1879 yılında Kastamonu’da dünyaya gelen Reşat Bey, Harp Okulu mezunu bir Osmanlı subayıydı. Balkan Savaşları, 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda görev alan başarılı komutan, disiplinli yapısı ve vatan sevgisiyle öne çıktı. Büyük Taarruz öncesinde kendisine 57. Tümen Komutanlığı görevi verildi.
VERİLEN SÖZE BAĞLILIĞIN BEDELİ: İNTİHAR
26 Ağustos 1922’de, Büyük Taarruz’un ikinci gününde Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Albay Reşat Çiğiltepe’ye Sinanpaşa Ovası ile Dumlupınar arasındaki yolları tutan stratejik Çiğiltepe’yi alması emrini verdi. Reşat Bey, “Yarım saat içinde tepeyi alacağım” diyerek söz verdi.
Ancak Yunan Başkomutanı Trikopis, en güçlü birliklerini bu tepeye yığmış, tahkimatı da tamamlamıştı. Şiddetli çarpışmalara rağmen tepeyi verilen sürede alamayan Albay Reşat Bey, “Verdiğim sözü tutamadım” diyerek tabancasıyla yaşamına son verdi.
Onun bu onurlu davranışının ardından, sadece 45 dakika sonra, Türk askerleri Çiğiltepe’yi düşmandan temizleyerek savaşın seyrini değiştirdi.
AFYONKARAHİSAR İÇİN MANEVİ BİR MİRAS
Reşat Çiğiltepe’nin fedakârlığı, sadece bir askeri zafer değil; söze sadakatin, şerefin ve vatan aşkının sembolü olarak hafızalara kazındı. Afyonkarahisar’ın Sinanpaşa ilçesi sınırlarında bulunan Çiğiltepe, bugün milli mücadelenin ve Büyük Zafer’in en kutsal hatıralarından biri olarak kabul ediliyor.
Çiğiltepe, Afyonkarahisar şehir merkezine yaklaşık 45 kilometre uzaklıkta, Sandıklı–Afyonkarahisar karayolunun 10 kilometre iç kısmında yer alıyor.