Selçuklu döneminde Hasan SABBAH vardı. Devleti içerden çökertmek için Selçuklu’nun kılcal damarlarına kadar girmişti. Bu soysuz köpeklerin benzeri de Osmanlı Devleti içerisinde vardı.

Sakızlı Ohannes Paşa, Sultan II. Abdülhamit devrinde Maliye Nazırıdır. Kendisi o dönemdeki liboşların ağa babası, şimdikilerin de öncüsü sayılır.  Ömrü vefa etseydi; Menderes'ten, Çiller'e, Özal'a bir çok kabinede baş tacı edilebilirdi.

Bir gün Yıldız Sarayında oturmakta olan Sultan kendisine haber gönderip yanına çağırtır. Vakit akşama yakındır. Bugünkü vilayet binası olan Bab-ı Ali’den kalkıp atıyla Beşiktaş’a gitmekte iken, tam Galata köprüsünün orta yerinde karşısından simsiyah bir köpek havlayıp hırlayarak Ohannes Paşaya doğru koşunca altındaki at parlar ve hayvancağız, köprünün korkuluklarından kendisini denize atar.

Tabii, Ohannes paşa da üzerindedir.  Koca Osmanlı'nın maliye nazırı da kara bir sokak köpeğinin kurbanı olur.  Beygir de Ohannes paşa da ölür.

Hadiseyi işiten devrin meşhur hiciv ustası Şair Eşref şu beyti yazar:

“ Bir kelbi, kelp ile helâk eyledi Allah,

Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh.."

KELP Köpek demektir.  Yani: Madem ki, Tarih tekerrür ediyor; Adı Ohannes olmasa da, kötüler hep vardı, şimdilerde de daha da çoğaldı. Bakınız adamlar ‘’Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde Apo’nun heykelini dikeceğiz ‘’ diyorlar.

Dün ‘’ Moskofa selam dur, Türk askerini arkadan vur ‘’ diyen  köpekler bugün  mübarek Anadolu toprakları üzerinde eyalet sitemi, federasyon modeli gibi ahmakça önerilerle  vatan hainliği yapıyorlar.

İstiklal marşımızla alay eden soysuzların, Cumhuriyeti reklam arası gören alçakların tek derdi  Anadolu’daki Türk  varlığı’dır. Bunlar Atatürk’ten ve Cumhuriyet’ten de rahatsızlardır.

‘’Ne mutlu Türküm diyene’’ sözü batar bunlara..

Ya rabbi..Senin hikmetinden sual edilmez. Senin her şeye gücün yeter.Sen, her Ohannes'e bir kara köpek bulursun.

Bizi köpeklerle sınama. Varsın köpekler birbirlerini helâk ededursun, hanelerimizden ırak olsunlar. Birlik ve dirliğime halel getirtme..

Hacı Bektaş Veli’nin dediği gibi ‘’ BİR OLALIM. İRİ OLALIM. DİRİ OLALIM’’