Beyaz perdede iki yeni filmle seyirciyle buluşmaya hazırlanan Cavadzade, dergiye verdiği röportajda hem kariyerinden hem de özel hayatından içtenlikle bahsetti.
Dijital bir platform için yeni bir projede yer aldığını ve bu projenin kendisini çok heyecanlandırdığını belirten Cavadzade, sosyal medyayla ilişkisini de samimi bir dille anlattı: “Sosyal medyayı çok seviyorum ama kötü yorumlar geldiğinde üzülüyorum. Yorumları okumuyorum yalanına giremeyeceğim. Okuyorum ve bazen üzülüyorum. Arayıp anneme şikayet ediyorum. ‘Böyle böyle yazmışlar’ diyorum. Annem de ‘Kızım 15 yıldır bu işi yapıyorsun, hâlâ mı üzülüyorsun?’ diyor. Ben de ‘Evet, hâlâ…’ diyorum.”
11 yaşında Bakü’den Türkiye’ye geldiğini ve ilk yıllarda dil bilmediği için büyük zorluklar yaşadığını anlatan Cavadzade, “Anadilim Rusçaydı, Türkçe bilmediğim için çok zorlandım ama bugün geriye dönüp baktığımda o sürecin beni güçlü kıldığını görüyorum.” dedi.
Yoğun tempolu bir hayat sürse de kendine zaman ayırmaya özen gösterdiğini belirten güzel oyuncu, günlük rutinini de şöyle anlattı: “Çoğu günüm sette geçiyor ama boş zamanlarımda erken kalkıyorum, kedilerime vakit ayırıyorum — onlar 13 yıllık en yakın dostlarım. Evde kahvaltı yapıyorum, spora gidiyorum, sevdiğim kafelerde oturuyorum, arkadaşlarımla buluşuyorum. Haftada en az bir günümü bakım günü ilan ediyorum; masaj ya da cilt bakımına gidiyorum. Her zaman dengeli beslenmeye çalışıyorum.”
11 yaşında Bakü’den Türkiye’ye geldiğini ve ilk yıllarda dil bilmediği için büyük zorluklar yaşadığını anlatan Cavadzade, “Anadilim Rusçaydı, Türkçe bilmediğim için çok zorlandım ama bugün geriye dönüp baktığımda o sürecin beni güçlü kıldığını görüyorum.” dedi.