“DİVAN KRİZİ, İDDİALAR, ALKIŞLAR “BURCU KÖKSAL EZBER BOZDU”
Uzun zamandır kalemimi elime alamamış, gündemin tozlu rüzgarı içinde kelimelerimi bir köşeye bırakmıştım. Bugün kendi kendime dedim ki, “Şeytanın bacağını kırayım, yeniden yazılarım ile okuyucularımın karşısına çıkayım.”
Madem öyle, ilk yazım da geçtiğimiz hafta sonunun en çok konuşulan siyasi sahnesi, Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar İl Kongresi olsun.
KONGRE SALONU DOLDU TAŞTI
CHP Afyonkarahisar İl Başkanlığı’nın 39’uncu Olağan İl Kongresi, Wyndham Otel’de geniş bir katılımla tamamlandı. İlgi yüksek, heyecan doruktaydı. Üç adayın yarıştığı kongrede, siyasi atmosfer kadar kulisler de bir hayli hareketliydi.
Mevcut İl Başkanı Faruk Duha Erhan, yeniden seçilmek için sahadaydı. Diğer adaylardan biri olan Ömer Akyıldız, bazı çevrelerce “denge unsuru” olarak görülürken, yarışın asıl rengi ise Belediye Başkanı Burcu Köksal’ın desteklediği Hasan Karadeniz üzerinden şekilleniyordu. Ancak Erhan’ın PM Üyesi Yalçın Görgöz desteğini arkasına aldığını sanıyordu ancak olmadı.
TARTIŞMALI BİR DİVAN BAŞKANLIĞI
Kongrenin en dikkat çeken başlıklarından biri, Divan Başkanlığı’na seçilen Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım oldu.
Siyasi tecrübesiyle tanınan Yalım, üç dönem milletvekilliği yapmış bir isim. Ancak tecrübesini, basına karşı uyguladığı “yasak”la gölgeledi desek yanlış olmaz.
Zira kongre, sabah 10.00’da başlamıştı. Basın mensupları erkenden salona girmiş, yerlerini almıştı. Ancak Yalım, açılışın ardından bir anda kongreyi basına kapattı. Evet, yanlış duymadınız… Basını dışarı çıkardı.
Bu karar, hem yerel hem ulusal basın açısından şaşkınlık yarattı. Çünkü CHP’nin bugüne kadarki hiçbir kongresinde böyle bir uygulama görülmemişti. Anlaşılan Yalım, Afyonkarahisar basınının böyle bir tepkisel tavır göstereceğini hesaba katmamıştı.
Uşak’ta da benzer bir uygulama yaptığı söyleniyor. Orada kimse sesini çıkaramamış olabilir ama Afyonkarahisar basını öyle kolay yutacak cinsten değildir. Nitekim salonun dışındaki homurtular, siyasetin iç dinamiklerine dair çok şey anlatıyordu.
BURCU KÖKSAL KÜRSÜDE
Basın dışarı çıkarılmış olsa da gözler bir kişideydi: Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal.
Haftalardır sosyal medya ve kulislerde dolaşan söylentiler, Köksal’ın AK Parti’ye geçeceği iddialarıyla iyice alevlenmişti. Kimileri “kongrede istifa edecek” diyordu, kimileri “parti içinde kriz çıkaracak” diyordu.
Ama o çıktı, kürsüye yürüdü ve tüm iddiaları yerle bir eden bir konuşma yaptı.
“KÖKÜNE KADAR CHP’LİYİM”
Burcu Köksal, kürsüdeki duruşuyla, ses tonuyla, hitabetiyle salona adeta elektrik verdi.
Sözleri netti, kararlıydı, hatta meydan okuyordu:
“Ben kökten Cumhuriyet Halk Partiliyim. Siz Çöl Ovası’nı navigasyonla bilirsiniz, ben gözüm kapalı bilirim. Ben partimin emrindeyim, ben CHP’liyim.”
Köksal, partisi içindeki bazı isimlerin kendisine kumpas kurduğunu, iftira attığını, destek vermediğini açıkça söyledi. İl başkanına yönelik eleştirileri, delegeler arasında sessizlik kadar alkış da yarattı.
“Bana iftira atan, kumpas kuranlarla aynı yolda yürüyemem. Ve buna sessiz kalanlarla da yan yana yürüyemem.”
Konuşmasının en vurucu cümlesi belki de şu oldu:
“Ben CHP’nin belediye başkanıyım. Yıllarca bu partinin bir oyunu artırmak için gece gündüz çalıştım. 74 yıl sonra Afyon’u alan ilk kadın başkan olarak bu onuru ömrümün sonuna kadar taşıyacağım.”
Kongre salonu o an ayakta alkışladı. Çünkü Köksal, sadece bir siyasetçi olarak değil, partisine gönül vermiş bir nefer olarak konuşuyordu.
“LİSTELER ANKARA’DAN DEĞİL, ÜYEDEN ÇIKACAK”
Köksal, sadece savunmada kalmadı; partinin geleceğine dair net mesajlar da verdi. “Afyon’un milletvekillerini artık Ankara değil, bu memleketin onurlu üyeleri belirleyecek” diyerek örgüt tabanına seslendi. Bu cümle, salonda yankılandı. Çünkü partinin uzun süredir tartışılan merkezi aday belirleme sistemine bir gönderme niteliğindeydi.
CHP KONGRESİ SIRADAN BİR KONGRE DEĞİLDİ
Afyonkarahisar’daki CHP kongresi, klasik bir genel kurul olmaktan çıktı; parti içi hesaplaşmanın, örgütsel yenilenme tartışmasının ve liderlik vurgusunun iç içe geçtiği bir sahneye dönüştü.
Basına kapatılan ancak basının sadece Burcu Başkanın hem konuşması hem de kayıtlara tarihe geçti:
“Ben ömrümün sonuna kadar bir çift mavi gözün ışığında ilerleyeceğim.”
Bu cümle, yalnızca bir vefa göstergesi değil, aynı zamanda bir siyasi manifesto gibiydi.
Afyonkarahisar siyaseti, bu kongreden sonra artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını çok iyi biliyor.