Dumanı üstünde kokusu bedestenin her yerine yayılan meşhur Afyon ekmeğinin yapılışından nihai tüketiciye ulaşım macerasını sizler için derledik. Bu röportajda yalnızca yiyeceğin serüvenini değil bir babanın kızlarını okutabilme mücadelesini de satırlarımıza taşıyacağız.

Afyon ekmeği

Afyonkarahisar’ın Bedesten çarşısı yakınlarında seyyar köy ekmeği satışı yapan 52 yaşındaki Ahmet Çetin 20 yıldır bu mesleği yapıyor. Geçim sıkıntısından dolayı ekmek satarak başladığı bu işle ailesine iyi bir eş ve baba olmak en büyük amacı. Her gün sabahın ilk ışıklarında eşi ile birlikte kalkıp geceden hazırladıkları malzemelerle, odun ateşinin sıcağında 70 adet köy ekmeği yapıyor. Yağmur çamur dinlemeden sadece ailesine iyi bir hayat sürebilmek için gece gündüz çalışan Çetin “4 tane kızımı kentin işlek sokaklarında ve cami bahçelerinde köy ekmeği satarak büyüttüm. Ben kızlarımı okuttum bir tanesi öretmen oldu benim yüreğim onlar için çarpıyor. Onlar için yaşıyorum çalışıyorum, tüm çabam çırpınışlarım kızlarım için” dedi.

Hem ekmek sattığını hem de başka işte çalıştığını belirten Çetin “Sokaklarda sattığım bu ekmeklerle ben emekli oldum. Hayatımı ben bu köy ekmekleri ile kazandım. Her şeyimi taş fırına birde köy ekmeğine borçluyum” sözlerin kullandı.

Köy ekmeğine yabancıların daha çok talep gösterdiğini söyleyen Çetin “Şehir dışından ya da yurt dışından gelen insanlar daha fazla talep gösteriyor. Birde çok nüfuslu olan aileler daha tok tuttuğu için alıyor. Normal 1-2 kişi olan aileler ise çarşı ekmeği alır bu ekmek büyük geliyor onlara” cümleleriyle Afyon ekmeğinin hem katma değerini hem de iktisadi boyutunu gözler önüne serdi.

“Çok sıcak olur fırın ama emek vereceksin ki ekmek yiyeceksin!”

Köy ekmeği yapmanın meziyetlerinden bahsederek zorlu aşamalarını anlatan Çetin işin tüm ayrıntı ve inceliklerini mahir esnaf edasıyla bizlere şu cümlelerle aktardı  “Geceden başlıyoruz eşimle beraber patateslerini mayasını yapmaya. Hamurunu yoğururken içine atıyoruz hamurla işimiz bittikten sonra hamurun kabarması için 2 saatten fazla bekletip dinlendiriyoruz. Hamuru olduktan sonra taş fırınlarda bulunan sekiye döküyoruz. Sekilerimizde yuvarlak şeklini verdikten sonra taş fırını yakıyoruz. Çok sıcak olur fırın ama emek vereceksin ki ekmek yiyesin. Günde toplamda 70 tane köy ekmeği yapıp satmaya çalışıyorum. Tanesini 35 TL’ ye satan var 45’ TL’ yede satan var benim 40 TL ‘ ye satmaya çalışıyorum” dedi.

“Ne kadar eziyetlide olsa bir o kadar lezzetli!”

Lezzetli Afyon ekmeğinin tarifini ve ince detaylarını en ince ayrıntısına kadar anlatan Çetin “Afyon ekmeğinin en ince noktası ekşi mayasıdır. Önceden yaptığın hamurdan alır ve yeni yaptığın ekmek malzemelerine eklersin işin püf noktası orada zaten. Afyon patatesini haşlar rendeler tuzunu kuru mayasını ekşi mayasını sıcak suyunu katar yoğurmaya başlarsın. Hamur yoğururken bile kabarmaya başlar zaten. Sonra dinlenmeye bırakırsın dinlenme aşamasında kabarma işlemi tamamlanır. Fırına götürürsün orada da dinlendirirsin o esnada da fırın alevleri geçer kor sıcağı olmaya başlar. Fırında olduğunda küreklerle fırına sürersin ekmekleri, ince ince pişmeye başlar dokunmazsın piştiğini anlamak için de alırsın bir tanesin hafiflemişse pişmiştir. Köy ekmeğin hazırdır artık” diyerek taş fırın ekmeğinin yapılışı ne kadar eziyetlide olsa bir o kadar da güzel olduğunu gözler önüne serdi.

Kaynak: GİZEM İDE