AKÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü ile Güneş ve Rüzgâr Enerjisi Uygulama Araştırma Merkezi tarafından çevrim içi olarak düzenlenen 7. Yenilenebilir Enerji Sistemleri Okulu’nun açış programına AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yılmaz Yalçın, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Yıldız ve Elektrik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatih Onur Hocaoğlu katıldı.Etkinliğin açış konuşmasını yapan 7. Yenilenebilir Enerji Sistemleri Okulu Düzenleme Kurulu Başkanı ve AKÜ Mühendislik Fakültesi Elektrik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatih Onur Hocaoğlu, Yenilenebilir Enerji Sistemleri Okulu etkinliğinin aynı yıl içerisinde ilk defa ikincisini yaptıklarını söyledi. Etkinliğe bu yıl ilk defa diğer etkinliklerimizde ders vermemiş, aralarında TÜBA ödüllü akademisyenlerin de yer aldığı, 3 farklı üniversiteden alanında uzman 3 farklı akademisyenin katıldığını belirten Hocaoğlu, etkinlik içeriğinin zenginleşerek güncellendiğini ifade etti.

ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR

AKÜ Mühendislik Fakültesi Elektrik Mühendisliği ile Güneş ve Rüzgâr Enerjisi Uygulama Araştırma Merkezi çalışmalarından da bahseden Hocaoğlu, “Afyon Kocatepe Üniversitesi olarak başta rüzgâr ve güneş enerjisi olmak üzere çeşitli enerji kaynakları ve teknoloji alanında çalışmalarımız devam ediyor. Bu teknolojilerin yanı sıra enerjinin genel anlamda üretilmesi, iletilmesi, dağıtılması ve güvenirliliği gibi konularla birlikte yenilikçi birtakım enerji sistemleri tasarımı ve optimizasyonu konularında da faaliyet gösteriyoruz. Bu kapsamda bölümümüzde 7 öğretim üyemiz var. 1’i doktoralı 2 öğretim görevlimiz var. Faaliyetlerimiz kapsamında birçok üniversite ile ortak çalışmalarımız gerçekleşiyor. Bu araştırma faaliyetlerimizin yanı sıra Yenilenebilir Enerji Okulu gibi etkinliklerimizle özellikle eğitim alanında topluma faydalı hizmetler vermeye devam ediyoruz” diye konuştu.

PAYI YÜZDE 50’Yİ GEÇTİ

Yenilenebilir enerji kaynaklarının dünyada olduğu gibi Türkiye’de de üzerinde en çok çalışılan konulardan biri olduğunu söyleyen Fatih Onur Hocaoğlu, yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili şunları aktardı:“Yenilenebilir enerji kaynakları, tüm enerji kaynakları içerisinde girdi maliyetleri olmayan çevre dostu kaynaklardır. Özellikle ülkemizde yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeli oldukça iyi durumda ve çok çeşitli nitelikte. Bununla birlikte verilen birtakım teşvikler, gerçekleştirilen araştırma faaliyetleri yenilenebilir enerji sistemlerinin toplam enerji sistemleri içerisinde önemini gittikçe artırdı. 2011-2019 yılları arasında her yıl ortalama yaklaşık 4,5 gigawatt (GW) civarı net kurulu güç devreye alınırken bu kurulu gücün yaklaşık 3 GW’ı yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. 2020 yılı son çeyreğine baktığımızda ise Türkiye’nin yaklaşık kurulu gücü 95 GW olarak karşımıza çıkıyor. Yani 2015 yılında yüzde 33 seviyelerinde olan yenilenebilir enerji kaynaklarında elektrik üreten santrallerin toplam kurulu güçteki payı 2019 yılında yüzde 49,1 seviyesine yükselmiş durumda ve bununla birlikte 45 GW’a ulaşmış durumda. Yenilenebilir enerji tesislerinin yaklaşık yüzde 64 civarını hidroelektrik santraller, yüzde 17’sini rüzgar santralleri ve yüzde 13 civarında güneş enerji santralleri oluşturuyor. 2020 yılının ilk 9 aylık verilerine baktığımızda yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üreten santrallerin toplam kurulu güçteki payının yüzde 50’yi geçtiğini görüyoruz” dedi.

ENERJİYE TALEP ARTIYOR 

Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Yıldız ise konuşmasında enerjinin gündelik hayatta çok önemli bir yer tuttuğunu söyledi. Gündelik hayatta enerji olmadan hiçbir şey yapılmadığını ifade eden Yıldız, “Her türlü teknolojik aletlerin çalışması için enerjiye ihtiyaç duyuyoruz. Sanayi, teknoloji geliştikçe enerjiye olan talep de her gün artıyor. Bu talebin artması dışa bağlı kalmadan yerli kaynaklardan, çevreye zarar vermeden enerji arayışına itiyor. Bu enerji arayışı tüm ülkelerde gerçekleşiyor” diye konuştu.

POTANSİYEL ÇOK YÜKSEK

Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynakları açısından potansiyelinin çok yüksek olduğunu belirten Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti:“Ben jeoloji mühendisiyim, yenilenebilir enerji kaynaklarından olan jeotermal enerjiyi araştırıyoruz. Ülkemizin potansiyelinin yüksek olması bizi araştırma açısından motive ediyor, diğer taraftan çevreye zarar vermiyor. Ekonomik olarak üretiliyor. Tabi bu nedenlerden dolayı ülkemizin enerjisini karşılaması açısından yenilenebilir enerjiye olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Yatırımlarda paralel olarak rakamlara yansıyor. Enerji üretiminde yenilenebilir enerji payının artışında ülkemizin potansiyelinin yüksek oluşu, teknolojik gelişmelerin yanı sıra araştırma faaliyetleri de çok önemli.  Bir konu ile ilgili bilgi sahibi değilseniz ve araştırmıyorsanız potansiyeli istediği kadar yüksek olsun onu insanlığın hizmetine sunma noktasında sıkıntılar yaşarsınız. Yenilenebilir enerji kaynaklarında araştırma ve eğitim öğretim kısmı daha ön plana çıkıyor”

AFYON’UN İMKANLARI ÇOK İYİ

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yılmaz Yalçın ise Afyonkarahisar’ın yenilenebilir enerji kaynakları konusunda imkanlarının çok iyi olduğunu söyledi. Yalçın, “Afyonkarahisar’daki jeotermal kaynaklarının hepiniz farkındasınızdır. Bununla ilgili önemli çalışmalar var. Üniversitemiz dahil şehrin birçok kısmı jeotermal kaynakla ısıtılıyor. Onun haricinde seralar var. Tarım alanlarında kullanılıyor. Termal otellerimiz var. Sağlık turizmi açısından da çok önemli. Bunun haricinde güneş enerjisi tarlaları, rüzgar tribünü yaygın. Afyonkarahisar olarak bu konuda 6. sıradayız. Bunlar hep sevindirici gelişmeler. Bütün evsel atıklar toplanıp burada enerji üretiliyor. Hakikaten Afyonkarahisar bu açıdan önemli bir il” dedi.7. Yenilenebilir Enerji Sistemleri Okulunda 20 öğretim üyesi tarafından farklı konularda katılımcılara dersler aktarılacak. Araştırma görevlileri, doktora, yüksek lisans ve lisans öğrencileri arasında belirlenen 70 katılımcının yer aldığı 7. Yenilenebilir Enerji Sistemleri Okulu, 19 Haziran 2021 tarihinde sona erecek. >>ODAK HABER MERKEZİ

 

Editör: TE Bilisim