Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle Sağlık Bakan Yardımcılığına atanan Prof. Dr. Nurullah Okumuş’tan boşalan Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Adem Aslan atandı.
Hayırlı uğurlu olsun...
Adem Aslan’ı tanırım ve severim.
1971 doğumlu.
Hayatında en çok yaşadığı yer Afyonkarahisar.
Tıpkı Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Karakaş gibi.
Her ikisi de Afyon sevdalısı.
Şimdi her iki rektörümüze de başarılar diliyorum.
Bugüne kadar yaptıkları hizmetler ve bundan sonra yapacakları hizmetler Afyonkarahisar için önemliydi, bundan sonra da önemli olacak.
*
*
*
Cumartesi sabahı hastanedeydi...
Önceki hafta sonu, 6 Eylül 2025 tarihli resmi gazetede yayınlandı Adem Aslan Hocamızın AFSÜ Rektörlüğüne dair atama kararı.
Karar cumayı cumartesiye bağlayan gece yayınlandı, Cumartesi sabahı Adem Hoca ve kafasında planladığı A Takımından bazı isimler Üniversite Hastanelerinde buluştular.
İlk iş...
Temizlik.
Temizlik derken, kadrolarda temizlikten bahsetmiyorum.
Hastanelerin temizliği konu.
Adem Aslan ve birkaç isim birlikte gezdiler tüm hastaneleri.
Görmedikleri yer kalmadı.
Zaten biliyorlardı aslında tüm hastanelerin her yerini.
Ama bu defa bir farklı gözle ve bu kez ‘tam yetkili’ olarak gezdi, dolaştı, inceledi Adem Hoca.
Temizlik konusunu birinci sıraya koydu.
Hedefi tüm hastaneleri pırıl pırıl hale getirmekti.
*
Cumartesi günü A Takımını oluşturdu...
Orada bulunan A Takımından birkaç kişiyle birlikte daha sonra hastaneden ayrıldı Adem Aslan.
Arkadaşlarıyla bir değerlendirme toplantısı yaptı.
Pazar günü de değerlendirme ve istişareler ile geçti.
Pazartesi günü Ankara’da olması istenmişti.
Sabah erken yola çıktı.
YÖK’te ve bazı önemli kişilerle görüşmelerde bulundu.
*
Afyon’a geldiğinde kafasındaki A Takımı da netleşmişti.
Hızlıca hepsini teker teker yürürlüğe koydu.
Prof. Dr. Adem Aslan’ı tanıyanlar bilirler.
Hızlı hareket eder.
Bir konuda karar verdiğinde o işi sürüncemede bırakmaz.
Yapar geçer...
*
5 maddede Adem Hoca...
Geçtiğimiz hafta Perşembe günü öğlen saatlerinde Ankara’da olacaktım.
Randevular bir gün önceden verilmişti.
Üst düzey atamalarda, atanan kişi kendisinden makam olarak daha yukarıda olan kişileri ziyaret eder.
AFSÜ Rektörü olarak ta Prof. Dr. Adem Aslan çarşamba günü akşama yakın bir saatte Cumhuriyet Başsavcımız Mehmet Patlak’ı makamında ziyaret etmişti.
Ziyaretten çıkışında aradı Adem Hoca.
A Takımına yönelik atamaları ile ilgili konuştuk.
Bazılarının henüz netleşmediğini, imzaladıktan sonra haber vereceğini söyledi, sonra da ekledi; ‘Yarın sabah ki basın toplantısına bekliyorum mutlaka.’
Perşembe sabah erken Ankara’ya gideceğimi söyledim ve randevularımdan bazılarını söyledim kendisine.
‘Biraz geç çıkıver, bekliyorum’ dedi.
Perşembe sabah ki bazı randevularımın saatlerini değiştirdim ve Hocamızın basın toplantısına katıldım.
Adem Hoca A Takımı ile basının karşısına çıkmıştı.
Kalabalık bir basın mensubu da katılmıştı toplantıya.
Önündeki notlara çokta ihtiyaç duymadan, net ve akıcı bir anlatımla söylemek istediklerini aktardı bizlere.
Basın toplantısında Adem Aslan’ı değerlendir deseniz;
- Konularına hakim
- Sorunları ve çözümleri biliyor
- Vefalı
- Hassas
- Anında çözümcü, hızlı
*
*
*
Küçük bir eleştiri...
Peki...
Eleştirdiğin noktalar var mıydı? derseniz...
Vardı.
Neler mi?
Sıkılmazsanız anlatayım...
Öncelikle bir konu çok gündeme getirildi.
Basın mensubu arkadaşlarımız ya Adem Hocayı tam dinlemediler, ya da başka bir nedenden olsa gerek, sürekli olarak ‘temizlik’ konusunu sordukça sordular.
Hoca ‘Eylül sonuna kadar sabredin’ demesine rağmen, konu nedense hep döndü dolaştı aynı konuya geldi.
Bu temizlik konusu bu kadar gündeme getirildiğine göre bende düşündüm.
Adem Hoca bu konuyu bu kadar kısa sürede nasıl çözecekti?
Çünkü demişti ki o esnada;
‘İlave kadro verilmese de, mevcutla da olsa biz bu hastaneleri temiz tutacağız.’
Yani 15 gün sonra AFSÜ Hastaneleri pırıl pırıl olacak.
İlave temizlik kadrosu verilmese de...
Hocanın A Takımına baktım.
Tanıdığımız, bildiğimiz isimler.
Dışarıdan tılsımlı bir değnekte değmeyecekti yani...
Sonra notlarımı kontrol ettim.
AFSÜ Rektörlüğüne atanan Adem Aslan.
12 yıldır Rektör Yardımcısı idi.
Sağlık İşlerinden sorumluydu.
Yani Hastanelerden.
Şimdi Rektör Yardımcısı olan Ahmet Ali Tuncer.
Başhekimdi.
Yani hastanelerin baş sorumlularından birisi de o idi.
Aydın Balcı.
Şimdi Başhekim oldu.
Daha önce Başhekim Yardımcısı idi.
Temizlikte sorumlu birim sorumlusu önceden Hüseyin Atabek idi.
Şimdi Başhemşire oldu.
Temizlikten sorumlu olan bir başka isim daha vardı.
Serkan Gökaslan.
Başhekim yardımcısı idi.
Yine aynı göreve devam.
Yani...
Hastaneler daha önceden temiz değildi, amenna...
Yukarıda saydığım kadro bu işlerden sorumluydu.
Şimdi ise hepsi birden makamlarında daha yükseldiler veya aynı makamdalar.
Hepsi yetkili ve etkili idiler.
Eğer yeni temizlik kadrosuna da ihtiyaç duymadan iki haftada tüm hastaneler pırıl pırıl hale, yine bu yetkililer ile getirilecek ise...
O zaman akla şu soru gelmekte;
Ya bu etkili ve yetkili makamdakiler işi iyi bilmiyorlardı.
Ya tamamen el birliği ile işi savsakladılar.
Ya da hastanenin tüm temizliğini önceki Rektör Nurullah Hoca alsın eline süpürgeyi faraşı kendisi yapsın diye seyrettiler.
Şimdi birileri çıkıp ta ‘at sahibine göre kişner’ ata sözümüzü söyleyecek olur ise...
Onlara denilecek tek söz var;
‘Rektör Yardımcısından Başhekime, Başhekim yardımcısından temizlikten sorumlu birim amirine kadar hepsi, bostan korkuluğu muydu arkadaş’ derim.
Neyse...
Kapatalım bu konuyu burada.
İş yapmak isteyenin elini kimsenin tutmadığını bilmekteyiz.
Bugüne kadar kim neden bu konuda görevini yapmadıysa O’nu kendi vicdanıyla baş başa bırakalım.
Adem Hocanın dediği gibi ‘Temiz bir sayfa açalım.’
*
*
*
Üstüne basa basa temiz sayfa...
Bu temiz sayfa açma konusuna da değinmek gerek.
Birazcık...
Adem Hoca yanılmıyorsam bu toplantı sırasında en az yirmi kez ‘temiz sayfa’ dedi durdu.
Temiz sayfa açmak genelde, kirli-kötü-olumsuz durumlardan sonra söylenilen ve önümüze bakalım anlamına da gelecek bir söz aslında.
‘Yapmayın Hocam, AFSÜ’nün kuruluşundan itibaren, hatta Nurullah Hoca’dan önce siz vardınız en önemli etkin ve yetkin Makamlarda.
AFSÜ hepinizin sayesinde bu kadar kısa süre içerisinde nereden nerelere geldi, bunu hep beraber görüyoruz ve takdir ediyoruz. Gerçekten AFSÜ kendi alanında lider konuma geldi. Her yerde ufak tefek aksaklıklar olabilir. Bırakın bu temiz sayfa lafını’ demek geldi içimden o anda ama, toplantı daha uzun sürsün istemedim.
*
Bence ne demeliydi?
Adem Aslan Hocamız nazik bir kişi.
Beyefendi.
Tartışmaktan hoşlanan biri değil.
Belki de bu özelliğinden dolayı geçmişle ilgili bazı aksaklıklara, belki de o dönemlerde kendisi de o aksaklıkların giderilmesini sağlayacak makamda olmasından dolayı geçmişe yönelik tüm olumsuzlukları bir cümle ile kapatıp, önümüze bakalım demek istemiş olabilir.
Bana göre Hocamız bu basın toplantısında bizlere şunları söylemeliydi.
Ki bazılarını da zaten söyledi.
Ama keşke o vefalı sözlerini söylerken iki de bir temiz sayfa falan demeden, gelecek vizyonundan bahsetseydi;
- Arkadaşlar ben bu Üniversite daha kurulmadan öncesinden itibaren AKÜ’de Tıp Fakültesindeydim.
- Yıllarca idarecilik yaptım.
- Tüm Rektörlerle çalıştım.
- Rektörlerimizin hepsinin katkısı vardır.
- Biz AFSÜ’de yeni dönemde bayrağı aldığımız noktadan daha yukarıya çıkaracağız.
- Bizden sonraki dönemlere, aldığımız noktadan daha iyi bir seviyede bırakacağımızı bilin.
- Bilimsel çalışmalarda şunları şunları yapacağız.
- Öğrenci sayımızı şu kadar artıracağız deseydi...
Neyse...
O toplantı bitti.
Umarım temiz sayfa söylemi de o toplantıda son kez söylenmiştir.
Çünkü geçmişten ders çıkararak şimdi beyaz sayfa açıyoruz demek;
Önceden hiç tasvip etmediğimiz şeyler oldu. AFSÜ iyi yönetilmedi. Enkaz devraldık anlamına da çekilebilir.
O zaman denir ki...
Sizler en etkin ve yetkin yerdeydiniz. Madem ki içinize sinmedi. Neden o koltuklarda oturdunuz? Neden gereğini yapmadınız? Ya da önceki Rektöre hangi projeleri götürdünüz de hayır dedi? gibi sorular gelebilir insanların aklına.
O nedenle bundan sonra beyaz sayfa, temiz sayfa gibi söylemler yerine yeni şeyler söylemek lazım.
Gelecek dönemden bahsetmek lazım.
Dün dünde kaldı...
*
*
*
Hoca ameliyatlara devam edecek mi?
Gelelim Adem Aslan Hocamızın basın toplantısında aldığım notlardan bazılarına.
Yirmi yıldır Üniversitede olduğunu vurguladı Adem Hoca.
Yirmi yıldır işine odaklandığının altını çizdi.
Gerçekten de Adem Aslan iyi bir hekim ve çok iyi bir cerrah.
O’nun bulduğu ameliyat tekniği şimdi tüm dünyada uygulanmaya başlandı.
Bu konuda kendisiyle özel bir röportajda yapmıştım ve yaygın basında da yayınlandı.
Şimdi internette, YouTube da Adem Hocanın bulduğu teknikle ilgili pek çok paylaşım mevcut.
Bu konuda derdi olanlar o videoları izleyip, bilgiler edindikten sonra bu işin merkezi AFSÜ demek ki diyerek Afyona gelmekteler.
Hocamızla gurur duyuyoruz.
Sordum Adem Hoca’ya, şimdi Rektör olduğuna göre bu ameliyatları yapmayı bırakacak mı, o branşta yerini kim dolduracak?
İşte cevabı;
- Branştan kopmayacağım
- Orayı boş bırakmayacağım
- Hafta sonları ameliyatlara devam edeceğim.
*
*
*
Bugünlük bu kadar...
Sonraki yazılarımda Rektör Adem Aslan Hocamızın konuşmalarından aldığım notları ve yorumlarımı aktarırım.
*
*
*
Günün sözü
Akıl bir kuzu, nefis bir kurt, iman ise çobandır.
İman kuvvetli olmazsa nefis aklı yer.
Hz. Mevlana