OLUR…Allah hırsızında merhametlisini, vicdanlısını verin.

Şimdi yahu böyle dua mı olur diyeceksiniz. Haklısınız ilk bakışta bende olsam aynı tepkiyi verirdim ama sormak isterim.

Filmi çekilen, insanların gizli gizli hayranlık duyduğu Arsen Lüpen, din adamı mıdır?.

Mesela Robin Hood'u zevkle okur, filmini izler, senariste, oyuncuya, yönetmene ödüller verir alkış tutarız. Zenginden alıp yetim kızlara çeyiz parası veren, garipleri, öksüzleri, yetimleri koruyan Robin Hood melek midir?

 Ya haksızlığa isyan edip dağlara çıkan Ege’nin efelerine ne demeli…

Diyeceksiniz ki, hırsızlığın büyüğü, küçüğü olmaz. Ama bir gerçekte var. Her insanın içinde az çok bir Arsen Lüpen, Cingöz Recai, Robin Hood veya Atçalı Kel Mehmet vardır. Niyetim "suç sayılacak bir fiili övmek" başımı derde sokmak değil.

Ben sadece sesli düşünüp; fikir jimnastiği yapıyorum. Fiiliyata dökülmedikçe yasal yaptırımı  yok. Şehirde bir halk otobüsünde yaşlı birisine yer verilmemesine yüreğiniz rıza göstermiyorsa veya sokakta bir park köşesinde yatıp uyuyan kimsesizin karnını doyurup barınacak yer temiz ediyorsanız içinizde bir EFE yaşıyor demektir.

 Mesela; Hayvanlara eziyet eden birini görünce; "Ah!.. Genç olsaydım, ben ona haddini bildirirdim." dediğiniz zaman mutlaka olmuştur. Vicdan ve merhametin olduğu yürekte İyilik her zaman ön plandadır.

        ***

"Abi ya, bu milletvekilleri, 25 bin lira maaş alıyor ne yapıyorlar ki" diyenleri dinlerken, "ulan!..şeytan Rıdvan 2 milyon Euro'ya tv de lak lak yaparken, 25 binin lafı mı olur?" deyip, üzerine atlama isteği oluyorsa, vicdanınız var demektir. İnsanların işsizlikten intihar ettiği, pazardan ezik-çürük sebze topladığı, utana sıkıla fırına "askıda ekmek" sorduğu bir memlekette

Fatih Terim 550 bin lira maaş alıyorsa ve siz gözyaşlarınızı içinize akıtıyorsanız, O zaman, kesinlikle içinizde bir de efe barınıyor demektir.Görevi, bizim paralarımızla bize hizmet etmek, iyilik yapmak olan Kızılay'ın başkanı, bizden deprem için 10 lira talep ederken;.. 100 bin lira maaş alıyor ve sen de bunu kabul ediyorsan; bu bizim enayi yerine konmamız demektir. Burda efelik falan olmaz..

Allah ölümün bile hayırlısını versin derken aynı duayı hırsızlar içinde edebiliriz. Ayşe teyzenin ilaç, ekmek, kömür, parası olan dul maaşını çalan, camiden ayakkabı çalan hırsızla, zenginden alıp fukaraya veren, tabii ki ( bunu zenginin rızası dışında yapan) Demirci Mehmet Efe, bir tutulur mu?..Yasaya göre, emekli Ayşe teyzeyi soyan yankesici de, efe de suçlu.Hatta efe, ceza alma konusunda açık ara önde.

Yasalar maalesef, efeye de "hırsız" diyor.Adi hırsızı da, efeyi de üreten ayni toplum Hırsız ya da efe değilseniz tribündesiniz. Niyetimiz, suçu yüceltmek değil  ama, yasalara göre "hırsız" muamelesi görse de, ben helal süt emmiş olanı efeyi tutuyorum.

 Benimki: dilek ve temenniler bahsinden öte bir şey değil.