Bayramlar...

Her Milletin, her dinin bayramları farklı.

Ama hepsinin bayram coşkusu aynı.

Bizde Ramazan ve Kurban Bayramlarının coşkusu yaşanırken, Hristiyanlar 25 Aralık’ta İsa’nın doğumunu kutlamakta.

Yani Noel.

Hristiyan Bayramı.

Bayramlarda önemli markaların hazırladıkları reklam filmleri farklı oluyor.

Yüreğe dokunuyor bazıları.

Bizde mesela...

Kent şekerleri.

Müthiş reklamlar hazırlıyorlar Bayramlarımız için.

Yurt dışında, Almanya’da ünlü Edeka.

Süpermarketler zinciri.

Öyle güzel bir reklam filmi hazırlamış ki...

Hem Türklerin, hem Müslümanların, hem de Almanların gönlünü feth eden bir reklam.

Sosyal medya hesabımdan paylaştım.

İzlemenizi tavsiye ederim.

https://youtu.be/Sjo5ue9ZTuw

Teması...

Dünyada en güzel şey, dost edinmek.

Bakanımız Veysel Eroğlu’na da teşekkür ediyorum.

*

*

*

Neler yapıldı?

Valimiz Gökmen Çiçek yatırıma, hizmete, çalışmaya doymadığı için yaptıklarını anlatmaya da pek vakit bulamıyor.

Mütevaziliği de etken tabii ki...

Hafta başında yaptığımız ziyarette bu konuda gündeme geldi.

Yapılan çalışmaların kamuoyunca bilinmesi gerekliliği konusunda hem fikir olduk.

Sonuç...

Valimiz 120 gün veya 180 günde bir yapılan çalışmaları ‘icraatın içinden’ şeklinde bir bilgilendirme toplantısıyla kamuoyu ile paylaşacak.

Bitmedi...

Sadece Valimiz değil.

Kurum Müdürleri de icraatlarını belli periyodlarda anlatacaklar.

Bu bilgilendirmelerin bir kaç yönden faydası olacağı kesin.

*

*

*

İçişleri Bakanı ‘Tamam’ dedi...

Geçtiğimiz hafta İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ile görüştü Afyon Milletvekilimiz Ali Özkaya.

Konu Kaymakamlık binaları ile ilgiliydi.

Öncelik Sandıklı’ya...

Projesi hazır.

İhalesi 2021 içerisinde yapılacak.

Hocalar ve Evciler Kaymakamlık binaları da 2021’de bitirilecek.

İki İlçemiz için bu ihalelerin paraları da geldi.

Diğer İlçelerimiz için ön çalışmalar bitirilmek üzere.

İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’ya ‘Afyon’ ile ilgili giden tüm projeler ‘olumlu’ cevap alıyor.

Hem Milletvekillerimizin, hem Valimizin, hem AK Parti Teşkilatımızın, hem de Süleyman Soylu’nun Afyon sevgisidir bu olumlu cevaplamalar.

Teşekkür ediyoruz tüm emeği geçenlere ve İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’ya.

*

*

*

Su gibi...
Bir an için su olduğunu düşün.
Su denli özel, su denli faydalı ve su denli çok, tükenmez…

İnanıyorum ki gerçekten de öylesin.

Ama ister çeşmelerden dökül, ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak;

Dibi olmayan bir kovayı dolduramazsın…

Unutma daha çok bağırdığında daha çok dinlenmezsin, gürültünün parçası olursun yalnızca!..
Ormandaki hiç bir hayvan, ırmağın gürültüler koparan yerinden su içmeye çalışmadı şimdiye kadar.

Hepsi hep sabahın en sakin anını bekledi;

Suyun durgun yerlerini bulabilmek için.

Gittiler ve sakin sakin ihtiyaçlarını giderdiler, onlar için en uygun olan kendi istedikleri zamanda!
Sen hep bir su olduğunu düşün.

Su gibi güzel, su gibi özel, su gibi faydalı, su gibi vazgeçilmez…

Ve su gibi hayat kaynağı olduğunu düşün.

Ama su gibi yaşatıcı ol.

Su gibi yıkıcı, sürükleyici ve öldürücü değil!

Tarlalarını basma insanların, yuvalarını yıkma;

Sana ‘felaket’ denmesin.
Vadiler ve ovalar varken önünde, yayılabileceğin küçük ırmaklara ayırabiliyorsan kendini ve bardaklara bölebiliyorsan, hayat verirsin çevrene. Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen, korkulan ve kaçılan olursun seller, afetler gibi.
Tercih elindeydi hep ve hep elinde olacak…
Ya dilini tutmayı öğreneceksin ya da hiç durmadan konuştuğun için yalnızca bomboş ve manasız sesler çıkartan birisi olduğunu zannettireceksin çevrendeki insanlara!
Düşüneceksin, kimin dinleyip dinlemediğini, kimin anlayıp anlamadığını. Düşüneceksin, anlatmak istediklerinin ne kadarını anlatabildiğini…
Hatta anlayanların anladıklarının da senin anlattıklarının ne kadarı olduğunu düşüneceksin…
Konuşmak için en uygun zamanı bekleyecek, en az ama en uygun kelimeleri seçmeye çalışacaksın…
Yolcuların, önceden aldıkları biletleri ceplerinde olduğu halde, saatlerini kontrol ederek, zaman yaklaştığında, vapurun kalkacağı iskelede hazır olmaları gibi, sen de fikrini bildireceğin kişinin ‘kıyıya yanaşmasını’ bekleyeceksin!..
Ben canım isteyince giderim iskeleye, vapur da o saniyede gelmek zorunda!..’ demeyeceksin.
Ben aklıma geleni aklıma geldiği tarzda söylerim. Karşımdaki de değil duymak, değil dinlemek, anlattığımdan bile fazlasını anlamak zorunda!..’ demeyeceksin.
Keşke öyle olsaydı. Keşke haklı olsaydın ama maalesef değil…

Ağzını açıp ‘Şelaleden dökülen suyu’ içmeye çalışan bir tavşan gördün mü hiç?.. Ya da önüne çıkan ağaçları bile sürükleyen bir selden susuzluk gidermeye uğraşan bir ceylan gördün mü?..
Kaplanlar bile içebilmek için suyun durulmasını bekler;

Beyni olan her canlı gibi!
Hadi…

Sen şimdi ‘su olduğunu’ düşün ve kendini ‘su gibi’ hisset…

Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi faydalı…
Su gibi hayat kaynağı ve su gibi bitmez tükenmez olduğunu hatırla...
Ve yine su gibi ‘bir küçük bardağın içine’ sığdır ki kendini, girebilmeyi öğren insanların damarlarına.

Hayat ver…

Vazgeçilmez ol.

Mevlana Celaleddin Rumi

*

*

*

Günün sözü

Cesur olanların düşmanları çok olur...