Menderes Caddesi üzerinde bulunan Büyükduman Apartmanı malikleri, bitişik parselde yürütülen inşaat nedeniyle bahçe duvarlarının yıkıldığını, ağaçlarının devrildiğini ve zemin stabilitesinin bozulduğunu öne sürdü.
Apartman malikleri tarafından hazırlatılan harita mühendisliği raporuna göre, iki parsel arasındaki sınır farkı sadece 3 metre uzunluğunda ve 30 santimetre derinliğinde bir taşmadan ibaret. Ancak maliklerin iddiasına göre bu küçük fark bahçe duvarının tamamen yıkılması için gerekçe gösterildi.
Yıkım sırasında yaklaşık 50 yıllık 6 çam ağacı devrildi, diğer ağaçların kökleri ise açıkta kaldı. Duvarın yıkımıyla birlikte bahçede zemin deformasyonu, logar sisteminde çökme, parke taşlarında ayrılma ve su hatlarında bozulma yaşandığı bildirildi.
“ÖNLEM ALMADAN KAZI YAPILDI”
Malikler, yürütülen inşaat faaliyetinin binanın temeline çok yakın mesafede devam ettiğini, buna rağmen mühendislik veya güvenlik önlemi alınmadığını belirtti.
Kazı alanında iksa, fore kazık ya da perde duvar gibi destek sistemlerinin uygulanmadığını dile getiren apartman sahipleri, bölgenin gevşek ve su tutan zemin yapısına sahip olduğunu vurgulayıp, “Kazı çalışması binamıza neredeyse 1 metre kadar yaklaştı. Bu durum, zeminde oynama veya oturma riskini artırıyor. Biz bu sürecin teknik denetimle sürdürülmesini talep ediyoruz” dediler.
“MAHALLE EKOSİSTEMİNE ZARAR VERDİ”
Bahçe duvarının yıkımıyla birlikte devrilen ağaçların yalnızca apartman bahçesi için değil, mahalle ekosistemi açısından da büyük bir kayıp olduğunu söyleyen malikler, “Bu ağaçlar hem estetik hem çevresel açıdan önemliydi. Kökleri açıkta kalan diğer ağaçlar da ciddi zarar gördü. Bu durumun çevre koruma ve imar düzenlemeleri açısından da incelenmesi gerekiyor.”
RESMİ BAŞVURULAR YAPILDI
Yaşanan olayın ardından apartman sakinleri, Afyonkarahisar Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile Cumhuriyet Başsavcılığına resmi başvurular yaparak, “Biz bu süreci kavga etmek için değil, hakkaniyetle çözülmesi için resmî yollardan yürütüyoruz. Sadece yapımızın güvenliğinin korunmasını ve mühendislik esaslarına uygun inceleme yapılmasını istiyoruz” dediler.
Malikler ayrıca, bölgedeki inşaat faaliyetlerinin statik güvenlik ve zemin etüdü açısından uzmanlarca incelenmesini talep etti.
“ŞEHİR ESTETİĞİNE AYKIRI UYGULAMALAR”
Açıklamada, yaşananların yalnızca fiziksel zarar değil, komşuluk hukuku ve şehir düzeni açısından da ciddi bir sorun oluşturduğu vurgulandı: “Modern şehircilik anlayışında her müteahhit, yaptığı işin sadece kendi parseline değil çevresine de etkisini düşünmek zorunda. Sorun yalnızca duvar değil; yapılan işin yöntemidir. Bu tür olaylar şehir kültürüne zarar veriyor.”
“BU ŞEHİR BİZİM ORTAK EVİMİZ”
Mahalle sakinleri, basın aracılığıyla yetkililere bir kez daha seslenerek doğru mühendislik, doğru denetim ve doğru iletişimle bu tür sorunların önüne geçilebileceğini ifade ederek, “Biz kimseyle çatışma içinde değiliz, yalnızca hakkımızın ve güvenliğimizin korunmasını istiyoruz. Bu şehir bizim ortak evimiz” dediler.
