21. yüzyılda güç mücadeleleri artık yalnızca askeri üstünlük üzerinden yürümüyor. Enerji, su, gıda, madenler, iklim politikaları ve çevresel teknolojiler yeni jeopolitik rekabet alanlarını oluşturuyor. Bu bağlamda:

Ekopolitik savaş, devletlerin ve büyük şirketlerin çevresel kaynaklar ve çevre politikaları üzerinden yürüttüğü rekabet biçimidir.

Bu rekabet,

Doğal kaynakların kontrolü,

Enerji bağımlılığının yönetilmesi,

Yeşil teknoloji üstünlüğü,

Küresel çevre standartlarının belirlenmesi,

İklim politikalarının diplomasi silahı hâline getirilmesi,

gibi alanlarda ülkelerin birbirlerine karşı kullandıkları üstünlük alanlarının yeni yapılanmaları olarak ortaya çıkmaktadır.

Jeopolitik savaş,jeoteknopolitik savaş ile beraber birbirlerini tamamlayan ekopolitik savaş dünyanın yeniden güç merkezleri oluşmasında ülkelerin birbirlerine karşı oluşturacakları yeni ittifaklık yapılarını ortaya çıkarmaktadır.

Ekopolitik Savaşın Biçimleri

a) Enerji Jeopolitiği

Enerji zenginliğine bugün sahip olan ülkelerin lojistik, güç, savunma,güvenlik,üretim,ekonomi,uluslararası etki,kültür,teknolojik üstünlük,psikolojik toplumsal üstünlük,çerçevesinde hedeflerini temin edecek olan gücü oluşturma,geliştirme ve bütünlük içinde kullanma yeteneklerini beraberinde getirmektedir.

Fosil yakıtlar hâlâ kritik değerdedir.Ancak yeni rekabet güneş, rüzgâr, lityum, nadir toprak elementleri gibi temiz enerji kaynaklarında yoğunlaşıyor.

b) Su Jeopolitiği

Su kıtlığı artıyor: Orta Doğu, Afrika, Orta Asya en riskli bölgeler.Nehir hatları (Fırat–Dicle, Nil, Mekong) stratejik baskı unsuru hâline geliyor.

c) Gıda Jeopolitiği

İklim değişikliği tarımı etkiledikçe, gıda arzı siyasi bir araç hâline gelmektedir. Tohum tekelleri ve tarım teknolojileri yeni güç unsurları olarak insan sağlığını yakından ilgilendiren en stratejik silah olarak yerini almaktadır.Ülkelerin sağlık sistemlerini gıda ile kontrol eden bir jeopolitik stratejileri bugün her alanda kullanma yetisine sahip olan ülkelerin gıda jeopolitiği ile etkin bir şekilde güç merkezi haline gelmelerine neden olmaktadır.

d) Yeşil Teknoloji Rekabeti

Günümüzde en etkin çekişme alanları yenilenebilir enerji teknolojilerinin üretim kullanabilme alanında güç mücadelesine sahne olmaktadır.

Batı ve Çin arasında batarya teknolojisi, elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji altyapısı üzerinden güç mücadelesi.

e) İklim Politikalarının Diplomatik Baskı Olarak Kullanılması

İklim politikaları ile ülkeler kendi geleceklerini planlamak zorunda kaldıkları günümüzde iklim teknolojileri ile nasıl bir etki alanı yarattıkları ile ilgili hiç bir açıklama yapmaktan sakınırken iklim teknolojilerinde yönlendirme ve kullanma stratejilerinide beraberinde birbirlerine karşı tehdit unsuru olarak kullanma teknolojilerini yönettiklerini ortaya koymaktadırlar.

Karbon sınır vergileri

Yeşil ticaret bariyerleri

“İklim güvenliği” adı altında kurulan askeri ve siyasi mekanizmalar ile saha da ve masa da varolma mücadelesi içindedirler.

3. Ekolojik Denge nasıl etkileniyor?

Ekopolitik savaş, genellikle doğal ekosistemleri daha fazla baskıya sokuyor,

Olumsuz etkiler

Kaynak talebinin artması

Teknolojik üretim kapasitesi için gerekli olan hammadde

Maden tahribatı,

Ormansızlaşma

Su savaşları,

Ekosistemler üzerinde baskı

Hızlı enerji dönüşümü kaynakları (lityum–kobalt madenciliğinin ekolojik maliyeti)

Gıda güvenliği rekabeti ile ortaya çıkan süreçler (monokültür, biyolojik çeşitlilik kaybı)

Olumlu etkiler (paradoksal biçimde)

Bazı ekopolitik rekabet türleri ekolojik dengeyi destekleyebilir:

Daha hızlı yenilenebilir enerji geçişi

Karbon azaltım hedeflerinin artması

Yeşil teknoloji yatırımlarının yaygınlaşması ile çevreci ekopolitik stratejiler ülkelerin gelecek planlamasında uzun süreli sağlıklı yaşamsal üstünlük kazanmalarını sağlama odaklı stratejilerin ortaya konması ile mümkün olacaktır.

Jeopolitik Güç Dengesi

Ekolojik Dengeyi Şekillendiren Ana Faktörler

1. Kaynak kıtlığı ve arz güvenliği

2. İklim krizinin şiddeti

3. Büyük güç rekabeti: ABD–Çin–AB ekseni

4. Küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillenişi

5. Sürdürülebilirlik söyleminin politik nüfuzu

Yeni jeopolitik düzende savaşın ham maddesi çevre, barışın şartı ekolojik denge, rekabetin aracı enerji ,su, gıdadır.

Ekopolitik savaş, küresel politikayı dönüştürürken, ekolojik dengeyi hem tehdit eden hem de korumaya zorlayan ikili bir rol oynamaktadır.