Haber merkezimizde yer verdiğimiz “İscehisar Milli Eğitim’de neler oluyor? Aman ya Rabbim, bu iddialar doğru mu?” başlıklı 11 maddelik haber kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Söz konusu haberin ardından hem vatandaşlardan hem de eğitim camiasından çok sayıda tepki geldi.

İscehisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, uzun süredir eğitim alanında etkisiz kaldığı yönündeki eleştirilerle birlikte, yeni bir krizle daha gündeme gelmişti. Dünkü haberimizde yer verilen iddiaların odağında ise ilçenin en büyük okullarından biri olan Mercan Ortaokulu ile kısa süre önce vekaleten okul müdürlüğüne getirilen Ş.B. yer almıştı.

ODAK’IN HABERİYLE GÜNDEME GELEN BAZI CİDDİ İDDİALAR ŞUNLARDI:

1- Okul Müdür Vekilinin, bir önceki yöneticilik görevinden evrakta sahtecilik suçuyla alındığı, öğretmenlik görevine iade edildiği, hali hazırda Ağır Ceza Mahkemesinde adli sürecin devam ettiği doğru mudur?

2- Yöneticilik görevi soruşturma ile üzerinden alınan, mahkeme süreci devam eden bir personelin okul müdürlüğüne görevlendirilmesi kasti olarak mı yapılmıştır?

3- Okul bünyesinde bulunan özel eğitim alt sınıflarında blok ders yapıldığı doğru mudur?

4- Özel Eğitim Orta Ağır Zihinsel Engelli Sınıfında eğitim gören öğrencilerin, servisin geç gelmesinden dolayı bir ders saati fazladan okulda bekletildiği, mağdur edildiği doğru mudur?

5- Okulda bulunan kooperatifin Sınırlı Sorumlu Okul Kooperatifleri Ana Sözleşmesine uygun bir şekilde işletilmediği, yaklaşık 600 öğrencisi olan okulun kooperatif gelirinin banka hesabına günü gününe geçmediği, 31 Mart 2025 tarihi itibariyle hesapların kapatılmadığı, gelir-gider tablolarının açıklanmadığı doğru mudur? Elde edilen gelir nereye gitmiştir? Okul Müdür Vekili yine evrakta sahtecilik yoluna mı gidecektir?

6- Ders programında bir öğretmenin aynı saatte iki farklı şubede ders tanımlayarak kamu zararına sebep olduğu, bu öğretmenin aylardır fazla ücret almasına göz yumulduğu doğru mudur?

7- Kurum kültürünü olumsuz etkileyecek, öğretmenler arası husumet oluşturacak şekilde, belli öğretmenler üzerinde mobbing uyguladığı, eğitim ortamını savaş ortamı haline dönüştürecek iş ve işlemler yaptığı doğru mudur?

8- İscehisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün Mercan Ortaokulunda daha önce görev yapan O.B. isimli idareciyi ve yardımcısını istifaya zorladığı, -“Müdür yardımcını da al git bu ilçeden, sizi istemiyoruz”- söylemlerini kullandığı, okul müdürünün yapılan bu baskılar neticesinde tayin isteğinde bulunarak bir başka okula öğretmen olarak atandığı doğru mudur?

9- İscehisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde görevlendirme şube müdürü, aynı zamanda Eğitim-Bir-Sen ilçe temsilcisi olan M.A.’nın imam hatip ortaokulu ve imam hatip lisesi müdürlerine yönelik sürekli baskı uyguladığı, bu sebeple imam hatip lisesi müdürünün görevinden istifa ettiği, adı geçen şube müdürünün görevlendirme olması sebebiyle atanabilecek durumda olduğu okul müdürlerini istifa ettirmeye zorlayarak kendine görev yeri ayarlamaya çalıştığı doğru mudur?

10- İscehisar İlçe Milli Eğitim Müdürü ve görevlendirme şube müdürünün sendikacılık yaptığı, okul müdürlerini baskı ile sendika değiştirmeye zorladığı, bazı okul müdürlerini ve öğretmenleri de makam kullanarak sendika üyesi yaptığı, ilçede son 1,5 yılda baskı ile sendika değiştiren birçok okul müdürü olduğu doğru mudur?

Bu paket Afyon’dan  Geçemedi: Kriz Büyüyor!
Bu paket Afyon’dan  Geçemedi: Kriz Büyüyor!
İçeriği Görüntüle

11- İscehisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde görevlendirme şube müdürünün makamını ve devletin resmi hizmet aracını sendika işleri için kullandığı doğru mudur?

Tüm bu iddialar üzerine Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürlüğünün bir açıklama yapıp yapmayacağı, soruşturma açıp açmayacağı konusunu ivedilikle kamuoyu ile paylaşması beklenirken, iddiaların üstünün kapatılıp kapatılmayacağı da merak konusu olmuştu.

“SORUMLULAR HESAP VERSİN”

Bu iddiaların ardından bir vatandaş, “Bu kadar iddianın üzerine yetkililerin hala sessiz kalmasına inanamıyorum. Eğitim, bu kadar sahipsiz mi? Liyakat yoksa eğitim çöker. Böyle keyfi atamaları, böyle iddiaları ne gördük ne duyduk. Her gün okulun önünden geçiyorum, içim acıyor. O çocukların, öğretmenlerin yüzüne nasıl bakacak bu insanlar? Bu kadar iddia karşısında sessizlik ancak suçluluk işareti olabilir. Bu iddialar ciddiyetle araştırılsın, sorumlular hesap versin, eğitim sistemimiz daha fazla zarar görmesin” dedi.

“KİME GÜVENECEĞİZ?”

Başka bir vatandaş ise, “Okul dediğin yer çocukların güvenle, huzurla, bilgiyle büyümesi gereken bir yerdir. Orada görev yapan kişilerin bu sorumluluğun farkında olması gerekir. Ama şimdi duyduklarımız, okuduklarımız adeta bir skandal zinciri. Bu kadar ciddi iddia olur da kimse çıkıp bir açıklama yapmaz mı? Devletin kurumları bu kadar mı sessizleşti? Eğitimde yaşanan her sorun, doğrudan geleceğimizi etkiler. Böyle keyfi atamalar, hukuki süreci devam eden insanların yönetici yapılması ne demek? Kime güveneceğiz biz?” diyerek tepki gösterdi.

“ÇOCUKLAR SAHİPSİZ DEĞİL”

Eğitim camiasından ise, “Bu iddiaların üstü kapatılamaz. Bu kadar ses yükselmişken, Milli Eğitim Müdürlüğü hala açıklama yapmayacaksa ne zaman yapacak? Her geçen gün güven erozyonu büyüyor. Çocuklarımızın eğitimi siyasi ya da kişisel hesaplara kurban edilemez. Bu olayların üstü örtülürse, sadece bir okul değil, tüm sistem zarar görür. Gerekirse İl Milli Eğitim, gerekirse Bakanlık devreye girsin, ama mutlaka bir inceleme yapılsın. Sorumlular hesap versin. Bu ülkenin çocukları sahipsiz değildir. Şimdi biz bu iddialara göz mü yumacağız? Susarak suçluları mı cesaretlendireceğiz? Bu ülkenin eğitim sistemi, böylesi keyfi uygulamalara teslim edilemez” dediler.

Kaynak: ODAK ÖZEL HABER