Lösemeli Çocuklar Haftası nedeniyle yazılı bir açıklamada bulunan Halk Sağlığı Müdürü Lütfi Akgün, “Ülkemizde her yıl 16 yaşın altında ortalama 1200-1500 arası çocukta lösemi vakası tespit edilmektedir. Sebebi henüz tam olarak aydınlatılamamış olan lösemi, hücre gruplarına göre, Akut Lenfoblastik Lösemi ve Akut Myeloblastik Lösemi olarak iki ana grup olup, bunlar da kendi aralarında alt gruplara ayrılmaktadır. Kandaki alyuvarların aşırı derecede artması sonucu meydana gelen hastalık, kan yapıcı dokuları etkilemekte ve kandaki akyuvarların da aşırı derecede artışına sebep olmaktadır. Kan yapım yeri olan kemik iliğindeki ana hücrelerde oluşan şifre değişikliği sebebiyle olgun olmayan “blast” denilen kan hücreleri artarak hızla yayılıp; kemik iliği, dalak, karaciğer, lenf bezleri, beyin ve merkezi sinir sistemini etkilemektedir” dedi.
Kemoterapi görüyorlar
Lösemi hastalığına yakalanan kişilerin kemoterapiye girdiğini söyleyen Akgün, “İştahsızlık, zayıflama, kansızlık, cilt altı kanamaları, bacaklarda kemik ağrıları, burun ve diş eti kanamaları, ateş çocuklarda löseminin ilk gözlenen belirtilerindendir. Ayrıca etkilediği organlara ait şikayetler; baş ağrısı, kusma, karın ağrısı ve görme bozuklukları da önemli belirtilerdendir. Kan, kemik iliği tetkikleri, hücre tipi belirleme ve genetik tetkikler sonucu kesin tanı konulmaktadır. Lösemi tanısı konulan kişiye öncelikle genel durumunu düzeltmeye yönelik tedavi verilmektedir. Daha sonra kötü huylu hücreleri tamamen temizlemek amacıyla ilaçla tedavi (kemoterapi) başlanmaktadır. Kemoterapi ilaçları kötü huylu hücrelerle birlikte vücuttaki iyi ve faydalı hücreleri de yok etmektedir. Bu yüzden tedaviye başlanan kişilerde saç dökülmeleri, ağızda ve bağırsaklarda yaralar oluşması ve aşırı derecede halsizlikler görülmektedir” dedi.
Her türlü desteği verelim
Akgün, “2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası olarak belirlenmiştir. Bu vesileyle ailesinde, çocuklarında lösemi vakası tespit edilen herkese acil şifa ve sabır dilerken; yukarıda da sözünü ettiğimiz gibi tıbbi tedaviyle tam iyileşme şansı yüksek olan akut lösemiden korkulmaması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor; toplum olarak lösemi tedavisi gören kişilere ve ailelerine ihtiyacı olan, maddi-manevi her türlü desteği vermenin önemini vurgulamak istiyorum”