Türkiye tarımında büyük bir tehdide dönüşen kahverengi kokarca böcekleri, Karadeniz Bölgesi’nde yaratmış olduğu yıkımın sonrasında şimdiler de Marmara Bölgesi’ne yöneldi. En son Bursa’nın Karacabey ilçesi içindeki Bayramdere ve Kurşunlu beldelerinde görülen bu zararlı tür, kiraz, erik, dut ağaçlarına ciddi hasar vererek ürünlerin kalitesini düşürmüştür. Bu gelişme, “korkulan gerçekleşti” diyerek böceğin yeniden bir yayılma aşamasına geçtiği yönündeki endişeleri artırmıştır.
MARMARA’DA İLK ETKİ: BURSA’DA ÇİFTÇİLER UYANIK
Bursa’nın Karacabey bölgesinde, daha çok Bayramdere ve Kurşunlu mahallelerinde meyve bahçeleri kahverengi kokarcanın alarmını verdi. Çiftçiler, ağaçlarda bulunan kirazların, eriklerin ve dutların bu böcek yüzünden deforme olduğunu, lekeli aynı zamanda da lezzetsiz hale geldiğini belirtiyor. Ürünlerin pazar değeri azalırken çiftçilerin gelirleri de tehlikeye giriyor. Bölge halkı, Karadeniz’de yaşananların kendilerine de sıçramasından endişeli ve yetkililerden hem acil hem de etkili tedbirler talep ediyorlar.
KARADENİZ’İN 3 YILLIK KABUSU OLDU
Kahverengi kokarca böceği, özellikle son üç yılda Ordu ile Giresun başta olmak kaydıyla aradeniz Bölgesi’nde fındık üreticilerine büyük sorunlar çıkardı. Milyonlarca lira zarar yaratan bu böcek, fındıkta kalite kaybını en üst seviyeye taşıdı. 2024 yılında yapılan araştırmalarda, böceğin yoğun veya orta düzey alanda zarar vermiş olduğu fındıkların fiziksel özellikleri üzerinde belirgin düşüşler olduğu bilimsel olarak kanıtlandı. Fındığın dışında çay ve diğer meyvelerin de bu istiladan olumsuz etkilenerek bölge ekonomisine ağır hasar verdiği belirtiliyor.
KAHVERENGİ KOKARCA NEDİR?
Asya kökenli olan kahverengi kokarca böcekleri Türkiye’de ilk defa 2017 yılında görüldü. Hızla yayılması ve birçok bitki türüne zarar verebilme kapasitesiyle tanınıyor. Bitkilerin öz sularını emerek, meyvelerde şekil bozuklukları, lekelenmeler ve tat kaybına yol açmaktadır. tarım ürünlerine zarar vermenin dışında soğuk kış aylarında ısınabilmek adına evlerle kapalı alanlara girmesi, halkın arasında tedirginliğe yol açıyor.
YAYILMA HIZI ENDİŞE VERİCİ: UZMANLAR DİKKAT ÇEKİYOR!
Uzak Doğu kökenli olduğu düşünülen ve biyolojik çeşitliliğe zarar veren bu istilacı tür, hızlı üreme yeteneği ve çeşitli iklim koşullarına uyum sağlama kabiliyeti sayesinde Marmara Bölgesi’ne de ulaşmıştır. Uzmanlar, bu böceğin yayılması durumunun kontrol altına alınamazsa zararların daha da artacağı konusunda uyarıyorlar. Doğal düşmanlarla mücadele, dikkatli kimyasal müdahale ve kültürel önlemlerin entegre zararlı yönetimi (IPM) yaklaşımları kapsamında birlikte uygulanması gerektiği vurgulanıyor.
ÇİFTÇİLER ZORDA, ÇÖZÜM İSTENİYOR
Kahverengi kokarcanın hem Karadeniz hem de Marmara bölgelerinde etkili olduğu çiftçiler zor bir durumdadır. Sosyal medya platformlarında “ürünlerimiz yok oluyor” ve “emeğimiz heba oldu” gibi feryatlar duyulmakta. Tarım ve Orman Bakanlığı gibi yetkililerin bu istilaya karşılık olarak daha etkili ve kapsamlı mücadele yöntemleri geliştirebilmesi çiftçilere acil destek sunması ve biyolojik mücadele tekniklerini yaygınlaştırması beklenmektedir.
NE YAPILMALI? ACİL İHTİYAÇ VAR!
Bu tehlikeli istilacıyla başa çıkmak için önerilen yöntemler şunlardır:
Biyolojik Mücadele: Bu böceğin doğal düşmanı olduğu bilinen “Samuray Arısı” diye tanımlanan parazitoit yaban arılarının kullanılmasını artırmak gereklidir.
Kimyasal Mücadele: Uzman denetiminde, çevreye en az zarar verecek lisanslı pestisitler, uygun zamanda ve doğru miktarda uygulanmalıdır.
Kültürel Önlemler: Tarım alanları içinde ve bahçelerde temizliğe dikkat edilmeli, böceklerin kışlama yerleri azaltılmalı ve erken uyarı sistemleri kurulmalıdır.
Farkındalık ve Eğitim: Çiftçiler ile halkın bu böceği tanıması, yayılmasını önlemesi ve mücadele yöntemleri hakkında bilgi sahibi olması önemlidir.
Eğer kapsamlı bir mücadele durumu başlatılmazsa, kahverengi kokarcaların Türkiye tarımına vereceği konusunun zararı çok daha fazla olmasından endişe duyulmaktadır.