Bugün Gazeteniz ODAK’ın kuruluş yıldönümü.
30. yılı geride bırakıyoruz bugünkü sayımızla.
Dile kolay geliveriyor 30 yıl aslında...
Ama hiçte öyle değil elbette.
30 yıl içerisinde neler yaşamadık ki...
Bugün elinizde tuttuğunuz 8 bin 593. sayımıza ulaşana dek, neler neler gördük, nelerle karşılaştık, nelerle imtihan edildik...
Her günümüz, her haftamız, her ayımız ve her yılımız...
Hepsi ayrı ayrı anlatılabilecek olaylar ile dopdolu.
*
Tanıyanlar bilirler.
Ailemin mesleği sarraflık-kuyumculuk-saatçilik.
Dedem, Babam, ben ve kardeşlerim bu mesleği yaptık.
Ben ata mesleğime devam ederken, siyasete girmiştim.
İşte o siyasette benim Liderime ve Partime o günkü şartlarda çokta yer verilmiyordu.
Yerel ve ulusal basında Liderim ve Partim beklentimiz oranında, hak ettiğimiz oranda yer bulamıyordu.
Beni medyaya iten nedenlerin en başında bu gelmekteydi.
İşte o tarihten itibaren tam 30 yıl geçmiş.
Pişman mıyım?
Pişmanlık değil de, üzüntü diyeyim.
O’da tek bir konudan dolayı...
Aileme yeterince vakit ayıramamak.
Bunun dışında en ufak bir üzüntüm olmadı Allaha şükür.
*
Gazetecilik zevkli bir meslek.
Hele ki işinizi severek yapıyorsanız...
Değmeyin keyfine.
Bir o kadar da riskli aslında.
Seveniniz kadar, işine gelmeyenler sayısında da sevmeyeniniz var tabii ki.
Ama...
Aldığınız bir ‘Allah razı olsun’ sözü her şeye değiyor.
*
Gazetecilik güzel bir meslek.
Rahmetli Turgut Özal haricinde, O’ndan sonraki tüm Başbakanlar ve Cumhurbaşkanları ile hem birebir, hem de heyetler halinde görüştüm.
Hepsi ile röportajlar, bazılarıyla da televizyonda programlar yaptım.
Bu özel imkanlar, elbette Gazetecilik mesleğim sayesinde olabildi.
Bugün övünerek söyleyebilirim ki, hiç bir Başbakandan, hiç bir Cumhurbaşkanından şahsım veya ailem ile ilgili en ufak bir talebim olmadı.
Ama...
İlimiz ile ilgili Hem Ankara’da, hem Afyonkarahisar’da o kadar çok konuyu gündeme getirdim ki...
Bunların hepsi de İlimiz ve hemşerilerimiz içindi.
Taleplerim, dile getirdiğim konuların çoğunluğunu da başardık şükür.
Bitmedi elbette...
Gücümüz ve nefesimiz yettiğince de İlimiz ve hemşerilerimiz için elimizden geleni yapacağız.
*
Mesleğe başladığımdan itibaren pek çok Vali ve Belediye Başkanımızla tanıştık, çalıştık.
Hiç birisinden şahsım ve ailem adına en ufak bir talebim olmamıştır şükür.
Olmadığı için kalemim rahatça yazabiliyor.
Allah’ta haksız bir şeyi nasip etmesin bundan sonrada.
*
Gazetecilik çok güzel ve zevkli demiştim.
Öyle gerçekten.
Ama bir o kadar da zor olduğunu vurgulamıştım.
Yazıp çizdikleriniz bazılarının işine gelmez. Zaman zaman ya reklam aldığınız firmaları etkilemeye çalışırlar, ya da farklı yollardan uğraşırlar.
Ama hepsi de bugüne kadar umurumuzda olmadı.
Neden olmadı bilir misiniz?
Allah’a şükür öylesine yürekli kardeşlerim ve dostlarım var ki yanımda.
Ve aldığıma inandığım pek çok hayr duası.
Binlerce kez şükrediyorum böyle bir ailem ve dostlarım ile sevenlerim olduğu için.
*
Sözü çok uzattım biliyorum.
30 yılı geride bırakırken, Gazetemizin kuruluşundan itibaren emeği olan kardeşlerim Hayrettin – Rabia - Nadir ve Gürani Güzbey ile eşim Semra Güzbey, evlatlarım Işılay Merve, Nurettin Alpay, Selenay Rabia ve Gülenay Ceylin ile ailemin tüm fertlerine, ilk anlardan itibaren ekimizde yer alan Süreyya ve Ahmet Işık, Gökhan Kocaaslan ile İsmail Sagun başta olmak üzere tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Ve en büyük teşekkür siz Değerli Okurlarımıza.
Allah hepinizden razı olsun...
ODAK’ı hep birlikte bugünlere getirdik ve ODAK OKUNAN GAZETEDİR, ODAK YAZDIYSA DOĞRUDUR dedirtebildik.