Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi, kronik böbrek hastalığının dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkilediğine dikkat çekerek erken teşhisin önemini vurguladı. AFSÜ Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalından Nefrolog Doç. Dr. Sinan Kazan, böbrek yetmezliğinin nedenleri, belirtileri, teşhisi, risk grupları ve tedavi yöntemlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
BÖBREK YETMEZLİĞİNİN TANIMI VE BELİRTİLERİ
Doç. Dr. Kazan, böbrek yetmezliğini böbreklerin kanı yeterince temizleyememesi ve vücuttaki toksinleri uzaklaştıramaması durumu olarak tanımladı. Hastalığın bazı kişilerde yavaş, bazı kişilerde ani gelişebildiğini ifade eden Kazan, erken dönemde çoğu zaman belirti vermeyen bu rahatsızlığın ilerleyen aşamalarda halsizlik, iştahsızlık, bulantı, bacak ve göz çevresinde şişlik, idrar miktarında değişiklik, kaşıntı, nefes darlığı ve yüksek tansiyon gibi şikâyetlerle kendini gösterebildiğini belirtti.
NEDENLER VE RİSK GRUPLARI
Kronik böbrek hastalığının en yaygın nedenleri arasında diyabet ve hipertansiyonun bulunduğunu belirten Kazan, nefritler, polikistik böbrek hastalığı, uzun süreli ağrı kesici kullanımı, idrar yolunu tıkayan taş ve prostat büyümesi gibi rahatsızlıkların da böbrek hasarına yol açabileceğini ifade etti. Risk grubunda şeker ve tansiyon hastaları, 60 yaş üzeri bireyler, ailesinde böbrek hastalığı bulunanlar, obezitesi olanlar ve uzun süre ağrı kesici kullananların yer aldığını söyleyen Kazan, bu kişilerin düzenli tarama yaptırmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.
KORUNMA YÖNTEMLERİ VE SAĞLIKLI YAŞAM ÖNERİLERİ
Kazan, kronik böbrek hastalığından korunmak için kan şekeri ve tansiyonun düzenli takip edilmesi, fazla tuz tüketiminden kaçınılması ve vücudun yeterli su ile desteklenmesinin gerektiğini belirtti. Gereksiz ilaç kullanımından uzak durmanın, düzenli egzersiz yapmanın, sağlıklı kilonun korunmasının ve yıllık böbrek fonksiyon testlerinin aksatılmamasının hastalığın gelişimini büyük ölçüde engelleyebileceğini ifade etti.
TEŞHİS VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Böbrek yetmezliğinin teşhisinin kan ve idrar testleriyle kolaylıkla yapılabildiğini aktaran Kazan, gerekli durumlarda ultrason görüntülemesinin de başvurulan yöntemler arasında yer aldığını belirtti. Tedavinin hastalığın evresine göre şekillendiğini ifade eden Kazan, erken dönemde yaşam tarzı düzenlemeleri ve uygun ilaçlarla ilerlemenin yavaşlatıldığını, orta dönemde böbreği koruyucu tansiyon ve şeker ilaçlarının kullanıldığını belirtti. İleri evrede ise hemodiyaliz, periton diyalizi veya böbrek nakli seçeneklerinin değerlendirildiğini söyledi.
AFSÜ’DEN TOPLUMA SAĞLIK BİLİNCİ ÇAĞRISI
AFSÜ, toplumda böbrek sağlığı konusunda farkındalık oluşturmanın önemine dikkat çekerek, risk grubundaki bireylerin düzenli tarama yaptırması ve erken tedaviye başvurmasının böbrek fonksiyonlarının korunmasında hayati rol oynadığını belirtti. Üniversite, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kronik böbrek hastalığını büyük ölçüde önlediğini vurguladı.
