Borçlar içinde yaşayan Aydınlanma Çağı düşünürü Diderot’un hayatı, Rus İmparatoriçesi Katerina’nın cömertliğiyle değişti. Katerina, Diderot’nun kütüphanesini satın alarak ona 25 yıllık maaşını peşin verdi. Üstelik kütüphaneyi tekrar kendisine hediye etti. Borçlarından kurtulan filozof, yeni kazandığı refahla huzur bulduğunu düşünüyordu… ta ki bir sabahlık meselesine kadar.

SABAHLIKLA BAŞLAYAN DEĞİŞİM

Bir gün Diderot’a, kadife bir sabahlık hediye edilir. Ancak bu yeni ve şık sabahlık, çalışma odasındaki eski masa ile uyumsuz görünür. Bu “uyumsuzluk” fikri, Diderot’nun zihninde bir kıvılcım yakar. Önce masayı yeniler, ardından halıyı, sonra koltukları, dolapları… ve nihayet tüm ev eşyalarını baştan aşağı değiştirir.

Sonuç: Yeni sabahlık, Diderot’nun tüm yaşam alanını dönüştürmesine yol açar. Ve filozof bu zincirleme değişimin ardından fark eder ki; eskiden eşyalarının efendisiyken, artık yeni eşyalarının kölesi olmuştur.

Afyon’da FETÖ’den aranan şahsı polis yakaladı
Afyon’da FETÖ’den aranan şahsı polis yakaladı
İçeriği Görüntüle

TÜKETİM ÇILGINLIĞININ PSİKOLOJİSİ

Diderot’un bu deneyimi üzerine yazdığı “Eski Sabahlığım İçin Pişmanlık” adlı makalesi, psikoloji ve sosyoloji dünyasında yankı bulur. Her yeni satın alma kararının, bir başka ihtiyacı tetikleyerek tüketim döngüsüne neden olması, literatüre “Diderot Etkisi” olarak geçer.

Bugün sosyal medyada görüp beğendiğimiz bir obje, evimizdeki onlarca eşyayı değiştirme arzusunu doğurabiliyor. Tıpkı Diderot gibi, biz de bazen bir sabahlıkla başlar, sonunda kendimizi yeni bir yaşam tarzının borçları içinde bulabiliriz.

Kaynak: SAFİYE KALENDER