Eğer İstanbul’a yakın, vize ile uğraşmak gerektirmeyen, bütçe dostu ve aynı zamanda tarihi atmosferiyle etkileyici bir tatil arayışındaysanız, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin en gözdesi olan Girne, Türk vatandaşlarına kimlikleriyle giriş imkanı sağlayarak keşfedilmeyi bekleyen cennet konumundadır. Hem huzur dolu hem de enerjik bir deneyim sunan Girne, son zamanlarda Türk turistler arasında popüler bir destinasyon haline gelmektedir. Girne’ye ulaşmanın ise sanıldığı kadar zor olmadığını söylemek gerekir. Başkent Lefkoşa üzerinden buraya ulaşım oldukça basittir.

Kuzey Kıbrıs’ın incisi olarak da anılan Girne, çeşitlilik sunan zengin bir yapıya sahiptir. Tarihi Girne Kalesi ile limanı, daracık sokakları, sevimli restoranları ve hareketli barlarıyla akın eden ziyaretçilerini adeta büyülemektedir. Antik dönemlerden günümüze kadar gelen tarihi zenginliği, Akdeniz’in derin mavi suları ile buluşarak eşsiz bir atmosferin ortaya çıkmasını sağlar.

Doğa severler için Girne, Beşparmak Dağları’nın muhteşem manzaraları, temiz plajları, aynı zamanda berrak deniziyle cennetten bir köşe gibi görünmektedir. Dilerseniz güneşin tadını çıkarın, dilerseniz su sporlarıyla adrenalini yüksek anlar yaşayabilirsiniz.

Gece hayatına ilgi duyanlar için de Girne, canlı ve çeşitli seçenekler sunmaktadır. Liman boyu dizili barlarla gece kulüpleri, gece boyunca eğlence garantisi veriyor. Ayrıca, dünya çapında tanınan mekanlar da Girne’nin vazgeçilmez bir parçası olmuştur.

GİRNE’DE NELER YAPILABİLİR?

Şehir merkezine yakın ya da biraz dışında pek çok üzel plaj mevcuttur. Bu plajlarda deniz keyfini yaşayabilirsiniz. Girne Limanı’ndan hareket eden günlük tekne turlarına katılım sağlayarak etraftaki koyları, mağaraları keşfedebilir ve denizde yüzme molalarını verebilirsiniz. Akşam olduğunda liman çevresinde bulunan restoran ve barlar ise oldukça hareketlidir. Burada yemek yiyebilir, içeceklerinizi yudumlayabilir ve limanın keyfini çıkarabiliyorsunuz.

Tarihi ve doğal güzellikleri ile huzur veren, sosyal yaşamı ile enerji dolu olan Girne, Türk turistler için vizesiz ve pasaportsuz seyahat imkanı ile Akdeniz’in gizli incisi olmaya devam etmekte, diğer tatil bölgelerine göre de çok daha uygun fiyatlar sunmaktadır.

‘Kamu olarak diş hizmetlerinde geri kaldık. Ama bu değişecek’
‘Kamu olarak diş hizmetlerinde geri kaldık. Ama bu değişecek’
İçeriği Görüntüle

63 bin nüfusa sahip bu şehri keşfetmek için 1-2 gün yeterli olacaktır. Fakat deniz ve güneşin tadını çıkarmak istiyorsanız, 1-2 hafta boyunca konaklama yapabilirsiniz. Ayrıca, harika gün batımına ev sahipliği yapan bu liman şehri, daha sakin bir tatil planlayanlar için birçok vaat sunmaktadır.

Lefkoşa’da Görülecek Yerler

Atatürk Meydanı: Şehrin tam kalbinde yer alan en önemli meydandır. Etrafında birçok restoran ve mağaza bulunmaktadır. Bu mekanları ziyaret etmeniz tavsiye edilir.

Büyük Han: Osmanlılar döneminde yapılmış olan bu yapı, tarihi bir öneme sahiptir. Altta restoranlar, üstte ise el yapımı ürünlerin satıldığı dükkanlar bulunmaktadır. Han, büyüleyici estetiğiyle özellikle gezginler ve tarih meraklılarına unutulmaz anlar sunar.

Selimiye Camii: İlk olarak Gotik mimarinin güzel bir örneği olan St. Sophia Katedrali, zamanla camiye dönüştürülmüştür. Oldukça etkileyici bir yapıya sahiptir. Camii, her mevsimde birçok ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır.

Venedik Sütunu: Ada, yıllar boyu Venedikliler için önemli ticaret merkezi olduğundan, bu döneme ait eserleri görmek mümkündür. Bu eserlerden en bilinenleri Atatürk Meydanı’ndaki bu sütundur. Fotoğraf tutkunları için bu sütun oldukça iyi bir çekim noktasıdır.

Girne Kapısı: İlk olarak 1567’de Venedikliler tarafından inşa edilen bu kapı, Osmanlılarca Yunan isyanlarını gözlemleme amacıyla kullanılmıştır. Girne kapısı, tarihi açıdan önemli bir yerleşim alanıdır.

Kaynak: Gamze Karabulut