El konulan tekneler Ashdod Limanı’na çekilirken, çok sayıda aktivist gözaltına alındı. Türkiye, vatandaşlarının güvenliği için yoğun diplomatik ve konsolosluk girişimlerini devreye aldı.
TÜRKİYE’DEN SERT TEPKİ
Dışişleri Bakanlığı, saldırının ardından yaptığı ilk açıklamada yaşananları barışçıl bir sivil girişime yönelik kabul edilemez bir müdahale olarak tanımladı. Açıklamada, “İsrail’in hukuk tanımaz tutumu hiçbir şekilde kabul edilemez” denildi. Türkiye’nin hem diplomatik hem de hukuki yollardan vatandaşlarının güvenliğini sağlayacağı vurgulandı. Ayrıca Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kurumlara çağrı yapılarak, Gazze ablukasının kaldırılması ve insani yardımların kesintisiz ulaştırılması talep edildi.
3 Ekim 2025’te Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, gözaltı merkezlerinde bulunan Türk vatandaşlarıyla ilk yüz yüze temasın sağlandığını açıkladı. Konsolosluk yetkililerinin doğrudan görüştüğü vatandaşların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Keçeli, yapılan diplomatik girişimler sonucunda Türk vatandaşlarının 4 Ekim’de özel bir uçakla Türkiye’ye döneceğini duyurdu.
İLK KAFİLE TÜRKİYE’YE DÖNÜYOR
4 Ekim’de yapılan yeni açıklamada, Küresel Sumud Filosu’nda yer alan 36 Türk vatandaşının öğleden sonra özel bir uçakla yurda dönüşünün planlandığı bildirildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Keçeli, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Nihai rakam henüz kesinleşmemiştir. Kalan vatandaşlarımızın işlemlerinin en kısa sürede tamamlanarak ülkemize dönmesi için çalışmalarımız sürmektedir” ifadelerini kullandı. Ayrıca söz konusu uçakta farklı ülkelerden aktivistlerin de yer alacağı belirtildi.
Yaşanan olay yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası kamuoyunda da büyük tepkiyle karşılandı. İnsan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, barışçıl bir yardım girişimine yapılan bu müdahaleyi kınadı. Avrupa’dan birçok ülke de, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ettiğine dair açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin diplomatik girişimlerinin Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası platformlarda da karşılık bulması için temasların sürdüğü kaydedildi.
GAZZE’DE İNSANİ KRİZ DEVAM EDİYOR
Gazze’de uzun süredir devam eden abluka nedeniyle temel ihtiyaçlara erişimin kısıtlı olduğuna dikkat çeken Dışişleri kaynakları, Türkiye’nin insani yardım çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceğini vurguladı. Filistin halkının maruz kaldığı ağır insani koşulların hafifletilmesi için yalnızca diplomatik değil, insani yardım kanallarının da etkin kullanılacağı ifade edildi.