İbrahim Küçükkurt Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe, Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayhan Erol’un yanı sıra öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
Konferansın açış konuşmasını yapan Prof. Dr. Ayhan Erol, Teknoloji Fakültesi bünyesinde beş bölüm ve çeşitli öğrenci kulüpleri bulunduğunu belirtti. Bu kulüplerden birinin Uluslararası Mühendislik Kulübü olduğunu vurgulayan Erol, “Bu kulüp, üniversitemizin uluslararası düzeyde tanınan tek kulübüdür. Etkinliklerimiz şu anda çoğunlukla ulusal düzeyde olsa da ileride uluslararası projelere de imza atacağımıza inanıyorum. Böylece vizyonumuz genişleyecek ve daha fazla katkı sağlayacağız” dedi. Erol ayrıca, AKÜFEST’25 etkinliklerinin 12 Mayıs 2025’te başlayacağını belirterek, “Fakülteler arasında ciddi bir rekabet var. Her fakülte, sosyal, kültürel, bilimsel, teknolojik ve sportif etkinlikler düzenliyor. Biz de bu kapsamda fakültemizi en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Bu süreçte emek veren tüm öğrencilerimize ve akademisyenlerimize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Yeni nesil mühendisler bu rekabete hazırlanmalı”
AKÜ ile Vestel arasında 2020 yılında imzalanan protokole değinen Erol, bu iş birliğinin bilimsel, ekonomik ve endüstriyel çalışmaları desteklediğini söyledi. Erol, “Vestel ile Fakültemiz arasında bir protokol bulunuyor. Bu sayede öğrencilerimiz çeşitli etkinliklere katılarak kendilerini geliştirme fırsatı buluyor. Protokol kapsamında düzenlenen tanıtım etkinliklerinde, mühendislerin özellikle yabancı dil konusunda kendilerini geliştirmesi gerektiği vurgulanmıştı. Artık sadece bir değil, iki yabancı dili iyi bilmek gerekiyor. Yeni nesil mühendislerin bu rekabete hazır olması şart” diye konuştu.
“Unutulan bir kavram: Uyumluluk”
Elektromanyetik uyumluluğun önemine dikkat çeken Erol, şunları söyledi:
“Teknolojinin gelişmesiyle birlikte farklı alanlarda pek çok yeni uygulama ortaya çıkıyor. Sağlık, ulaşım ve iletişim gibi birçok sektörde kullanılan cihazlar, elektromanyetik etkilerden doğrudan etkilenebiliyor. Bu nedenle Fakülte olarak bu konuda farkındalık yaratmak bizim için gurur verici. Yeni icatlar yapmak kadar, bu cihazların insan sağlığına etkisini ve sürdürülebilirliğini düşünmek de önemli. Evlerimizde kullandığımız cihazların güvenlik ve sağlık açısından ne tür etkileri olduğunu göz önünde bulundurmalıyız. Bilgiye erişim artık çok hızlı. Son 50–100 yıldaki teknolojik gelişmeleri artık 10–15 yıl içinde yaşıyoruz. Bu değişim daha da hızlanacak.”
“Elektromanyetik Uyumluluk nedir?”
Açış konuşmasının ardından, VESTEL AR-GE EMC Test Mühendisi Gökay Yıldırım konferansa konuşmacı olarak katıldı. Yıldırım sunumunda, “EMC Nedir?”, “EMC Problemleri”, “CE İşareti ve Akreditasyon”, “EMC Korunma Yöntemleri”, “EMC Test ve Standartları” ile “EMC Testlerinde Kullanılan Cihazlar” konularında katılımcılara bilgi verdi. Yıldırım, elektromanyetik uyumluluğun; bir elektronik cihazın bulunduğu elektromanyetik ortamda, diğer cihazlara müdahale etmeden ve onlardan etkilenmeden çalışabilmesi anlamına geldiğini ifade etti. “Bir cihaz kendi içinde girişime yol açmıyor, diğer cihazlarla etkileşime girmiyor ve dış kaynaklı girişimlere karşı bağışıklık gösteriyorsa, bu cihaz elektromanyetik uyumlu kabul edilir” dedi.
“Elektromanyetik uyumsuzluk kalp pilini durdurabilir”
Elektromanyetik uyumluluğun sağlanamaması durumunda yaşanabilecek risklere de değinen Yıldırım, şu örneği verdi:
“Kalp pilleri, akıllı telefonlardan kaynaklanan elektromanyetik girişimi yanlışlıkla kalp sinyali olarak algılayabilir. Bu durum, kalp pilinin geçici olarak çalışmayı durdurmasına neden olabilir. Kalp piline bağımlı hastalarda bu durum bayılmaya yol açabilir. İmplante edilebilir kardiyoverter defibrilatörler (ICD) için risk daha da büyüktür. Harici bir elektromanyetik sinyal, ICD tarafından hayati tehlike oluşturan bir ritim bozukluğu olarak algılanabilir ve cihaz yanlışlıkla ağrılı bir elektrik şoku uygulayabilir.”
Konferans, soru-cevap bölümü ile sona erdi.