Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürü Ahmet Birtan Erol, ODAK Ekibinden Yağmur Çağla Efe ve Buse Yıldırım’ın sorularını cevaplandırırken, önemli mesajlarda verdi.

Emniyet Müdürü Erol, Göreve başladığı günden bu yana hayata geçirdiği projeleri, suçla mücadele stratejilerini ve halkla kurduğu gönül bağını anlatan Erol, Şehrin güvenlik haritasından sosyal medya tehlikelerine, çocuklara - gençlere ve tüm Afyonkarahisar halkına verdiği mesajlardan gece devriyesine kadar birçok konuda samimi ve içten değerlendirmelerde bulundu.

*

*

*

Ahmet Birtan Erol kimdir?

Bize kendinizi tanıtır mısınız?

Herkesin bildiği üzere Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürü olarak görev yapmaktayım. 34 yıldır emniyet teşkilatında hizmet ediyorum. Aslen Ordu Ünye’liyim, doğum yerim ise Gaziantep. Meslek hayatım boyunca ülkemizin yaklaşık üçte ikisinde görev yaptım. Babamın mesleği dolayısıyla da birçok farklı şehirde bulundum.

Afyonkarahisar’la tanışmam 1985 yılına dayanıyor. O dönemde Afyon’da Polis Koleji açıldığında, ilk gelen öğrencilerden biriydim. Her ne kadar burada eğitimimi tamamlamasam da yıllar sonra tekrar Afyon’a dönmek nasip oldu.

İyi bir aile birlikteliğine önem veren, toplumun tüm değerlerine saygılı; milli, manevi ve dini değerleri en üst seviyede tutmaya özen gösteren, bu değerlere uygun yaşamaya ve çevresine örnek olmaya çalışan bir insanım.

*

*

*

‘Afyon’da kalbe ve gönüle dokunmak her şeyin anahtarı’

Afyonkarahisar’a geldiğiniz günden bu yana adeta şehrin bir fotoğrafını çektiniz.

Bu fotoğrafta neler yer alıyor? Afyon’u nasıl tanımlarsınız?

Ahmet Birtan Erol:
Afyonkarahisar’ı iki ayrı açıdan değerlendirmek gerekiyor. Birincisi mesleki, ikincisi ise genel, insani boyutuyla.

Açık söylemek gerekirse, Afyon’u bu kadar yakından tanımıyordum.

Hatta bu konuda bir serzenişim de oldu.

Yıllarca Meclis’te görev yaptım; haftanın üç günü yaklaşık yüzbin kişinin ziyaret ettiği, on bin kişinin çalıştığı bir ortamda bulunmama rağmen Afyon hakkında çok kısıtlı bir bilgiye sahiptim. Bu elbette benim eksikliğim olabilir ama aynı zamanda tanıtım eksikliği de söz konusuydu.

*

Peki bu süreçte nasıl bir Afyon’la karşılaştınız?

Ahmet Birtan Erol:
Afyon çok farklı, çok özel bir şehir.

Afyon insanı ise adeta Anadolu’nun özeti gibi.

Tam anlamıyla Türk kültürünü yansıtan, geleneklerine bağlı, mütevazı, alicenap, kültürlü ve son derece misafirperver insanlar yaşıyor burada.

Hatta espriyle karışık şöyle bir benzetme yapıyorum; “Kalbine, gönlüne gir; ‘beni sırtında taşı’ de, seni sırtında taşıyacak kadar vefalı insanlar var burada.”

En çok etkilendiğim şey ise günümüzde artık az rastlanan bir değeri; sevgiyi gösterebilme yetisini burada hala görebilmek oldu.

Mısırlıoğlu’ndan AFSÜ ve Devlet Hastanesi İçin Temizlik Alarmı!
Mısırlıoğlu’ndan AFSÜ ve Devlet Hastanesi İçin Temizlik Alarmı!
İçeriği Görüntüle

İnsanların sevgilerini içtenlikle ifade etmesi, maneviyatı hayatlarının merkezinde tutmaları beni çok mutlu etti.

Bu bence şehrin en özel ve en güzel yanı.

*

Mesleki olarak baktığınızda nasıl bir tabloyla karşılaştınız?

Ahmet Birtan Erol:
Afyonkarahisar suçla ve suçluyla mücadelede, halkın devletin yanında durduğu nadir şehirlerden biri.

Vatandaşlarımız güvenlik güçlerine yardımcı olmak için samimi bir şekilde çaba gösteriyor. Ama burada önemli bir detay var. İnsanlara yalnızca bir kamu görevlisi gibi değil, gönülden yaklaşmak gerekiyor. Kalplerine ve gönüllerine dokunabildiğinizde, burada işler çok daha kolay yürüyor.

Mesleki anlamda da Afyon, çalışmanın en rahat olduğu şehirlerden biri.

Çünkü insanlar size bir yakınlık duyuyor ve bu sevgiye karşılık verdiğinizde de utanma, vefa gibi değerler ön plana çıkıyor.

Kendilerini devletin bir parçası gibi hissediyorlar.

En küçük bir olayda bile sorumluluk alıyor, hemen arayıp bilgilendirme ihtiyacı duyuyorlar.

Bu bilinç düzeyi çok kıymetli.

*

Afyonkarahisar’da görev yapıyor olmak nasıl bir duygu?

Ahmet Birtan Erol:
Böyle bir şehirde, böyle bilinçli ve yürekli insanlarla birlikte görev yapmak benim için büyük bir şans.

Hem mesleki hem insani olarak burası bana çok şey kattı ve katmaya da devam ediyor. Afyonkarahisar’a hizmet etmekten onur duyuyorum.

*

Önümüzdeki bir yıl içinde hayata geçirmeyi hedeflediğiniz önemli bir proje var mı?

Ahmet Birtan Erol:
Bu soruyu sadece bir yıl özelinde değil, daha uzun vadeli planlarımız kapsamında ele almak gerektiğini düşünüyorum.

Çünkü biz, sadece bir yıl değil, gelecek on yıla dönük bir vizyonla hareket ediyoruz.

Zaten bu düşüncelerimizi her platformda da ifade ediyorum.

Öncelikli hedefimiz; çocuklarımızı, evlatlarımızı hem milli hem manevi değerlerle donatmak ve aynı zamanda onları geleceğe hazırlamak.

Trafik bilinciyle ilgili çalışmalar da bunun önemli bir parçası.

Gelecek 10 yıl içinde trafik kurallarına uyan, duyarlı bir nesil yetiştirmek temel hedeflerimizden biri.

Bu, sadece bugünü değil, yarını da inşa etme çabasıdır.

Bir diğer önemli konu ise eğitim.

Özellikle çocuk yaşlarda polislik ve askerlik gibi mesleklere duyulan ilginin, ilerleyen yaşlarda nasıl değiştiğini gözlemliyoruz.

Bu ilgiyi, bu sevgiyi kalıcı hale getirmek için çocuklarımızla birlikte yürümeyi önemsiyoruz. Onlarla temas halinde olmak, onların eğitim ve sosyal yaşamlarına katkı sunmak bizim için çok değerli.

Bu, kısa vadeli planlarımızla uzun vadeli hedeflerimiz arasında bir köprü niteliğinde.

Üçüncü önemli başlık ise suç ve suçluyla mücadele.

Afyonkarahisar özelinde bir suç haritası oluşturduk.

Nerelerde, hangi suçlar, hangi saat aralıklarında işleniyor; artık bunlarla ilgili elimizde net veriler var.

Bu veriler doğrultusunda, geçen yıla göre suç oranlarında %50’ye yakın bir düşüş, suç çözme oranlarında ise %15-20 arasında bir artış sağladık.

Ancak bu mücadelede en önemli unsur, halkın desteğidir.

Suçla mücadele yalnızca polisiye tedbirlerle değil, halkın desteği ve güveniyle sürdürülebilir. Bu nedenle vatandaşlarımızı bu sürecin bir parçası yapmak, önümüzdeki dönemin en kritik başlıklarından biri olacak.

Son olarak, ilköğretimden üniversiteye kadar tüm eğitim düzeylerinde öğrencilerle birlikte yürüyeceğimiz projelerimiz var.

Onların fikirlerini, projelerini dinleyeceğiz.

Nerede eksik kaldığımızı birlikte belirleyeceğiz.

Çocuklardan gençlere, tüm yaş gruplarına yönelik olarak bu süreci yaygınlaştırmak da öncelikli projelerimizden biri olacak.

İnşallah bu projeleri adım adım hayata geçireceğiz.

*

*

*

‘Afyon’da gece sokağa çıkmak artık tedirginlik değil, güven duygusu yaratıyor’

Müdürüm, Afyon sokaklarında gece tek başına yürüyen bir vatandaş ne hissetmeli?

Bu güven duygusunu nasıl inşa ediyorsunuz?

Örneğin Erenler bölgesi bu konuda önemli bir örnek olarak görülüyor.

Neler yapıyorsunuz?

Ahmet Birtan Erol:
Afyonkarahisar bu konuda gerçekten çok şanslı bir şehir.

Çünkü Sayın Valimiz Kübra Güran Yiğitbaşı bu süreci başından beri çok güçlü şekilde destekliyor.

Göreve ilk başladığımızda yaptığı ilk uyarılardan biri şuydu: “Lütfen bu şehirde güvensizlikle ilgili tek bir şikayet bile gelmesin. Elinizde ne varsa ortaya koyun. Bana proje getirin.”

Sayın Valimizin bu yaklaşımı bizi hem motive etti hem de mesleki deneyimlerimizi sahaya aktarmak için cesaret verdi.

Biz de elimizi taşın altına koyduk.

Özellikle gençleri kazanma konusunda önemli adımlar attık.

Hedefimiz, herkesin ama özellikle kadınların ve çocukların akşam saatlerinde gönül rahatlığıyla sokakta yürüyebildiği bir şehir yaratmaktı.

Nitekim bu hedefe büyük ölçüde ulaştık.

Bu güveni sağlayacak adımları nasıl planlıyorsunuz? Rastlantısal mı yoksa sistematik bir plan mı var?

Ahmet Birtan Erol:
Kesinlikle sistematik bir plan var.

Sayın Valimiz Kübra Güran Yiğitbaşı’nın öncülüğünde oluşturduğumuz “suç haritası” sayesinde artık Afyonkarahisar'da hangi suçun nerede, hangi saat diliminde işlendiğine dair elimizde çok net veriler var. Bu veriler doğrultusunda hangi bölgede ne zaman bulunmamız gerektiğini analiz ettik.

Örneğin; motorize ekip mi olmalı, yaya ekip mi, trafik mi olmalı…

Bunların planlamasını yaptık.

Bu nedenle sokaklardaki uygulamalar rastgele değil, tamamen veriye dayalıdır.

Hatta bazen bu yoğun uygulamalar nedeniyle şikayetler geliyor, “Çok kontrol yapılıyor” deniliyor.

Ama toplu taşımada güvenlik olmazsa, insanlar özel araçlara yönelir; bu da trafik sorununu artırır.

Yani bu çalışmaların amacı sadece suçla mücadele değil, yaşam konforunu da artırmaktır.

Uygulamalar sonucunda elde ettiğiniz somut veriler var mı?

Ahmet Birtan Erol:
Kesinlikle var.

Örneğin geçtiğimiz haftalarda bir günde 5 ayrı uyuşturucu tutuklaması gerçekleşti.

Bu çok ciddi bir rakam.

Biz sadece kişiyi gözaltına alıp serbest bırakmıyoruz; delil bazlı işlem yapıyoruz.

Adli süreçleri de doğru ve sağlam yürütüyoruz.

Sayın Valimiz Kübra Güran Yiğitbaşı ile yaptığımız asayiş toplantılarında her bir olay detaylı şekilde masaya yatırılıyor. “Neden bu suç burada işlenmiş? Neden bu oran yüksek kaldı?” gibi sorular soruluyor.

Böyle olunca herkes daha planlı ve hesap verilebilir şekilde çalışıyor.

*

*

‘Suçla Mücadelede En Önemli Hamlemiz: Stratejik Analiz’

Suçla mücadelede sizin ‘satranç hamleniz’ nedir?

Bu mücadelede hangi stratejileri benimsiyorsunuz?

Ahmet Birtan Erol:
Biliyorsunuz, satrançta en önemli hamlelerden biri “rok hamlesidir.”

Ancak bu hamle, sadece sizin değil, karşı tarafın hamlelerini de doğru okuduğunuzda işe yarar.

Eğer sürekli kendi hamlenizi düşünür, rakibin stratejisini göz ardı ederseniz oyunu kaybedersiniz.

Bizim işimiz de tam olarak bu: Suçla mücadele ederken sadece kendi planlamalarımıza odaklanmıyoruz.

Aynı zamanda karşı tarafın olası stratejilerini de analiz ediyoruz.

İşte buna biz suç analizi diyoruz.

Bu analizleri yapmadan etkili mücadele olmaz.

Bu analize bir örnek verebilir misiniz?

Ahmet Birtan Erol:
Tabii ki.

Örneğin hafta sonu yaptığımız bir çalışmada, belirli araçların belirli bölgelere kaç kez giriş-çıkış yaptığına dair verileri inceledik.

Özellikle Erenler bölgesinde geçmişte de uyguladığımız bir sistem var.

Bugün aynı sistemi şehir giriş-çıkışlarında da uyguluyoruz.

Bir örnek vereyim: Şehir içinden haftada 3-4 defa motosikletle il dışına çıkan biri dikkatimizden kaçmadı.

Görüşmeler yapıp geri geliyor.

Üstelik bu kişi bir avukattı.

Kontrol noktalarında avukat kimliğini gösterip geçiyordu.

Ancak biz, bu hareketlerin şüpheli olduğuna dair analiz yaptık.

Durdurmak istediğimizde avukat olduğu için aratmak istemedi.

Savcılık kararıyla yapılan aramada, üzerinde 3 silah ve 80’e yakın fişek bulundu.

Konya’dan aldığı silahları Afyon’da satmak üzere getirmiş.

İşte bu; bizim “karşı tarafın hamlesini görmek” dediğimiz şey.

Bu bir stratejidir.

Peki bu tarz analizleri kim yürütüyor?

Bunun için özel bir biriminiz var mı?

Ahmet Birtan Erol:
Evet, sadece değerlendirme yapan değil; strateji üretebilen, analiz yapabilen özel bir birim kurduk.

Artık sadece masa başında konuşan değil, sahadan veri toplayan ve bu verileri işleyen bir ekip var.

Bu ekip sayesinde Türkiye tarihinin en büyük silah parça yakalamalarından birini gerçekleştirdik.

Binlerce parçaya sahip el yapımı silahlar ele geçirildi.

Bu olay başka bir ilde yaşansaydı çok daha fazla ses getirirdi.

Ama biz burada sessizce işimizi yaptık.

İşte bu bizim en önemli satranç hamlemizdir: Karşı tarafın hamlesini bozmak, onu oyundan çekilmeye zorlamak.

Suçla mücadelede başarının sırrı burada yatıyor.

*

*

‘Afyon’da en önemli sorunlardan biri; Duyuma dayalı algıların gerçek gibi kabul edilmesi’

Bir polis gözüyle baktığınızda Afyonkarahisar’da şu ana kadar gözlemlediğiniz en önemli beş sorun nedir?

Size en çok hangi konular yansıyor?

Ahmet Birtan Erol:
Afyonkarahisar özelinde en çok dikkatimi çeken konulardan ilki, duyuma dayalı algıların zamanla gerçeğin yerini alması.

Özellikle halk arasında sıkça konuşulan ve neredeyse kalıplaşan bazı söylemler var.

Örneğin Erenler bölgesi ile ilgili yıllardır süregelen bazı olumsuz algılar mevcut.

Göreve başladığım ilk günden itibaren bunu her platformda dile getirdim.

Erenler, aslında üniversite bölgesine yakınlığıyla önem taşıyan ve zamanında imara açılmış bir alan.

Fakat burada yaşanan bazı asayiş sorunları, özellikle uyuşturucu gibi yasaklı maddelerle ilgili duyumlar, halk arasında gereğinden fazla büyütülüp yayılıyor.

Böyle olunca da bu bölgeyle ilgili yanlış ve olumsuz bir imaj oluşuyor.

Ben hep şunu söyledim: Bu bölge üniversite öğrencilerine ev sahipliği yapıyor.

Yarın bir gün bir köyümüzden bir kızımız üniversiteyi kazandığında ailesi, bu olumsuz algılar yüzünden çocuğunu buraya göndermek istemeyebilir.

Konuştukça bazı şeyleri normalleştiriyor, kanıksıyoruz. “Evet ya, gerçekten öyleymiş,” dedikçe, o algı gerçeğe dönüşüyor.

Bu, toplum açısından ciddi bir sorun.

Diğer öne çıkan sorunlar neler?

Ahmet Birtan Erol:
İkinci önemli konu ekonomik sıkıntıların tetiklediği asayiş sorunları. Ekonomik baskı arttıkça, insanlar farklı yönelimlere açık hale geliyor.

Manevi değerlerden uzaklaşma da buna eklenince, özellikle yasaklı madde kullanımı yaygınlaşıyor.

Üçüncü mesele, uyuşturucu maddelerle ilgili bilinç eksikliği ve kolay para kazanma hayali. Uyuşturucu kullanımı ve satışı, bazı kişiler tarafından “hızlı kazanç” yöntemi olarak görülüyor.

Ama herkes şunu çok iyi bilmeli; Bu, asla cezasız kalmayacak bir yoldur.

Üstelik sadece bireyi değil, tüm toplumu etkileyen bir tehdit oluşturur.

Burada özellikle şunun altını çizmek istiyorum; Uyuşturucu satıcılığı ve kullanımı, doğrudan terörün finansmanıdır.

Biz millet olarak teröre karşı duyarlıyız, haklı olarak tepkiliyiz.

Ama kimse kusura bakmasın, yasaklı madde kullanan ya da satan biri de terör örgütlerine doğrudan hizmet ediyor demektir.

Çünkü bu maddelerden elde edilen paralar, terör eylemlerinde kullanılıyor.

Bu gerçeği herkesin bilmesi gerekiyor.

Peki beşinci başlık nedir, nasıl tanımlarsınız?

Ahmet Birtan Erol:
Beşinci başlığı genel toplum güvenliğini tehdit eden tüm asayiş olayları olarak tanımlayabiliriz.

Hırsızlık, kavgalar, aile içi şiddet gibi olaylar her şehirde olduğu gibi burada da yaşanıyor.

Ancak biz bu konularda şeffaf bir analiz ve önleyici stratejilerle hareket ediyoruz.

Şehirde suç haritalarına göre şok uygulamalar yapıyoruz.

Hangi bölgede, hangi saat aralığında yoğunlaşmamız gerektiğini biliyor, ekiplerimizi buna göre yönlendiriyoruz.

Bunlar bizim görevimiz ve sorumluluğumuz.

Ama asıl olan, toplumun bilinçlenmesi ve bize güvenmesi.

Afyonkarahisar, maneviyatı güçlü bir şehir.

Suç oranları genel anlamda düşük.

Ancak biz her zaman teyakkuzda olmalı, sorunları küçümsememeli, toplumu bu konularda bilinçlendirmeye devam etmeliyiz.

*

*

‘Geçmişin üzerine koyarak devam ediyoruz’

Siz göreve geldikten sonra özellikle ulusal çapta ses getiren bazı operasyonlar yapıldı.

Örneğin Başak Oteli operasyonu gibi...

Bu tür çalışmalar öncesinde de var mıydı, yoksa sizinle birlikte mi daha görünür hale geldi?

Neler yaptınız bu süreçte?

Ahmet Birtan Erol:
Her dönem Emniyet Teşkilatımız elinden gelenin en iyisini yapmıştır.

Benden önce burada görev yapan arkadaşlarımız da gerçekten çok başarılı operasyonlara imza atmış, önemli çalışmalar yürütmüşler.

Devlette devamlılık esastır. Biz de bu anlayışla hareket ediyoruz.

Bu tür operasyonlarda sadece yöntemde, usulde veya uygulama tarzında bazı farklılıklar olabilir.

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır derler.

Biz de kendi çalışma tarzımızla, geçmişte atılan adımların üzerine ne koyabiliriz, bunun derdindeyiz.

Yani yapılan güzel işlerin üstüne daha iyisini koymak için çalışıyoruz.

Göreve geldiğinizde mevcut yapıyı değiştirdiniz mi? Kadroda büyük değişiklikler yaptınız mı?

Ahmet Birtan Erol:
Hayır, ben kimsenin yerini değiştirmedim.

Göreve geldiğimde, mevcut Şube Müdürleriyle çalışmaya devam ettim.

Çünkü mesele geçmişi silip baştan başlamak değil; var olanın üzerine bir şeyler katabilmek.

Zaten başarının sırrı da burada.

Kendinle yarışabilmek, dün yaptığının üstüne bugün ne koyabildiğine bakmak.

Benimle birlikte gelen yeni projeler ve yeni düşünce biçimleriyle bazı değişiklikler oldu ama bu tamamen doğal bir süreçti.

Arkadaşlarımız da bu sürece çok iyi uyum sağladılar.

Emeğe ve liyakate saygı gösterdiğinizde başarı kendiliğinden geliyor.

Bu dönemde özellikle hangi tür operasyonlar öne çıktı?

Ahmet Birtan Erol:
Göreve geldiğimizden bu yana, daha önce pek yapılmamış ya da çok az uygulanmış bazı operasyonları hayata geçirdik.

Özellikle otellerle ilgili denetimler, silah kaçakçılığı ve uyuşturucu ile mücadele alanında çok ciddi çalışmalar yürüttük.

Bunların bir kısmı Türkiye genelinde örnek teşkil edecek nitelikteydi.

Tarihte ilk kez yapılan bazı operasyonlar gerçekleştirdik.

Bunlar sadece birer uygulama değil, aynı zamanda toplumsal alışkanlıkları da dönüştürmeye yönelikti.

İnsanlara sıcak yaklaşıp güven vererek, bazı zararlı alışkanlıklardan uzaklaştırmak istiyoruz.

Kaynak: YAĞMUR ÇAĞLA EFE//BUSE YILDIRIM