AK PARTİ TANITIM VE MEDYA BAŞKANLIĞI GÜNLÜK BÜLTENİ

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN

Ayak diretilmesi hâlinde krize dönüşme riski barındıran 10 Mart Mutabakatı’nın uygulanması için gerekli telkinlerde bulunuyoruz.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 16. Büyükelçiler Konferansı’ndaki konuşmasından:

DEAŞ belasıyla göğüs göğüse çarpışmış tek NATO müttefiki olarak, Suriye hükûmetine gereken her türlü desteği veriyoruz. Ayak diretilmesi hâlinde krize dönüşme riski barındıran 10 Mart Mutabakatı’nın uygulanması için de gerekli telkinlerde bulunuyoruz.

Suriye’nin parçalanmasından, bölünmesinden, millî birlik ve bütünlüğünün zafiyete uğramasından kimin çıkar sağlayacağı açıktır. Suriye’yi oluşturan tüm kesimlerin yarınlarına güvenle bakabilmesi ancak ortak tarih ve ortak gelecek tasavvuruyla mümkündür. Her zaman söylüyorum; biz bin yıldır buradayız, beraberiz, komşuyuz. İnşallah kıyamete kadar da burada olacağız, birlikte yaşayacağız.

Müslümanların kanından beslenenlerin oyununa gelmenin vebalini kimse taşıyamaz. Dimyat’taki pirincin peşine düşmenin, evdeki bulgurdan da edebileceğini hiç kimse unutmamalıdır. Sağduyunun hırsa ve ihtirasa galip geleceğine inanıyor, Türkiye olarak bunun için çalışmaya devam edeceğimizin bilinmesini istiyorum.

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ

Herkesin konuştuğu gazeteci Mehmet Akif Ersoy kimdir? Neden tutuklu?
Herkesin konuştuğu gazeteci Mehmet Akif Ersoy kimdir? Neden tutuklu?
İçeriği Görüntüle

2025 yılında Türkiye ekonomisinin 1,5 trilyon doları aşmasını bekliyoruz. IMF’nin tahminlerinin gerçekleşmesi hâlinde Türkiye ekonomisi, satın alma gücüne göre bu yıl dünyanın 11. ekonomisi olacak.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleştirilen Azerbaycan–Türkiye Karma Ekonomik Komisyonu Toplantısı’nda konuştu:

İlişkilerimiz, siyasi söylemlerin ötesinde, “iki devlet, tek millet” şiarında vücut bulan ebedi bir kardeşlik bağıdır. Bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanlarımız tarafından 15 Haziran 2021 tarihinde imzalanan Şuşa Beyannamesi, ilişkilerimizi müttefiklik seviyesine çıkarmıştır. İş birliğimizin bu seviyeye gelmesi, Sayın Cumhurbaşkanlarımız Recep Tayyip Erdoğan ve İlham Aliyev’in kararlılıkları ve ortak vizyonları sayesinde gerçekleşmiştir. Mevcut iş birliğimizi, başta Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altındaki faaliyetlerimiz olmak üzere bölgesel ve uluslararası ölçekte de güçlendirerek tüm Türk dünyasının refahına katkı sunmayı hedefliyoruz. Bu anlayışla Karma Ekonomik Komisyon toplantılarımız, somut projeler üretmemiz ve ortak ekonomik hedeflerimize emin adımlarla ilerlememiz için bizlere bir yol haritası sunmakta, iş birliğimizin somut çıktılarla güçlenmesini sağlamaktadır.

Dünyanın hâli pek iyi değil. Son yıllarda dünya çapında etkili olan pandemi, jeopolitik riskler ve ülkemizin yaşadığı büyük afetler, özellikle 6 Şubat depremlerinin yol açtığı ağır maliyetler, ekonomimizde hızlı bir toparlanma ihtiyacı doğurmuştur. Ancak güçlü ekonomik altyapımız, dinamik iş gücümüz ve kararlı yönetimimiz sayesinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliğiyle bu ağır yükün altından kalkıyoruz. Son üç yılda sadece deprem bölgemizin ihyası ve inşası için 90 milyar dolar harcadık. Önümüzdeki yıl bu çalışmaları Allah’ın izniyle tamamlıyoruz. Bu ayın sonunda Sayın Cumhurbaşkanımız, 450 binden fazla hak sahibine anahtarlarını teslim etmiş olacak; konutları tamamlamış olacağız.

2025 yılında Türkiye ekonomisinin 1,5 trilyon doları aşmasını bekliyoruz. IMF’nin tahminlerinin gerçekleşmesi hâlinde Türkiye ekonomisi, satın alma gücüne göre bu yıl dünyanın 11. ekonomisi olacak. Nominal dolar bazında ise dünyanın en büyük 16. ekonomisi konumuna gelecek. Dünya Bankası’nın yaptığı sınıflandırmaya göre ise Türkiye, ilk defa yüksek gelirli ülkeler ligine adım atmış olacak. Türkiye ekonomisi, zorluklara rağmen büyüme ivmesini korumakta ve uluslararası piyasalardaki güvenilirliğini pekiştirerek Azerbaycan ile iş birliğini daha da güçlendirmektedir.

AK PARTİ SÖZCÜSÜ ÖMER ÇELİK

SDG, 10 Mart mutabakatına uymalıdır. Bir ülkede iki ordu olmaz, bir ülkede iki silahlı güç olmaz. Ordu düzeyinde bir ülkede iki tane silahlı gücün olacağı düşünülüyorsa, bunun sonu iç savaş senaryosudur.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MKYK toplantısına ilişkin açıklama yaptı:

Terörün, Türk’ün ve Kürt’ün ebedi kardeşliğini bozmaya, milletimiz arasında nifak oluşturmaya dönük hamleleri her seferinde iki yönden boşa çıkarılmıştır. Birincisi, güvenlik güçlerimizin eşsiz fedakârlıkları ve dirayetli duruşlarıyla terörün bu hedeflerine ulaşması engellenmiştir. İkincisi ise adları ne olursa olsun hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti’dir bilincinden ayrılmayan bir millet feraseti ve millet basiretiyle bu meselelere yaklaşılmasıdır. Dolayısıyla terör örgütlerinin ve terörün Türk’ün ve Kürt’ün ebedi kardeşliğine, Alevi ile Sünni’nin ebedi kardeşliğine yönelik saldırıları her zaman bu feraset tarafından engellenmiştir.

AK Parti olarak Meclisimize ve Komisyonumuza sunduğumuz raporda bu görüşlerimizi çok açık şekilde ifade ettik. Arkadaşlarımız da bütçe vesilesiyle yapılan konuşmalarda bunu net biçimde ortaya koydu. Şimdiye kadar boşaltılan mağaralar, sembolik düzeyde bırakılan silahlar vardır. Önümüzdeki dönemde silahların bırakılması, silahların yakılması konusunda atılacak adımlar; terör örgütünün feshinin fiili olarak görülebildiği, tespit ve teyit edilebildiği raporların ve gözlemlerin ortaya çıkması birçok konuyu son derece kolaylaştıracaktır.

Çok net bir şekilde ifade ediyoruz ki 10 Mart mutabakatına uyulması hâlinde bu yapı (SDG), Türkiye için de Suriye için de bir tehdit olmaktan çıkacaktır. Bugün bütün bu süreç konuşulurken bunları görmezden gelmemizi isteyenler, aslında sürecin duvara toslaması yönünde bir dinamik oluşturmaya çalıştıklarını fark etmelidir. Bizim söylediğimiz açıktır: SDG, 10 Mart mutabakatına uymalıdır.

Bir ülkede iki ordu olmaz, bir ülkede iki silahlı güç olmaz. Ordu düzeyinde bir ülkede iki tane silahlı güç olacağı düşünülüyorsa bunun sonu iç savaş senaryosudur. Böyle bir senaryoda Araplar, Türkmenler, Kürtler, Aleviler, Sünniler, Nusayriler, Ezidiler, Şiiler herkes kaybeder. Ortaya çıkan tabloda “10 Mart mutabakatını kabul ediyorum ama bu mutabakatı bloklar hâlinde uygularım” demek, aslında ordu içinde yeni bir ordu olarak faaliyet göstereceğim anlamına gelir ki bunun ne manaya geldiğini hepimiz biliyoruz. Bu sözlerin söylenmesi maalesef bir yanlışlıktır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında yürütülen Terörsüz Türkiye Komisyonu çalışması, siyasetin ortak sorumluluk bilinciyle hareket edebildiği güçlü bir zemin ortaya koymuştur. Siyasi partilerin raporlarını sunmasıyla ulaşılan bu aşama, meselenin ciddiyetle ele alındığını açık biçimde göstermektedir. Meclis’in bu süreçte üstlendiği rol, milletin geleceğini ilgilendiren meselelerde uzlaşma ve olgunluk üretme kapasitesinin somut bir ifadesidir.

Türkiye’nin uzun yıllar boyunca karşı karşıya kaldığı terör tehdidi, milletin ortak iradesi etrafında örülen kararlı duruşla etkisini yitirmiştir. Türk’ün ve Kürt’ün, Alevi’nin ve Sünni’nin arasına fitne sokmayı hedefleyen her girişim, bu toprakların köklü birlik anlayışı karşısında sonuçsuz kalmıştır. Terörsüz Türkiye hedefiyle aşılan eşikler, Türkiye’nin kendi kaderine sahip çıkan iradesinin ve kardeşliği merkeze alan yürüyüşünün kalıcılığa kavuştuğunu göstermektedir.

Ortaya konulan bu yaklaşım, ülkenin yarınlarını güvenlik, huzur ve birlik zemininde inşa etmeyi hedeflemektedir. Ayrışmayı besleyen her girişime karşı ortak yaşam iradesini büyüten bu duruş; birlikte yaşama kültürünü koruyan, toplumsal bağları güçlendiren ve Türkiye’nin ortak geleceğini sağlam temeller üzerine oturtan bir anlayışla ilerlemektedir. Bugün atılan adımlar, yarınlara güven duygusu olarak taşınacak bir istikametin habercisidir.

İçeride tesis edilen bu birlik ve güven iklimi, Türkiye’nin dış dünyaya bakışını da aynı tutarlılıkla şekillendirmektedir. Terörle arasına mesafe koymuş, toplumsal bağlarını güçlendirmiş ve ortak geleceğine sahip çıkan bir ülke; bölgesel meselelerde de sözü dinlenen, duruşu ciddiye alınan bir aktör hâline gelmektedir. Güvenliğini içeride tahkim eden, birlik zeminini güçlendiren bu yaklaşım; dışarıda barışı önceleyen, krizleri yöneten ve dengeleri gözeten bir çizgiye doğal bir geçiş sağlamaktadır.

Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu dış politika hattı; Kabine’den parti yönetimine uzanan geniş bir zeminde aynı kararlılıkla takip edilen, tutarlı ve net bir istikameti yansıtmaktadır. Türkiye, bölgesel meselelerde belirsizlik üreten bir çizgide ilerlememekte; sahadaki gelişmeleri doğru okuyan, muhataplarına açık ve sonuç odaklı bir yaklaşım ortaya koymaktadır. Özellikle Suriye başlığında, terör yapılanmalarının alan kazanmasına zemin hazırlayan her girişime karşı sergilenen bu duruş; bölgenin geleceğini etnik fay hatları üzerinden şekillendirmeye çalışan anlayışlara açık bir itiraz niteliği taşımaktadır.

ÖNE ÇIKANLAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenecek “2025 TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni”ne katılacak.

TBMM Genel Kurulu’nda, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Libya’daki görev süresinin 2 Ocak 2026’dan itibaren 24 ay uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi kabul edildi.

TBMM’de, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın 23 Ekim’de Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumla başlayan bütçe maratonu, TBMM Genel Kurulu’nda 154 saatlik çalışmanın ardından, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin kabul edilmesiyle sona erdi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, deprem bölgesinde 27 Aralık’ta gerçekleştirilecek son teslimata ilişkin hazırlanan “Tohum” filminin görüntülerini paylaştı.

Milli Eğitim Bakanlığı, bir ulusal gazetedeki köşe yazısında yer alan “Rapora göre zorunlu eğitim çağında 6-17 yaş arası 612 bin çocuk hiç okula gitmiyor” ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye ile Azerbaycan arasında imzalanan 110 maddelik eylem planı kapsamında, ticaretten sanayiye, yatırımdan müteahhitliğe, ulaştırmadan enerjiye kadar birçok alanda somut çıktılar hedefleyen yol haritası sayesinde 15 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmak için kararlılıkla çalışmayı sürdüreceklerini belirtti.

Milli İstihbarat Teşkilatı, DEAŞ’ın sözde yöneticilerinden ve örgüt adına intihar eylemi yapmak üzere görevlendirilen Mehmet Gören’i Afganistan-Pakistan sahasında yakalayarak Türkiye’ye getirdi.

Milli İrade Platformu ile Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’un yöneticileri, Filistin’deki katliama “dur” demek için 1 Ocak’ta Galata Köprüsü’nde düzenlenecek eyleme vatandaşları davet etti.

Şile Belediyesi’ne yönelik “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “irtikap”, “rüşvet” ve “ihaleye fesat karıştırma” suçlarından ikinci dalga operasyon gerçekleştirildi. Operasyonda 22 şüpheli gözaltına alındı.

DIŞ POLİTİKA

Türkiye ile Azerbaycan arasında 12. Dönem Karma Ekonomik Komisyonu Protokolü ve bu kapsamda 110 maddelik Eylem Planı imzalandı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, Suriye’nin başkenti Şam’da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve üst düzey Suriyeli yetkililerle bir araya geldi.

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis’in “Kanlı Noel” katliamını “kahramanlık” olarak nitelendirmesine tepki gösterdi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, savaşı sona erdirmek için barış planı üzerinde çalışmaları sürdürdüklerini belirterek, “20 maddelik bir plan var. Muhtemelen mükemmel değil, ama bir plan mevcut.” ifadesini kullandı.

Suriye’de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG’nin, Halep il merkezi ve kırsalındaki sivil yerleşimlere topçu ve havan atışlarıyla düzenlediği saldırılarda 2 sivil yaşamını yitirdi, 13 sivil yaralandı.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin’in uluslararası hukuka ve Arap Barış Girişimi’ne uygun adil bir barışa ulaşması amacıyla ABD Başkanı Donald Trump, arabulucular ve uluslararası ortaklarla çalışmaya hazır olduklarını söyledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, ikili ilişkileri ele aldı.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Ukrayna’da geçici ateşkese karşı olduklarını belirterek, “Geçici ateşkes, krizin çözüm sürecinde ilerleme sağlamayacak.” dedi.

Avrupa Birliği, Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımların süresini 6 ay uzatma kararı aldı.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ülkesine yönelik mal transiti ablukasını kaldırma kararı dolayısıyla Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e teşekkür etti.

Venezuela’da parlamento, ABD’nin yaptırım uyguladığı petrol tankerlerine yönelik adımlarına karşı, seyrüsefer ve ticaret özgürlüklerini güvence altına alan bir yasayı kabul etti.

Kaynak: ODAK HABER MERKEZİ