Afyon Gazeteciler Cemiyeti olarak Valimiz Gökmen Çiçek ve Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek’in organize ettiği ‘Basın Bayramı’ etkinliğine katıldık.

Pek çok gazeteci arkadaşımızın balon uçuşu hayali, rüzgarın elverişsiz olması nedeniyle bir başka güne kalırken, çok keyifli bir gün geçirdik.

Valimiz Gökmen Çiçek hem yoğun, hem de yorgun olmasına rağmen bu program için ‘Aile’si ile geçireceği bir günü bizlere ayırdı.

Kendisine ve hanımefendi eşi Sümeyra Çiçek’e teşekkür ediyoruz.

*

Programdan bir gün önce görüştük Valimiz Gökmen Çiçek ile.

Günlük mutad sitem ve eleştirilerini sıraladı.

Verecek cevap yoktu bu sitem ve eleştirilerine.

Maalesef çoğunluğunda haklıydı her zamanki gibi...

Sonra Basın Bayramı ile ilgili ayrıntıları konuştuk.

Şunu bir kez daha anladım...

Basın olarak bizi bizden daha çok düşünüyordu.

*

*

*

Arı ve Ata...

Sabahın erken saatinde hep birlikte Emre Gölünde buluştuk.

Ben beş-on dakika gecikmiştim.

Bu nedenle günün ilk sitemini de tüm basın önünde aldım Valimizden.

Emre Gölünden sonraki ilk durak Ayazini’deki İkbal’e ait Ayazhan oldu.

Burada bizim masadaki kahvaltı çok neşeliydi.

Bir arı musallat oldu, Ata Gündüz Kurşun’a.

Arıdan kurtulması ile ilgili çeşitli öneriler verdik Ata’ya ama, O sanki halinden memnundu;

Arı bal alacağı yeri iyi bilir’ dercesine...

*

Şık yelekler...

Kahvaltının ardından hep birlikte günün anısına fotoğraf çekimi, akabinde Afyon Gazeteciler Cemiyetinin basın mensuplarına hediyelerinin dağıtımı yapıldı.

Cemiyet Başkanımız Sezer Küçükkurt ile Yönetim Kurulu Üyemiz Faruk Kılınç günler öncesinden ‘Gazeteci yeleği’ ile ilgili pek çok modeli incelemişler ve birisinde karar kılınmıştı.

Cemiyetimizin logosunun işlendiği yelekler gerçekten güzel düşünülmüş ve şık olmuştu.

İlk yelekleri Valimiz Gökmen Çiçek, Milletvekilimiz İbrahim Yurdunuseven, Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek, Vali Yardımcımız Nurullah Kaya, Emniyet Müdürümüz Ali Temiz, Jandarma Alay Komutanımız Alb. Yılmaz Kırgel, Belediye Başkan yardımcımız Süleyman Karakuş giydiler.

Sonra tüm basın mensuplarına hediyeleri verdiler.

Hediye paketlerinin içerisinde yelekler ile birlikte, duayen Gazeteci büyüğümüz Yavuz Donat’ın ‘Off the record’ isimli kitabı ile bir termos kupa bardak vardı.

*

Dümbüllü’ye rahmet...

Günün en neşeli kısımlarından birisini Aydemir Kurt’un masamıza gelmesi oluşturdu.

Kendisine has söylemleri, esprileri, mimikleri ile Aydemir Kurt, rahmetli İsmail Dümbüllü’yü aratmadı sağ olsun.

*

Dünyanın ilk apartmanı...

Kahvaltı, hediye takdimi, sohbet...

Bunların akabinde Valimiz ‘Hadi gidiyoruz’ dedi ve dünya tarihinin ilk apartmanına götürdü hepimizi.

Frig medeniyetinin eşsiz eserlerinden olan ‘ilk apartman’ ve ‘ilk tuvalet’i eğer bugüne kadar görmediyseniz, mutlaka Ayazini’ye gidin ve görün.

*

*

*

Atlı devriyeler sürprizi...

Dünyanın ilk apartmanını görmeye giderken orada Jandarmamızın ‘Atlı Birlik’ timini göreceğimizi düşünmemiştim.

Biliyordum timin geldiğini ama, daha bir iki gün olmuşlardı.

Beş günlük bir oryantasyon süresi sonunda atlar göreve hazır olacaklardı.

Nevşehir Jakem Komutanlığından gelmişlerdi İhsaniye’ye.

İki ay burada kalacaklar ve sonra gideceklerdi.

Valimiz Gökmen Çiçek, bir gün önceden Jandarma Alay Komutanımız Yılmaz Kırgel’i aramış ve atlı devriyeleri Basın Bayramında görmek istediğini iletmişti.

Komutan Kırgel’de, beş günlük oryantasyon süresinden bahsedince, Valimiz noktayı koymuş ve;

Kimi aramam gerekiyorsa arayayım, istiyorum devriyeleri Cumartesi günü orada’ demişti.

Valimizin aramasına gerek kalmadan, Komutanımız Yılmaz Kırgel Nevşehir’den Ercan Albay’ı arayarak durumu aktarmış ve Cumartesi günü de atlı devriyeler Valimizin istediği şekilde hazır edilmişlerdi.

İşte bu atlı devriyeleri de gördü tüm basın mensupları ve o gün Ayazini’yi görmeye gelen yerli-yabancı turistler.

Atlı devriyelerden bahsetmişken...

Birazda onlar ile ilgili bilgi aktarayım.

Üç at geldi.

Aslında iki devriye dolaşacak.

Birisi yedek.        

Ekipte altı kişi görevli.

Atlı J. Tim Komutanı Murat Üstün.

Atlı J. Tim Asb. Nafi Daler

Atlı J. Tim Asb. Mert Okan Erbaş

At bakıcıları J. Uzm onbaşılar Hasan Hüseyin Baş ve Mustafa Yıldız

Taşımadan sorumlu Jandarma Çvş. Serdar Erdem

Atlardan da bahsedelim...

Üç at geldi İhsaniye’ye.

Birincisi...

Doruk.

Hannover, 2012 doğumlu .

Doru donlu.

Diğeri...

Bozok.

Alman, 2010 doğumlu.

Kır donlu.

Sonuncusu...

Haydut.

Friesian, 2010 doğumlu.

Yağız donlu.

Orada ısrar ettik Komutanımız Yılmaz Kırgel’e.

Sağolsun kırmadı bizleri, bindi bir atın üzerine.

Bindiği at, Haydut.

Gördük ki, Komutanımız hiçte yabancılık çekmedi.

*

*

*

Valimizi kırmadım...

Emre Gölünden Ayazhan’a Valimiz, Belediye Başkanımız ve gazeteci arkadaşlarımız otobüs ile geldiler.

Ben ve bazı arkadaşlar kendi araçlarımız ile Emre Gölüne gittiğimiz için, Ayazhan’a da kendi araçlarımız ile ulaştık.

Bu arada otobüste yaşananları kaçırdık haliyle.

Valimiz Gökmen Çiçek otobüste herkese şarkı, türkü söyletmiş.

Benimde gıyabımda konuşmuş;

Ben istersem Güzbey’de söyler, beni kırmaz’ demiş.

Kahvaltıdan sonra bu sürprizi yaptı.

Her ne kadar sesim güzel olmasa da...

Kırmadım tabii ki Valimizi.

Bir ilahiden kısa bir bölüm okumaya çalıştım.

Bu fasıl bittikten sonra Valimiz, Belediye Başkanımız ile birlikte beni iki kişilik salıncağa bindirtti.

Sonra oradaki arkadaşlardan aldı fotoğraf makinasını eline ve bastı deklanşöre...

*

*

*

Atlamayın sakın...

Ayazini sokaklarında hep birlikte geziyoruz.

Restorasyonu yapılan evleri ve sokakları anlatıyor Valimiz.

Cafe Midas’ın açılacağı mekana geldik.

Vali Yardımcımız Nurullah Kaya inşaatın teras katına çıktı.

O sırada çektim fotoğrafını ve seslendim;

‘Sakın atlamayın’

Başta Valimiz olmak üzere herkes güldü...

O sırada Nurullah Bey, Vali beyin yanına gelmesini istedi.

Sizi atlamamanız için ikna etmesi için mi?’ diye seslendim aşağıdan.

Çıktı Valimiz terasa.

Nurullah bey oradan manzaranın çok güzel olduğunu, bunu göstermek için Vali beyi oraya çağırdığını söyledi söylemesine de...

Esprimizi yaptık.

Twıtter’da paylaştım o anda bu kareleri.