Özellikle son yıllarda toplumda doktor kontrolü olmadan bu ilaçların yaygın şekilde kullanılmaya başlandığını belirten Sarıkaya, yanlış kullanımın felçten beyin kanamasına kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.
Yaşam süresinin uzaması, kalp hastalıkları ve damar girişimlerinin artmasıyla birlikte kan sulandırıcıların daha sık reçete edildiğine dikkat çeken Sarıkaya, bu ilaçların doğru hastada ve doğru dozda kullanılmasının hayati önem taşıdığını söyledi. “Fazla kullanıldığında ya da yanlış kişide tercih edildiğinde beyin kanaması veya majör kanamalara yol açabilir. Eksik ya da yanlış kullanımda ise pıhtı oluşumuna zemin hazırlanır ve bu durum felç ya da organ hasarına kadar gidebilir” dedi.
“HER GÜN BİR ASPİRİN ALAYIM”
Toplumda sıkça görülen “her gün bir aspirin alayım” gibi kendi kendine başlatılan tedavi yöntemlerinin yanlış olduğuna değinen Sarıkaya, bu tür uygulamaların ciddi risk taşıdığını hatırlattı. Özellikle kalp kapağı ameliyatı geçiren, stent takılan ya da kronik kalp-damar hastalıkları bulunan kişilerin, en basit diş tedavisi öncesinde bile mutlaka hekimine danışması gerektiğini ifade etti.
Sarıkaya, kan sulandırıcı tedaviye sadece doktor tavsiyesiyle başlanması gerektiğinin altını çizerek, “Bu ilaçları kendi kendinize başlamak kadar, doktor önerisi olmadan kesmek de çok tehlikelidir. Tedaviyi kesmek, dozu değiştirmek veya ara vermek ancak takip eden hekim kararıyla yapılabilir. Hastaların en büyük güvencesi, tedavi süreçlerinde hekim kontrolünde olmaktır” diye konuştu.