29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin taçlandığı gündür.

Böylesine önemli bir günde Cumhuriyetin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamak herkes için önemli bir husustur.

***

Cumhuriyet, halkın egemenliğine, yani halkın özyönetimine dayanan bir yönetim şeklidir!

Halkın, padişahın kararı veya şeyhülislamın fetvası ne olursa olsun, seçilmiş temsilcileri aracılığıyla haklarını kullandığı bir cumhuriyette, halkın seçme ve seçilme hakkı vardır ve bu haklar, Anayasa tarafından güvence altına alınmıştır.

Yargı yetkisi tamamen bağımsız mahkemeler aracılığıyla kullanılır.

CUMHURİYET KANLA, GÖZYAŞIYLA KAZANILAN BİR İSTİKLAL SAVAŞIDIR!

Dahi komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün halkıyla birlikte kazandığı askeri bir zaferdir.

Tarihi tersine çeviren, toplumu sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan geliştiren kişidir.

Bugün İran'da taşlanarak öldürülen, Afganistan'da öldürülen kadınları gördükçe onların kıymetini daha iyi anlıyoruz.

CUMHURİYET KADINLARIN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR!

Erkeklere, mal gibi alınıp satılan isimsiz, eğitimsiz, işsiz kadınlara eşit haklar veren odur. Cumhuriyet, insanların seçimlerde oy kullanma ve göreve aday olma hakkını güvence altına alan şeydir.

*

*

HER FIRSATTA AKLA VE BİLİME VURGU YAPARDI!

Mustafa Kemal Atatürk 29 Ekim 1923'te Cumhuriyeti ilan ettiğinde Türkiye-Osmanlı’nın modernleşmesine rağmen hala dini ve tarımsal altyapıya sahipti.

Kadınların en temel haklarından mahrum bırakıldığı, okuma yazma oranının yüzde on bile olmadığı, sanayileşmenin henüz gerçekleşmediği zamanda Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'ni akıl ve bilimle şekillendirmek istiyordu.

1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk “Dünyadaki her şey için; maddiyatın, maneviyatın, hayatın ve başarının en doğru rehberi bilimdir. "İlmin ve fennin dışında hidayet aramak, gaflet, cehalet ve sapıklıktır" demişti.

1933 yılında kuruluşunun 10'uncu yılında yaptığı konuşmada kamuoyuna şöyle seslendi: “Türk milletinin yürümekte olduğu ilerleme ve medeniyet yolunda elinde ve kafasında tuttuğu meşale müspet ilimdir.”

Toplumun akıl ve bilimle şekillenmesi, devletin çağdaşlaşması için Cumhuriyetin laikleşmesi gerekiyordu. Çünkü akıl, mantık ve çağın gerekleri laik Cumhuriyeti zorunlu hale getirmiştir.

Türk milletinin tarih yolculuğundaki varoluş mücadelesi Cumhuriyetin ilanı ile taçlanmıştır.

Bağımsızlık düşüncesi ile inşa edilen Türkiye Cumhuriyeti, istiklal mücadelemizi zafere ulaştıran birlik ve beraberlik ruhunun büyük eseridir.

*

Cumhuriyeti özümsemeliyiz, Cumhuriyetimizi savunmalıyız, Cumhuriyetimizi geliştirmeliyiz…

*

Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kahraman silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yaşı kutlu olsun; şan ve şerefle yaşayacaktır!

Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Cumhuriyet!

Yaşatacağız, yaşatacağız!

Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı kutlu olsun; Şan ve şerefle yaşayacaktır!

Yaşasın Cumhuriyet!

Yaşatacağız, yaşatacağız!