcıları, akademisyenler, öğrenciler ve Afyonkarahisar İl Müftüsü Lütfü İmamoğlu katıldı. Katılımcılar, Gazze’nin her gün artan acılarını bir Filistinli akademisyenin ağzından dinledi.
PROF. DR. ASLAN: “İYİLİĞİ KAYBEDENLER FRONTAL LOBUNU KULLANMIYOR”
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Aslan, Filistin’de yaşanan trajedinin insanlık açısından bir vicdan sınavı olduğunu ifade etti. İnsanlara verilen “yöneticilik” ve “karar verme” yetisinin doğru kullanılmadığında kötülüğün hâkim olduğunu belirten Aslan, bu yetinin beyindeki “frontal lob” sayesinde geliştiğini vurguladı.
“Frontal lobunu kullanan insan iyiliği seçer; kullanmayan, hayvandan bile aşağı düşer” diyen Prof. Dr. Aslan, İsrail’i yönetenlerin bu yetiyi kaybettiğini söyledi. İnsan gönlünü kırmanın, Kâbe’yi yıkmaktan daha ağır bir günah olduğunu hatırlatan Aslan, “Herkesin dini, dili, ırkı ne olursa olsun insan olduğunu unutmamalıyız” dedi. Konuşmasının sonunda, ailesi Gazze’de yaşayan Doç. Dr. Usame Rakip’e teşekkür ederek sözü kendisine bıraktı.
“EVİMİZİN ANAHTARI, GERİ DÖNÜŞ HAKKIMIZIN SEMBOLÜ”
Doç. Dr. Usame Rakip konuşmasında, Filistin halkının acısının 1948’deki “Nekbe” yani “Büyük Felaket”le başladığını belirtti. Ailesinin Yafa’dan göç ettirilirken yanına yalnızca evlerinin anahtarını alabildiğini söyleyen Rakip, “O anahtar, sadece bir metal parçası değil; halkımızın geri dönüş hakkının sembolüdür” dedi.
Filistin davasının köklerinin 1800’lü yıllarda Siyonistlerin “Vaat Edilmiş Topraklar” hayaliyle başladığını hatırlatan Rakip, Theodor Herzl’in Sultan II. Abdülhamid’e Filistin topraklarını satın alma teklifini anlatarak “O gün reddedilen bu teklif, bugün yaşadığımız trajedinin ilk adımıydı” ifadelerini kullandı.
“GAZZE BİR AÇIK HAVA HAPİSHANESİNE DÖNÜŞTÜ”
Doç. Dr. Rakip, 2006 yılında Hamas’ın seçim zaferinin ardından İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayla bölgenin bir “açık hava hapishanesine” dönüştüğünü dile getirdi. “Gazze halkı, gıda ve ilaç girişleri tamamen kontrol altında tutulan, yardımlarla ayakta kalmaya çalışan bir topluma dönüştürüldü” dedi.
7 Ekim 2023’ten sonra artan saldırıların bir savaş değil, açık bir soykırım olduğunu vurgulayan Rakip, “Gazze’de yaşananlar dünyanın gözü önünde, canlı yayında işlenen bir insanlık suçudur” diye konuştu. Rakip, tarihin bu vahşet karşısında “ne yaptığımızı değil, ne yapmadığımızı” hatırlayacağını belirterek insanlığı adalet için sesini yükseltmeye çağırdı.
KATILIMCILARDAN AYAKTA ALKIŞ
Sunumun sonunda salonda duygusal anlar yaşandı. Katılımcılar, Gazze’deki acıyı birinci ağızdan anlatan Doç. Dr. Usame Rakip’i uzun süre ayakta alkışladı. Etkinlik, AFSÜ’nün insanlık vicdanına çağrı niteliğindeki mesajlarıyla sona erdi.