Altının bu yıl uluslararası piyasalarda yüzde 27 oranında değer kazanması, Merkez Bankası kasasındaki altınların değerini 21 milyar dolar artırdı.
Altın, ekonomik belirsizliklere karşı bir güvence olarak görülüyor. Merkez bankalarının kasasında külçe olarak tutulan altın rezervleri, kriz anlarında ödeme aracı olarak devreye girebiliyor. Türkiye, bu stratejik anlayışla 2017’den itibaren ABD, İngiltere ve İsviçre gibi ülkelerde bulunan altınlarını kademe kademe ülkeye getirmeye başladı.
766,7 TON ALTIN: 21 MİLYAR DOLARLIK KAZANÇ
2024 yılında altının global piyasalarda yüzde 27’lik değer artışı, Türkiye’nin Merkez Bankası rezervlerine 21 milyar dolarlık ek değer olarak yansıdı. Şu anda Merkez Bankası kasasında 766,7 ton altın bulunuyor. Bu altınların büyük bir bölümü, Albayrak döneminde uygulamaya konulan hamle sayesinde yurt dışından Türkiye’ye getirildi.
ABD'den İsviçre’ye: Yüzlerce Ton Altın Türkiye'ye Taşındı
2002 yılında Türkiye’nin 120 tonluk altın rezervinin yüzde 90’ı yurtdışında bulunuyordu. Ancak 2017 itibarıyla başlatılan program sayesinde:
ABD Merkez Bankası’nda (Fed) tutulan 28,7 ton altın sıfırlandı.
İsviçre’deki Uluslararası Ödemeler Bankası'nda bulunan 18,7 ton altın Türkiye’ye getirildi.
İngiltere ve diğer ülkelerdeki toplam 350 tonluk altın, Merkez Bankası’na teslim edildi.
TÜRKİYE'NİN ATTIĞI ADIM AVRUPA'YA ÖRNEK OLDU
Berat Albayrak dönemindeki bu adımlar, sadece Türkiye için değil, Avrupa ülkeleri için de örnek teşkil etti. Dünya Altın Konseyi verilerine göre, Almanya ve İtalya gibi büyük altın rezervine sahip ülkeler de son dönemde altınlarını ABD’den geri çekme yönünde adımlar atmaya başladı.
Avrupa Vergi Mükellefleri Birliği (TAE), Avrupa ülkelerine ABD’deki altın rezervlerini kendi ülkelerine çekme çağrısı yaparken, Hindistan 2024 yılında Londra’da sakladığı altınlarını geri aldı.
ALTIN, DOLARIN YERİNİ Mİ ALACAK?
Küresel finans sistemindeki değişimler ve yaptırım baskıları, birçok ülkenin merkez bankalarını dolara alternatif aramaya itti. Bu durum, altın rezervlerini artırma eğilimini de beraberinde getirdi. Türkiye’nin bu alanda attığı adımlar, hem ekonomik bağımsızlık hem de ulusal güvenlik açısından stratejik bir kazanım olarak öne çıkıyor.
SONUÇ: STRATEJİK REZERV YÖNETİMİ MEYVESİNİ VERDİ
Türkiye’nin altın rezervleri üzerine izlediği bu stratejik yol haritası, özellikle Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde atılan adımlarla şekillendi. 2024 itibarıyla yaşanan 21 milyar dolarlık artış, bu stratejinin doğru ve zamanında atılmış bir adım olduğunu gözler önüne serdi.
